arise

Meanings of "arise" in Turkish English Dictionary : 21 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	arise v.	doğmak
This motion for a resolution has arisen from some simple but not obvious observations. Bu çözüm önerisi bazı basit ama açık olmayan gözlemlerden doğmuştur. More Sentences
2	General	arise v.	yükselmek
A cry arose from the crowd. Kalabalıktan bir çığlık yükseldi. More Sentences
3	General	arise v.	kaynaklanmak
Thus, the problem arises not so much of illegitimacy but of lack of rules or procedures. Bu nedenle sorun gayrimeşruluktan ziyade kural veya usul eksikliğinden kaynaklanmaktadır. More Sentences
4	General	arise v.	ortaya çıkmak
They understand our need to air concerns when they arise and when they are brought to us. Endişelerimiz ortaya çıktığında ve bize iletildiğinde bunları dile getirme ihtiyacımızı anlıyorlar. More Sentences
5	General	arise v.	çıkmak
The main reason for this is that serious problems with specific parts of this amendment arose in Council. Bunun temel nedeni, Konsey'de bu değişikliğin belirli bölümleriyle ilgili ciddi sorunların ortaya çıkmasıdır. More Sentences
6	General	arise v.	uyanmak
The children arose early that morning, wondering what Santa had brought them. Çocuklar o sabah Noel Baba'nın onlara neler getirdiğinin merakıyla erkenden uyanmışlardı. More Sentences
Law
7	Law	arise v.	doğmak
This motion for a resolution has arisen from some simple but not obvious observations. Bu çözüm önerisi bazı basit ama açık olmayan gözlemlerden doğmuştur. More Sentences
8	Law	arise v.	kaynaklanmak
Thus, the problem arises not so much of illegitimacy but of lack of rules or procedures. Bu nedenle sorun gayrimeşruluktan ziyade kural veya usul eksikliğinden kaynaklanmaktadır. More Sentences
General
9	General	arise v.	baş göstermek
10	General	arise v.	meydana çıkmak
11	General	arise v.	kalkmak
12	General	arise v.	oluşmak
13	General	arise v.	doğrulmak
14	General	arise v.	ayağa kalkmak
15	General	arise v.	vücuda gelmek
16	General	arise v.	zuhur etmek
17	General	arise v.	husule gelmek
18	General	arise v.	meydana gelmek
19	General	arise v.	vuku bulmak
20	General	arise v.	ayaklanmak
Irregular Verb
21	Irregular Verb	arise v.	arose - arisen

Meanings of "arise" with other terms in English Turkish Dictionary : 69 result(s)

