belediye - Turkish English Dictionary

belediye

Meanings of "belediye" in English Turkish Dictionary : 18 result(s)

Turkish English
Common Usage
belediye municipality n.
A municipality should be entitled to take environmental criteria into consideration in the award of a public contract.
Bir belediye, bir kamu ihalesini verirken çevresel kriterleri göz önünde bulundurma hakkına sahip olmalıdır.

More Sentences
General
belediye city hall n.
His wife works at the city hall.
Karısı belediyede çalışıyor.

More Sentences
belediye city n.
It is the general inventory of art works belonging to the City of Paris.
Paris Belediyesi'ne ait sanat eserlerinin genel envanteri.

More Sentences
belediye municipal adj.
This corresponds to around 17% of municipal solid waste and 3% of the total waste generation by weight.
Bu, belediye katı atıklarının yaklaşık %17'sine ve ağırlık olarak toplam atık üretiminin %3'üne karşılık gelmektedir.

More Sentences
Law
belediye city hall n.
What's the best way to get to the City Hall?
Belediyeye gitmenin en iyi yolu nedir?

More Sentences
Politics
belediye city hall n.
I have a friend at City Hall.
Belediyede bir arkadaşım var.

More Sentences
belediye municipality n.
In those days, there was a covenant involving industry and the municipality on building in a sustainable manner.
O günlerde, sürdürülebilir bir şekilde inşa etme konusunda sanayi ve belediyeyi içeren bir anlaşma vardı.

More Sentences
belediye city n.
Tom came by city bus.
Tom belediye otobüsüyle geldi.

More Sentences
Construction
belediye city hall n.
The city hall authorized the sale of the land.
Belediye arazinin satışına izin verdi.

More Sentences
belediye municipality n.
In those days, there was a covenant involving industry and the municipality on building in a sustainable manner.
O günlerde sürdürülebilir bir şekilde inşa etme konusunda sanayi ve belediyeyi içeren bir anlaşma vardı.

More Sentences
General
belediye the town n.
belediye mun (municipal) abrev.
belediye munic. abrev.
Politics
belediye municipal authority n.
belediye city corporation n.
belediye municipal corporation n.
belediye public corporation n.
Technical
belediye public authorities n.

Meanings of "belediye" with other terms in English Turkish Dictionary : 371 result(s)

Turkish English
Common Usage
belediye başkanı mayor n.
Let me quote from the letter from the Mayor.
Belediye Başkanı'nın mektubundan alıntı yapmama izin verin.

More Sentences
General
belediye binası town hall n.
How much time, more or less, does it take to walk from here to the town hall?
Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır?

More Sentences
belediye meclisi üyesi alderman n.
I've been an alderman for five years.
Beş yıldır belediye meclis üyesiyim.

More Sentences
belediye başkanı city manager n.
Tom was city manager.
Tom belediye başkanıydı.

More Sentences
belediye meclisi town council n.
Tom sits on the town council.
Tom belediye meclisinde oturuyor.

More Sentences
belediye başkanları mayors n.
The public will thank us if we do not oblige their mayors to throw the money out of the window with both hands.
Belediye başkanlarını parayı iki elleriyle pencereden dışarı atmaya mecbur bırakmazsak halk bize teşekkür edecektir.

More Sentences
belediye binası city hall n.
The address you're looking for is very near the city hall.
Aradığın adres belediye binasına çok yakın.

More Sentences
belediye meclisi city council n.
She lives in that area, which my son represents in the City Council.
Kendisi, oğlumun Belediye Meclisi'nde temsil ettiği bölgede yaşıyor.

More Sentences
belediye meclisi üyesi councillor n.
I'm a councillor, too.
Ben de, bir belediye meclisi üyesiyim.

More Sentences
belediye binası town hall n.
They are going to get married in the town hall.
Belediye binasında evlenecekler.

