balık tutmak - Turkish English Dictionary

balık tutmak

Meanings of "balık tutmak" in English Turkish Dictionary : 5 result(s)

Turkish English
General
balık tutmak catch fish v.
We began catching fish immediately.
Hemen balık tutmaya başladık.

More Sentences
balık tutmak fish v.
When they cannot fish, they do not eat.
Balık tutamadıklarında yemek de yiyemiyorlar.

More Sentences
balık tutmak angle v.
balık tutmak catch a fish v.
balık tutmak net v.

Meanings of "balık tutmak" with other terms in English Turkish Dictionary : 44 result(s)

Turkish English
General
(balık) tutmak land v.
I don't believe he landed that large fish on his own.
O büyük balığı tek başına tuttuğuna inanmıyorum.

More Sentences
(balık tutmak için) ağ kullanan kimse netter n.
balık ve diğer su altı hayvanlarını canlı olarak tutmak için su ile doldurulmuş tekne, havuz veya hazne marine museum n.
ağla balık tutmak trawl v.
suda oltayı çekerek balık tutmak troll v.
oltayla balık tutmak troll v.
oltayı suda sürükleyerek balık tutmak troll v.
ağ ile balık tutmak haul v.
olta ile (balık) tutmak hook v.
trol ile balık tutmak trawl v.
oltayla balık tutmak troul [obsolete] v.
oltayla balık tutmak hang v.
elle balık tutmak handfish v.
üzerine yem tutturulmuş iple balık tutmak line v.
yem olarak çekirge kullanarak balık tutmak grasshopper v.
çok sayıda balık tutmak overcatch v.
zıpkınla balık tutmak iron v.
ağ ile balık tutmak seine v.
Marine
ağ ile balık tutmak için kullanılan gemi trawler n.
Gastronomy
(balık) tütsüleyerek veya kurutarak işleme tabi tutmak make [dialect] v.
Fishery
deniz setinde balık tutmak banking n.
newfoundland kıyılarında balık tutmak bank v.
su dibinde duran olta ile balık tutmak ledger v.
(özellikle buzda) mantarlı olta ile balık tutmak bob v.
oltayla balık tutmak hand line v.
oltayla balık tutmak handline v.
yem olarak solucan kullanarak balık tutmak worm v.
yem olarak canlı balık kullanarak balık tutmak minnow v.
sivri uçlu bir aletle balık tutmak broggle v.
(balık) zıpkınla tutmak gaff v.
yemi hafifçe suya atarak balık tutmak dap v.
(buzda delik açarak) balık tutmak ice-fish v.
(buzda delik açarak) balık tutmak ice-fish v.
ağ kullanarak balık tutmak overnet v.
olta mantarını hafifçe suya daldırıp çıkararak balık tutmak dib v.
suda çekilen olta ve uzun bir iple balık tutmak drabble v.
ağı (gölün) içinde sürükleyerek balık tutmak draw v.
sürüklenme ağlarıyla balık tutmak drift v.
sinekleri yem olarak kullanarak balık tutmak flyfish v.
(balık) oltayla tutmak seize v.
Archaic
nehir ve denizlerde balık tutmak için kullanılan, ağlarla ve direklerle oluşturulmuş bariyer kiddle [uk] n.
hareket eden tekneden su boyunca çizgi çekerek balık tutmak trail v.
yemin suya batıp çıkmasını sağlayarak balık tutmak dip v.
(canlı yem ile) balık tutmak rove v.