English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | be decided v. | kararlaştırılmak | ||
It's been decided that I'll do that tomorrow. Bunu yarın yapmam kararlaştırıldı. More Sentences |
||||
General | be decided v. | karar verilmek | ||
He explained at length what had been decided. Neye karar verildiğini uzun uzun açıkladı. More Sentences |
||||
General | be decided v. | kararlaşmak |