More Sentences
Law
belediye başkanı mayor n.
In many ways it marks another stage down the road begun by Willy Brandt when he was mayor of Berlin.
Birçok açıdan Willy Brandt'ın Berlin Belediye Başkanı iken başlattığı yolda yeni bir aşamaya işaret ediyor.

More Sentences
belediye meclisi city council n.
It is akin to my asking us to debate the result of the Madrid city council elections now.
Bu, benim Madrid belediye meclisi seçimlerinin sonucunu şimdi tartışmamızı istememe benziyor.

More Sentences
belediye meclisi town council n.
Tom sits on the town council.
Tom belediye meclisi üyesi.

More Sentences
Politics
belediye başkanı mayor n.
I met the mayor of Jerusalem and the mayor of Gaza last year.
Geçen yıl Kudüs Belediye Başkanı ve Gazze Belediye Başkanı ile görüştüm.

More Sentences
belediye başkanı (özellikle ingiltere veya irlanda'da) lord mayor n.
The Lord Mayor, against whom the case has been brought, fears for his political future.
Hakkında dava açılan Belediye Başkanı siyasi geleceğinden endişe etmektedir.

More Sentences
belediye başkanları mayors n.
On their return to Asturias the mayors told the media that the petition had been filed.
Asturias'a döndüklerinde belediye başkanları basına dilekçenin verildiğini söylediler.

More Sentences
belediye başkanı yardımcısı deputy mayor n.
As Deputy Mayor of the city of Lyon, I see this problem every day.
Lyon Belediye Başkan Yardımcısı olarak bu sorunu her gün görüyorum.

More Sentences
belediye binası town hall n.
This is the Town Hall.
Burası belediye binası.