	Category	English	Turkish
General
1	General	arise from v.	kaynaklanmak
It arises from the fact that we are legally obliged to meet in Strasbourg 12 times a year. Bu durum, yasal olarak yılda 12 kez Strazburg'da toplanmak zorunda olmamızdan kaynaklanmaktadır. More Sentences
2	General	arise from v.	çıkmak
Any new proof that arises from these cases must be investigated. Bu vakalardan ortaya çıkan her türlü yeni kanıt soruşturulmalıdır. More Sentences
Phrasals
3	Phrasals	arise out of (something) v.	(bir şeyden) kaynaklanmak
Criticism arising out of these problems should therefore be directed mainly at the Member States. Bu nedenle bu sorunlardan kaynaklanan eleştiriler esas olarak Üye Devletlere yöneltilmelidir. More Sentences
Common Usage
4	Common Usage	arise from dead v.	dirilmek
General
5	General	arise from v.	kalkmak
6	General	arise from v.	ileri gelmek
7	General	arise from v.	meydana gelmek
8	General	arise from v.	neşet etmek
9	General	arise the idea of v.	kanısını uyandırmak
10	General	(debt) to arise from something v.	borç doğmak
11	General	a problem arise v.	sorun oluşmak
12	General	crisis arise v.	kriz çıkmak
13	General	arise from v.	-den doğmak
14	General	arise from v.	-den kalkmak
15	General	arise from v.	-den çıkmak
16	General	arise from v.	-den meydana gelmek
17	General	necessity arise v.	zorunluluğu doğmak
18	General	a problem arise v.	problem doğmak
19	General	need to arise v.	gereksinim doğmak
20	General	need to arise v.	ihtiyaç doğmak
21	General	arise out of v.	ortaya çıkmak
22	General	arise out of v.	herhangi bir olaydan kaynaklanmak
23	General	arise out of v.	-den ortaya çıkmak
24	General	great trouble to arise v.	kıyamet kopmak
25	General	problem to arise v.	sorun olmak
26	General	problem to arise v.	sorun meydana gelmek
27	General	problem arise v.	sorun çıkmak
28	General	arise triumphant v.	zaferle çıkmak
29	General	arise from sleep v.	uykudan kalkmak
30	General	arise from sleep v.	uyanmak
31	General	wait for an opportunity to arise v.	fırsat çıkmasını beklemek
32	General	should the occasion arise adv.	gereğinde
Phrasals
33	Phrasals	arise from something v.	bir şeyden kalkmak
34	Phrasals	arise from something v.	bir şeyden yükselmek
35	Phrasals	arise from something v.	bir şeyden çıkmak
36	Phrasals	arise from something v.	bir şeyden kaynaklanmak
37	Phrasals	arise from something v.	bir şeyden dolayı meydana gelmek
38	Phrasals	arise from something v.	bir şeyden dolayı olmak
39	Phrasals	arise from something v.	bir şey nedeniyle olmak
40	Phrasals	arise from something v.	bir şey yüzünden olmak
41	Phrasals	arise from something v.	kötü şartlardan gelmek/doğmak
42	Phrasals	arise out of something v.	bir şeyden kalkmak
43	Phrasals	arise out of something v.	bir şeyden yükselmek
44	Phrasals	arise out of something v.	bir şeyden çıkmak
45	Phrasals	arise out of something v.	bir şeyden kaynaklanmak
46	Phrasals	arise out of something v.	bir şeyden dolayı meydana gelmek
47	Phrasals	arise out of something v.	bir şeyden dolayı olmak
48	Phrasals	arise out of something v.	bir şey nedeniyle olmak
49	Phrasals	arise out of something v.	bir şey yüzünden olmak
50	Phrasals	arise out of something v.	kötü şartlardan gelmek/doğmak
51	Phrasals	arise out of (something) v.	(bir şeyden) kalkmak
52	Phrasals	arise out of (something) v.	(bir şeyden) yükselmek
53	Phrasals	arise out of (something) v.	(bir şeyden) çıkmak
54	Phrasals	arise out of (something) v.	kötü şartlardan gelmek/doğmak
55	Phrasals	arise out of (something) v.	(bir şeyden) dolayı meydana gelmek
56	Phrasals	arise out of (something) v.	(bir şeyden) dolayı olmak
57	Phrasals	arise out of (something) v.	(bir şey) nedeniyle olmak
58	Phrasals	arise out of (something) v.	(bir şey) yüzünden olmak
Phrases
59	Phrases	should the need arise expr.	gereksinim doğduğunda
60	Phrases	should the need arise expr.	gereksinim olduğunda
61	Phrases	should the need arise expr.	gerekirse
62	Phrases	should the need arise expr.	ihtiyaç olursa
63	Phrases	should the need arise expr.	ihtiyaç halinde
64	Phrases	should the need arise expr.	ihtiyaç olduğunda
65	Phrases	should the need arise expr.	ihtiyaç duyulduğunda
Idioms
66	Idioms	arise from the dead v.	ölümden dönmek
Speaking
67	Speaking	problems may arise expr.	sorunlar meydana gelebilir
68	Speaking	problems can arise expr.	sorunlar meydana gelebilir
Law
69	Law	from a dishonorable cause an action does not arise expr.	ahlaka aykırı bir hukuki sebebe dayanan muamele dava hakkı vermez