Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | asılı durmak | hang v. | ||
Sadly, social and fiscal dumping hang over the Union. Ne yazık ki sosyal ve mali damping Birliğin üzerinde asılı durmaktadır. More Sentences |
||||
General | asılı durmak | hang on v. | ||
The picture is hanging on the wall. Resim duvarda asılı duruyor. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | asılı durmak | hang v. | ||
This question is still hanging over the market somewhat. Bu soru hala bir şekilde piyasanın üzerinde asılı duruyor. More Sentences |
||||
General | ||||
General | asılı durmak | poise v. | ||
General | asılı durmak | latch on to v. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | düşecekmiş gibi asılı durmak | drip v. |