More Sentences
General
belediye meclisi council n.
belediye meclis üyesi alderman n.
belediye zabıtası municipal police n.
belediye başkanı provost n.
belediye binaları municipal buildings n.
belediye başkanlığı mayoralty n.
belediye meclisi üyesi councilor n.
belediye avukatları city attorneys n.
belediye başkanı (iskoçya'da) provost n.
belediye dairesi town hall n.
eski belediye vergisi scot and lot n.
belediye çalışanları municipal officials and empoloyees n.
belediye seçimi municipal election n.
belediye binası guildhall n.
belediye meclisi üyesi selectman n.
belediye mülkiyeti municipal ownership n.
belediye reisi mayor n.
belediye çalışanları municipal officials and employees n.
belediye tuvaleti public convenience n.
belediye hastanesi district general hospital n.
belediye okulu provided school n.
belediye görevlisi municipality officer n.
belediye encümeni municipal board n.
belediye bütçesi municipal budget n.
belediye yüksek memuru jurat n.
belediye başkanı city father n.
belediye maliyesi municipal finance n.
belediye konağı city hall n.
kadın belediye başkanı mayoress n.
belediye şirketleri municipal incorporation n.
belediye arazisi municipally owned land n.
belediye başkanı kadın mayoress n.
belediye mühendisliği municipal engineering n.
belediye yetkilileri corporation n.
belediye hastanesi county hospital n.
belediye hizmetleri municipal services n.
belediye idari teşkilatı municipal government n.
belediye okulu parochial school n.
belediye bütçeleri municipal budgets n.
belediye okulu proprietary establishment n.
belediye reisliği mayoralty n.
belediye meclisi üyesi city councilor n.
belediye meclisi üyesi city father n.
belediye başkanı burgomaster n.
belediye sarayı town hall n.
belediye teşkilatı municipal organization n.
belediye polisi municipal police force n.
belediye yandaşları municipality supporters n.
belediye (ispanya) ayuntamiento n.
belediye meclisi üyeliği aldermanship n.
belediye meclisi üyeliği seat in a city council n.
belediye müzesi municipal museum n.
belediye hekimi municipality physician n.
belediye teşkilatı communal organization n.
belediye encümeni municipal committee n.
idarei belediye municipal administration n.
belediye meclisi municipal council n.
belediye sağlık hizmetleri municipal health services n.
belediye otobüsü municipality bus n.
belediye sağlık işleri municipal health services n.
belediye sınırı municipal border n.
belediye çalışanı city official n.
belediye işçisi municipal worker n.
belediye pazarı municipal market n.
belediye yolu municipal street n.
belediye hizmet binası municipal services building n.
belediye zabıta memuru municipal police officer n.
kadın belediye meclisi üyesi alderwoman n.
belediye meclisi üyeliği aldermanry n.
belediye meclisi üyeliği aldermanic seat n.
belediye meclisi borough council n.
belediye nikahı civil marriage n.
belediye nikahı civil wedding n.
belediye başkanlığı mayorship n.
belediye binası hotel de ville (city hall) n.
belediye binası townhall n.
belediye binası municipality building n.
latin amerika' da belediye meclisi ya da belediye binası cabildo [spanish] n.
(kanada ve avustralya eyaletlerinde) birleşik belediye birimi town n.
belediye meclis üyesi ealderman [brit] n.
belediye meclis üyesi earldorman n.
belediye meclisi üyesi eschevin [obsolete] n.
(hindistan'da) belediye başkanı jaghirdar n.
belediye bölgesi quartier n.
londra belediye başkanının konutu mansion house n.
dublin belediye başkanının konutu mansion house n.
eskiden londra belediye başkanına eşlik eden uzun kıyafetli bir grup erkekten biri budge bachelor n.
belediye memurluğu burgess-ship n.
belediye başkanı burghmaster n.
belediye binası gild [obsolete] n.
belediye binası gildhall n.
londra belediye binası guildhall n.
belediye meclisi üyesi concionator [obsolete] n.
ispanya belediye başkanı corregidor n.
sokak köpek ve kedilerini yakalayan belediye çalışanı dog catcher n.
belediye başkanlığı prepositure n.
belediye başkanlığı praepositure n.
belediye evlendirme dairesi municipality marriage office n.
(devon'da) plympton belediye başkanına verilen bir unvan stannary [rare] [uk] n.
belediye temizlik işçisi street cleaner n.
belediye meclis ayanı alderman n.
