autonomy - Turkish English Dictionary

autonomy

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "autonomy" in Turkish English Dictionary : 20 result(s)

English Turkish
Common Usage
autonomy n. özerklik
That does not seem to me to represent a threat to the autonomy of the European Union.
Bu bana Avrupa Birliği'nin özerkliğine yönelik bir tehdit olarak görünmüyor.

More Sentences
Trade/Economic
autonomy n. özerklik
The CAP stands for autonomy of food supply, or, to use the American terminology, the food weapon.
OTP, gıda arzının özerkliği ya da Amerikan terminolojisiyle ifade edecek olursak gıda silahı anlamına gelmektedir.

More Sentences
Politics
autonomy n. özerklik
SNCF is an example of a public corporation with its own statute and considerable internal autonomy.
SNCF, kendi tüzüğüne ve önemli ölçüde iç özerkliğe sahip bir kamu kuruluşu örneğidir.

More Sentences
Linguistics
autonomy n. özerklik
So what has happened to this much-vaunted autonomy to organise their own public services?
O çok övünülen kendi kamu hizmetlerini düzenleme özerkliğine ne oldu?

More Sentences
Common Usage
autonomy n. otonomi
General
autonomy n. bağımsızlık
Trade/Economic
autonomy n. otonomi
Law
autonomy n. muhtariyet
autonomy n. otonomi
Politics
autonomy n. bir milletin kendi kendini idare hakkı
autonomy n. istiklal
autonomy n. muhtariyet
autonomy n. özyönetim
autonomy n. otonomi
autonomy n. siyasi bağımsızlık
autonomy n. özerk devlet
Automotive
autonomy n. otonomi
Biology
autonomy n. bir bütün olarak organizmadan bağımsız olma
Philosophy
autonomy n. bireylerin yalnızca kendi ilkelerine göre yaşamaları gerektiğini savunan bir doktrin
autonomy n. bağımsız hareket etme

Meanings of "autonomy" with other terms in English Turkish Dictionary : 39 result(s)

English Turkish
Trade/Economic
financial autonomy n. mali özerklik
We want financial autonomy at European level, and we want to work towards this now.
Avrupa düzeyinde mali özerklik istiyoruz ve bunun için şimdi çalışmak istiyoruz.

More Sentences
General
autonomy and independence movement n. özerklik ve bagımsızlık hareketi
university autonomy n. üniversite özerkliği
respect for autonomy n. karar hakkına saygı
academic autonomy n. akademik özerklik
gain autonomy v. özerkleşmek
achieve autonomy v. özerkleşmek
acquire autonomy v. özerklik elde etmek
Trade/Economic
fiscal autonomy n. mali özerklik
Central Bank autonomy n. merkez bankası bağımsızlığı
provision of autonomy n. özerklik şartı
monetary autonomy n. parasal özerklik
Law
party autonomy n. irade muhtariyeti
party autonomy n. irade özerkliği
party autonomy n. irade serbestisi
Politics
municipal autonomy n. belediye özerkliği
democratic autonomy n. demokratik özerklik
provincial autonomy n. eyalet özerkliği
relative autonomy n. göreli özerklik
provincial autonomy n. il özerkliği
autonomy and independence movements n. özerklik ve bağımsızlık hareketleri
spaces of autonomy n. özerklik alanları
party autonomy n. parti özerkliği
political autonomy n. siyasi özerklik
social autonomy n. toplumsal özerklik
local autonomy n. yerel özerklik
administrative autonomy n. idari özerklik
contractual autonomy n. sözleşmeli özerklik
proposal of autonomy n. özerklik teklifi
have financial autonomy v. mali özerkliğe sahip olmak
grant autonomy v. özerklik vermek
Institutes
youth re-autonomy foundation of turkey n. türkiye çocuklara yeniden özgürlük vakfı
Psychology
functional autonomy n. işlevsel özerklik
autonomy and heteronomy n. özerklik ve tabi olma
autonomy versus shame and doubt n. utanç ve kuşkuya karşı özerklik
Education
academic autonomy n. akademik özerklik
learner autonomy n. öğrenci özerkliği
Linguistics
student autonomy n. öğrenci özerkliği
Military
retrieve the autonomy v. özerkliği geri almak