arctic - Turkish English Dictionary

arctic

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "arctic" in Turkish English Dictionary : 15 result(s)

English Turkish
General
arctic n. kuzey kutup bölgesi
Temperatures in the Arctic are rising 2 to 3 times faster than temperatures farther south.
Kuzey kutup bölgesindeki sıcaklıklar uzak güneydeki sıcaklıklardan 2 ila 3 kat daha hızlı artıyor.

More Sentences
Geography
arctic n. kuzey kutup bölgesi
The Arctic is warming twice as fast as the rest of the planet.
Kuzey kutup bölgesi, gezegenin geri kalanından iki kat daha hızlı ısınıyor.

More Sentences
General
arctic adj. çok soğuk
arctic adj. kutupsal
arctic adj. kuzey kutbu yakınındaki
arctic adj. kuzey kutbuyla ilgili
arctic adj. arktik
arctic adj. buz gibi
arctic adj. aşırı soğuk koşullar için tasarlanmış
arctic adj. aşırı soğuk koşullara uygun
arctic adj. soğuk
arctic adj. duygusuz
Geography
arctic adj. arktik
arctic adj. kuzey kutbu ile ilgili
Meteorology
arctic adj. arktik

Meanings of "arctic" with other terms in English Turkish Dictionary : 95 result(s)

English Turkish
General
arctic fox n. kutup tilkisi
Are there many arctic foxes in the tundra?
Tundrada çok kutup tilkisi var mı?

More Sentences
the arctic ocean n. kuzey buz denizi
The natural gas deposits in the Arctic Ocean will be of vital importance to the EU in the future.
Kuzey Buz Denizi'ndeki doğal gaz yatakları gelecekte AB için hayati önem taşıyacaktır.

More Sentences
arctic ocean n. arktik okyanusu
An enormous gas pipeline project from the Arctic Ocean, via the Baltic Sea, to Central Europe is already being planned.
Arktik Okyanusu'ndan Baltık Denizi üzerinden Orta Avrupa'ya uzanan devasa bir doğalgaz boru hattı projesi planlanıyor.

More Sentences
the arctic n. arktik bölge
In external relations it encompasses the Baltic Sea and Barents Sea areas and the whole of the Arctic region.
Dış ilişkilerde Baltık Denizi ve Barents Denizi bölgeleri ile Arktik bölgesinin tamamını kapsar.

More Sentences
arctic regions n. kuzey kutbu
In external relations it encompasses the Baltic Sea and Barents Sea areas and the whole of the Arctic region.
Dış ilişkilerde bu hak Baltık Denizi ve Barents Denizi bölgeleri ile Kuzey Kutup bölgesinin tamamını kapsar.

More Sentences
arctic air n. arktik hava
In the Northern Hemisphere, Arctic air temperatures are warming twice as fast as lower latitudes.
Kuzey Yarımküre'de Arktik hava sıcaklıkları daha düşük enlemlere göre iki kat daha hızlı ısınıyor.

More Sentences
arctic regions n. arktik bölgeler
Special consideration will be given to regions with specific needs, such as Kaliningrad and the Arctic region.
Kaliningrad ve Arktik bölgesi gibi özel ihtiyaçları olan bölgelere özel önem verilecektir.

More Sentences
Politics
arctic council n. arktik konseyi
I myself have proposed that the EU should join the Arctic Council.
Ben de AB'nin Arktik Konseyine katılmasını önermiştim.

More Sentences
Geography
arctic tundra n. arktik tundra
Most reindeer live in the Arctic tundra.
Ren geyiklerinin çoğu Arktik tundrada yaşar.