belediye başkanlığına adaylığını koymak run for mayor v.
belediye ile ilgili civic adj.
belediye/kent ile ilgili municipal adj.
belediye başkanına ait mayoral adj.
belediye meclisi üyesi aldermanly adj.
belediye meclisi üyesi aldermanic adj.
(ispanya veya latin amerika'da) belediye meclis üyesi regidor adj.
belediye ile ilgili biçimde civically adv.
sayın başkan (belediye başkanı) his honor interj.
Colloquial
belediye başkanı hizzoner [us] n.
Idioms
şehir suyu, elektriği gibi belediye tarafından sağlanan kaynaklardan bağımsız yaşamak live off the grid v.
şehir suyu, elektriği gibi belediye tarafından sağlanan kaynaklardan bağımsız olmak be off the grid v.
şehir suyu, elektriği gibi belediye tarafından sağlanan kaynaklardan bağımsız off the grid adj.
Trade/Economic
belediye hizmetleri dolayısıyla taşınmazların değerinde ortaya çıkan yükselmenin takdiri assessment for improvement n.
belediye tüketim vergisi municipal consumption tax n.
belediye zabıtası municipal police n.
belediye vergisi yardımı council tax benefit n.
belediye tüketim vergisi municipal excise duty n.
belediye maliyesi municipal finance n.
belediye vergisi town tax n.
belediye zabıtası local police n.
belediye veznesi treasurer's office n.
belediye yardımı municipal aid n.
belediye emir ve yasakları municipal ordinance n.
belediye bütçeleri municipal budgets n.
belediye gelirleri yasası municipal revenues act n.
belediye bankası municipal bank n.
belediye desteği municipal support n.
belediye dairesi town hall n.
belediye tahvilatı municipal securities n.
belediye bütçesi municipal budget n.
belediye hissesi share of municipality n.
belediye tahvili municipal bond n.
belediye veya yerel yönetimlerin ihraç ettiği tahviller municipal bonds n.
(belediye) vergi oranlarını azaltma deration n.
belediye menkul kıymetleri municipal securities n.
belediye ve benzeri kurumlar tarafından tesis edilen şirket municipal corporation n.
belediye tahvili muni n.
belediye tarafından tedavüle çıkarılan finansal araç municipal n.
belediye vergileri municipal rates [uk] n.
Law
belediye binası tolsey [brit] n.
belediye binası tolzey [brit] n.
belediye meclis kararına itiraz objection to town council decision n.
belediye gelirleri kanunu law on municipal revenues n.
belediye kanunları bilagines n.
belediye meclisi municipal council n.
belediye mahkemesi municipal court n.
belediye mahkemesi city court n.
küçük anlaşmazlıklara bakan belediye veya mahalli idare mahkemesi small claims court n.
yüksek belediye memuru jurat n.
iskoçya'da belediye meclis üyesi bailli n.
iskoçya'da belediye meclis üyesi baily [dialect] n.
yargıçlar, belediye başkanları ve diğer bazı yüksek mevkili kimseler için kullanılan bir hitap şekli worship [uk] n.
(eskiden ingiltere'de) ilçe belediye başkanı boroughholder n.
ilçe belediye başkanı boroughmaster n.
belediye kiracılarının belediyeden metruk mülk satın alıp devlet hibesi yardımıyla orayı yenilemelerine olanak sağlayan program homesteading [uk] n.
belediye memuru city clerk n.
Politics
ispanya'da belediye veya eyalet başkanı alcalde n.
ispanya'da belediye veya eyalet başkanlığı alcaldia n.
belediye başkanının karısı lady mayoress [brit] n.
belediye binası town house [scottish] n.
belediye binası townhouse n.
(filipinler'de) belediye yönetimindeki idari bölge township n.
belediye meclisi zümresi aldermanity n.
belediye meclisi üyeliği aldermanity n.
belediye meclisi üyesinin makamı aldermanity n.
belediye meclisi üyesinin makamı aldermanry n.
belediye meclisi üyesinin eşi aldermaness n.
belediye meclisi üyesinin bölgesi aldermanry n.
belediye başkanları sözleşmesi covenant of mayors n.
belediye şirketi municipal corporation n.
belediye başkan vekili deputy mayor n.
belediye tahvilleri municipal securities n.
belediye çalışanı municipal official n.
belediye sarayı town hall n.
belediye işleri civic actions n.
belediye talimatnamesi municipal ordinance n.
belediye dış ilişkiler müdürlüğü municipal foreign affairs office n.
belediye yönetimine alma municipalization n.
belediye yurdu council hostel n.
belediye zabıtası municipal police n.
belediye mühendisliği municipal engineering n.
belediye hizmetleri municipal services n.
belediye vergisi council tax n.
belediye eşbaşkanı co-mayor n.
belediye faaliyetleri municipal affairs n.
belediye meclisi üyesi councilor n.
belediye görevlileri municipal functionaries n.
belediye otoritesi municipal authority n.
belediye özerkliği municipal autonomy n.
belediye idari teşkilatı municipal government n.
belediye meclisi city councils n.
belediye meclislerinin seçilmiş üyeleri elected members of municipal councils n.
belediye çalışanları municipal officials n.
belediye bölgesi wards n.
belediye memurları municipal functionaries n.
belediye çalışanları municipal employees n.
belediye zabıtası local authorities n.
belediye meclisi üyesi council member n.
belediye başkanlığı mayor's office n.
belediye başkanlığı (ingiltere) office of the mayor n.
belediye iktisadi teşebbüsleri (bit) municipality-owned enterprises n.
belediye zabıtası local police n.
belediye il meclisi municipal assembly n.
belediye imar planlama müdürlüğü local planning authority n.
belediye meclisi council n.
belediye özerkliği home rule n.
belediye sınırı municipal boundary n.
belediye mülkü city property n.
belediye meclisi üyesi councillor n.
belediye dairesi city hall n.
belediye meclisi district council n.
belediye meclisi üyesi selectman n.
belediye maliyesi municipal finance n.
belediye il meclisi provincial municipal council n.
belediye encümeni municipal board n.
belediye memurları municipal officers n.
belediye vergisi yardımı council tax benefit n.
belediye il meclisi town council n.
belediye başkan yardımcısı deputy mayor n.
belediye görevlileri municipal officers n.
belediye-encümen planı mayor-council plan n.
belediye sınırları municipal boundaries n.
belediye binası municipal building n.
belediye mahkemesi municipal court n.
belediye meclisleri city councils n.
belediye seçimleri regional election n.
belediye yönetmeliği municipal ordinance n.
belediye çalışanı municipal employee n.
belediye üyesi corporator n.
belediye bankası municipal bank n.
belediye zabıtası city police n.
belediye yönetimine alma municipalisation n.
belediye başkan yardımcılığı deputy mayorship n.
belediye meclisi common council n.
belediye-yönetici planı mayor-administrator plan n.
belediye meclisi üyesi councilman n.
belediye hukuku municipal law n.
belediye meclisi town council n.
belediye il meclisi city council n.
belediye resmi town dues n.
belediye meclisi local council n.
belediye meclisi municipal council n.
belediye görevlisi municipal officer n.
belediye encümen üyesi councilman n.
belediye araştırması municipal research n.
belediye sergi resmi stallage n.
belediye meclisi üyesi city councillor n.
belediye seçimleri municipal elections n.
belediye tarafından kurulan şirket municipal corporation n.
belediye encümeni municipal committee n.
belediye başkanı lord mayor n.
belediye mülkü municipal property n.
büyükşehir belediye başkanlığı metropolitan municipality n.
büyükşehir belediye başkanı metropolitan mayor n.
büyükşehir belediye kanunu law for metropolitan municipalities n.
büyükşehir belediye başkanı metropolitan municipality mayor n.
dünya bankası belediye sektörü gözden geçirmesi world bank municipal sector review n.
eskiden belediye idaresine benzeyen bir tür yerel yönetim urban district n.
güçlü belediye planı strong mayor plan n.
hollanda ve almanya'da belediye başkanı burgomaster n.
il belediye meclisi provincial municipal council n.
il belediye meclisi city council n.
il belediye meclisi municipal assembly n.
ilçe belediye binası town hall n.
ilçe belediye planı county-mayor plan n.
il belediye meclisi town council n.
londra belediye başkanı lord mayor of london n.
londra belediye başkanı lord mayor n.
londra belediye başkanı lord mayor of the city of london n.
ulusal ve uluslararası belediye ortaklıkları national and international inter-municipal partnerships n.
zayıf belediye planı weak mayor plan n.
iskoçya'da bir belediye meclis üyesi bailie n.
belediye başkanının karısı mayoress n.
(yeni zelanda'da) yönetim organı olan küçük bir belediye borough n.
iskoçya'da bir belediye borough n.
iskoçya'da parlamentoya üye sağlayan bir belediye borough n.
iskoçya'nın en önemli beş kenti olan edinburgh, glasgow, aberdeen, dundee ve perth'in belediye başkanlarına verilen ad lord provost n.