More Sentences
General
arctic ocean n. kuzey buzdenizi
arctic zone n. arktik bölge
arctic circle n. 66*33' kuzey enlemi
arctic warbler n. kuzey çıvgını
arctic ocean n. kuzey kutup okyanusu
arctic climate n. arktik iklim
arctic hysteria n. kuzey kutbunda yaşayan insanlara özgü bir akıl hastalığı
arctic ocean n. kuzey buz denizi
the arctic circle n. kuzey kutbu dairesi
the arctic n. arktika
arctic skua n. korsanmartı
the arctic circle n. arktik daire
arctic circle n. kuzey kutup dairesi
arctic zone n. arktik kuşak
arctic sea smoke n. buhar dumanı
arctic tern n. kuzey sumrusu
arctic basin n. arktik havza
arctic basin n. kuzey kutup havzası
arctic waters n. kuzey denizi
Politics
barents euro-arctic council n. barents avrupa-arktik konseyi
Technical
arctic-ocean n. kuzey buz denizi
arctic bronze n. kutup tuncu
arctic pipeline n. kutup boru hattı
arctic lubricant n. soğuk iklim yağı
Textile
arctic [us] n. yüksek bilekli su geçirmez lastik ayakkabı
Aeronautic
arctic rubber n. kristalizasyona dayanıklı kauçuk
Marine
arctic and antarctic air mass n. kuzey ve güney kutup hava kütlesi
Marine Biology
arctic charr n. alp alabalığı
arctic char n. alp alabalığı
arctic cisco n. baykal gölünde yaşayan bir balık türü
arctic tern n. kuzey sumrusu
arctic cisco n. omul
arctic char (salvelinus alpinus) n. quebec ve kuzey new england'daki sularda bulunan küçük bir alabalık
arctic charr n. quebec ve kuzey new england'daki sularda bulunan küçük bir alabalık
arctic grayling (thymallus signifer) n. çoğunlukla kuzey amerika'nın kuzeyinde yaşayan, daha güneyde montana ve michigan isimleriyle anılan çeşitleri bulunan bir gölge balığı
arctic right whale n. kuzey kutup balinası
arctic right whale n. arktik gerçek balinası
Zoology
arctic hare (lepus arcticus) n. kutup tavşanı
arctic fox n. beyaz tilki
arctic loon n. kara gerdanlı dalgıç
arctic fox n. kar tilkisi
arctic loon n. karagerdanlı dalgıç
arctic fox n. kutup tilkisi
arctic warbler n. kuzey çıvgını
arctic wolf n. kutup kurdu
arctic tern n. kuzey sumrusu
arctic fox (alopex lagopus) n. kuzey kutup bölgelerinde bulunan, kalın tüyleri yazın kahverengimsi kışın beyaz olan bir tilki
arctic ground squirrel (spermophilus parryii) n. arktika gelengisi
arctic ground squirrel (spermophilus parryii) n. kuzey amerika'nın kuzey bölgelerinde bulunan büyük bir tarla sincabı
arctic hare (lepus arcticus) n. kuzey amerika'nın kuzeyinde bulunan, kışın neredeyse tamamen beyaz olan büyük bir kutup tavşanı
arctic wolf (canis lupus tundrarum) n. kuzey amerika'nın kuzey kutup bölgesinde bulunan beyaz kürklü siyah kuyruklu bir kurt
Botanic
arctic moss n. rengeyiği likeni
arctic moss n. kuzey kutup bölgesinde yetişen dik grimsi bir liken
arctic moss n. rengeyiği likeni
arctic moss n. kuzey kutup bölgesinde yetişen dik grimsi bir liken
arctic mouse-ear (cerastium alpinum) n. alp boynuzu
arctic mouse-ear (cerastium alpinum) n. kuzey kutup bölgesi ve avrupa dağlarında yetişen bir bitki
arctic poppy (papaver nudicaule) n. kokulu beyaz, sarı veya turuncu çiçekleri olan çok yıllık bir kutup haşhaşı
arctic willow (salix arctica) n. kutup söğüdü
arctic willow (salix arctica) n. tundra ikliminde yetişen bodur bir çalı
arctic sage n. kuzey yarımkürenin kuzeyindeki kurak bölgelerde yetişen ipeksi yaprakları ve sarımsı kahverengi çiçekleri olan kokulu çok yıllık bir bitki
Environment
arctic national wildlife refuge n. kuzey kutup bölgesi milli yaban hayatı sığınağı
Geography
east siberian arctic shelf n. doğu sibirya arktik sahanlığı
arctic circle n. kuzey eksenucu çemberi
arctic circle n. kuzey kutup dairesi
arctic archipelago n. kuzey buz denizi'nde kuzey amerika ve grönland arasında bulunan 36.000'den fazla ada
arctic red river n. kanada'da bir nehir
high arctic n. yüksek arktik
gates of the arctic national park n. alaska'da yer alan ve mendenhall buzulu'nu içeren büyük bir ulusal park
Meteorology
arctic air mass n. arktik hava kütlesi
arctic air n. arktik hava
arctic climate n. arktik iklim
arctic front n. arktik cephe
arctic sea smoke n. arktik deniz sisi
arctic climate n. arktik iklim
arctic jet n. arktik jet
arctic sea smoke n. buhar dumanı
arctic sea smoke n. kutup denizi dumanı
Geology
arctic air n. kutup havası
Military
arctic type shelter n. kutup tipi çadır
Ornithology
arctic fulmar n. kuzey fulmarı
arctic fulmar n. fırtına kuşuyla yakından akraba, renk ve boyut olarak martıya benzeyen, kuzey atlantik'te bol miktarda bulunan bir kutup kuşu
arctic jaeger n. kutup korsan martısı
arctic penguin (pinguinus impennis) n. büyük dalıcımartı
arctic penguin (pinguinus impennis) n. çok küçük kanatları olan ve uçamayan, nesli tükenmiş büyük bir kuzey atlantik kuşu
arctic tern (sterna paradisea) n. kuzey kutbu kökenli olup antarktika'ya kadar göç eden siyah başlı bir sumru