(hollanda, belçika, almanya gibi ülkelerde) belediye başkanı burghermaster n.
belediye memuru yemini burgess oath n.
(modern yunanistan'da) belediye demos n.
(fransa'da) belediye département n.
(fransa'da) belediye department n.
belediye tahvili municipal n.
belediye teşkilatı communalism n.
(iskoçya'da) belediye binası city chambers n.
belediye sarayı city chambers n.
belediye idari teşkilatı city hall n.
belediye memurları city hall n.
belediye lideri civic leader n.
belediye lideri civil leader n.
belediye başkanı özel kalemi mayor's chief of staff n.
belediye yönetimindeki bölge corporation n.
belediye yönetimine almak municipalise v.
belediye yönetimine almak municipalize v.
belediye meclisi üyesine ait aldermanic adj.
belediye meclisi üyesiyle ilgili aldermanic adj.
belediye meclisi üyesine benzeyen aldermanic adj.
belediye meclisi üyesine ait aldermanly adj.
belediye meclisi üyesiyle ilgili aldermanly adj.
belediye meclisi üyesine benzeyen aldermanly adj.
belediye meclisi üyesine ait aldermanlike adj.
belediye meclisi üyesiyle ilgili aldermanlike adj.
belediye meclisi üyesine benzeyen aldermanlike adj.
belediye tarafından idare edilmeyen (yol) unassumed adj.
(birleşik krallık'ta) kont, vikont, baron veya belediye başkanları için kullanılan bir saygı unvanı right honourable [uk] adj.
Institutes
londra belediye başkanlığı the corporation of the city of london n.
kuzeydoğu portoriko'da yer alan bir belediye río bravo n.
kuzeydoğu portoriko'da yer alan bir belediye rio grande n.
belediye mühendisleri enstitüsü üyesi mimune (member of the institution of municipal engineers) abrev.
Industry
(ingiltere'de) genel, belediye ve kazancı işçileri sendikası gmb (general, municipal, and boilermakers) abrev.
Tourism
avrupa ülkelerinde trenlerde veya belediye otobüs taşımacılığında kullanılan sınırsız seyahat bileti abonnement n.
turizmi geliştirme belediye komisyonu municipal commission of tourism development n.
Technical
belediye pissu kolektörleri municipal sewers n.
Construction
belediye sarayı city hall n.
belediye boru şebekesi municipal piping system n.
belediye hizmetleri municipal services n.
belediye binası municipal building n.
Traffic
haritası çıkarılmış bir bölgedeki ızgara çizgilerini takip eden belediye yolu grid road [canada] n.
Marine
belediye kanunu municipal law n.
belediye hasar önleme konseyi municipal disaster prevention council n.
Education
belediye otobüsleri municipal buses n.
History
eski roma'da belediye hizmetleri ve oyun düzenlemelerinden sorumlu memur aedile n.
piskopos, dük veya markinin küçük oğlu veya belediye başkanı olup nezaketen ya da makamı sebebiyle lord unvanı verilen kimse lord [uk] n.
(eski) belirli ingiliz kentlerinde seçilen belediye meclis üyesiyle ilişkili sulh hakimi comburgess n.
(orta çağ'da) belediye başkanı consul n.
Environment
çöpün geri dönüştürülmek veya katı atık depolama sahasına taşınmak üzere sınıflandırıldığı belediye deposu transfer station [new zealand] n.
belediye çöp dökme yeri/alanı municipal rubbish tip n.
belediye sınırları municipal border n.
belediye idaresi municipal administration n.
belediye odak noktası /belediye irtibat kişisi municipal focal point n.
belediye'nin mali durumu financial situation of the municipality n.
belediye çalışanları municipality personnel n.
belediye'nin kapasitesi capacities of the municipality n.
Geography
londra'da bir belediye binası yeldhall n.
kanada'da kırsal bir belediye daly n.
finlandiya'da bir belediye ve köy inari n.
kanada'da yer alan kırsal bir belediye fisher n.
Geology
belediye atığı municipal waste n.
Football
belediye temizlik görevlisi sanitation worker n.
Art
belediye tiyatrosu municipal theatre n.
Cinema
belediye sansürü municipal censorship n.
Abbreviation
belediye meclisi üyesi aldm n.
Archaic
(kanada'da) belediye başkanı worship [canada] n.
Slang
belediye çöpçüsü garbologist n.
belediye çöpçüsü gabro n.
çöp toplayan belediye elemanı gabro n.
çöp toplayan belediye elemanı garbologist n.
sana belediye baksın call the care police expr.
Star Wars
bartyn'in inişi belediye meclisi bartyn's landing town council n.
mos espa belediye binası mos espa city hall n.
reestkii belediye binası reestkii town hall n.