| English | Turkish | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Common Usage | ago adv. | evvel | ||
|
A few weeks ago, Vince came to me with a problem. Birkaç hafta evvel, Vince bir sorunuyla bana geldi. More Sentences |
||||
| Common Usage | ago adv. | önce | ||
|
The Commission cannot accept Amendment No 23, as indicated a short time ago. Komisyon, kısa bir süre önce belirtildiği üzere 23 No'lu Değişikliği kabul edemez. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | ago adv. | önce | ||
|
If this involved other products, we would have banned them a long time ago. Eğer bu başka ürünleri de kapsasaydı, onları uzun zaman önce yasaklamış olurduk. More Sentences |
||||
| General | ago adv. | eskiden | ||
| General | ago adv. | geçmişte | ||
| General | ago adv. | mazide | ||
| General | ago adv. | evvelden | ||
| English | Turkish | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | long ago adv. | uzun süre önce | ||
|
The bridges were destroyed by Israel long ago. Köprüler İsrail tarafından uzun süre önce yıkıldı. More Sentences |
||||
| General | years ago adv. | seneler önce | ||
|
That was years ago. O seneler önceydi. More Sentences |
||||
| General | weeks ago adv. | haftalar önce | ||
|
A few weeks ago some EU Member States in the United Nations debated the common EU position on the Sahara. Birkaç hafta önce Birleşmiş Milletler'de bazı AB Üye Devletleri Sahra konusunda AB'nin ortak tutumunu tartıştı. More Sentences |
||||
| General | some time ago adv. | bir süre önce | ||
|
Some time ago, I was given the opportunity to look into this matter more deeply. Bir süre önce bana bu konuyu daha derinlemesine inceleme fırsatı verildi. More Sentences |
||||
| General | a while ago adv. | bir süre önce | ||
|
The Commission spoke about this a while ago and this is certainly a subject to examine in greater depth. Komisyon bir süre önce bu konu hakkında konuştu ve bu kesinlikle daha derinlemesine incelenmesi gereken bir konu. More Sentences |
||||
| General | years ago adv. | yıllar önce | ||
|
Because the Icelanders introduced a multiannual cod management plan years ago. Çünkü İzlandalılar yıllar önce çok yıllı bir morina balığı yönetim planı uygulamaya koydular. More Sentences |
||||
| General | two months ago adv. | iki ay önce | ||
|
When one or two months ago the Commission presented its proposal for the first time, there was some doubt. Bir ya da iki ay önce Komisyon teklifini ilk kez sunduğunda bazı şüpheler vardı. More Sentences |
||||
| General | two weeks ago adv. | iki hafta önce | ||
|
Two weeks ago I went to Hobart in Tasmania in less time than it takes to get to Strasbourg. İki hafta önce Tazmanya'daki Hobart'a Strasbourg'a gideceğimden daha kısa bir sürede gittim. More Sentences |
||||
| General | two years ago adv. | iki yıl önce | ||
|
Two years ago, we ran a conference on this subject in Brussels. İki yıl önce Brüksel'de bu konuda bir konferans düzenledik. More Sentences |
||||
| General | three hours ago adv. | üç saat önce | ||
|
Tom sent those emails three hours ago. Tom o e-postaları üç saat önce gönderdi. More Sentences |
||||
| General | days ago adv. | gün önce | ||
|
With regard to the Intergovernmental Conference, I would point out that it was opened 18 days ago. Hükümetlerarası Konferans ile ilgili olarak Konferansın 18 gün önce açıldığını belirtmek isterim. More Sentences |
||||
| General | a week ago adv. | bir hafta önce | ||
|
We announced EUR 25 million a week ago in the Commission. Bir hafta önce Komisyonda 25 milyon avro açıkladık. More Sentences |
||||
| General | one week ago adv. | bir hafta önce | ||
|
That man died of lung cancer one week ago. O adam bir hafta önce akciğer kanserinden öldü. More Sentences |
||||
| General | ten years ago adv. | on yıl önce | ||
|
Ten years ago, however, it would appear that it was sufficient. Ancak on yıl önce bunun yeterli olduğu görülüyordu. More Sentences |
||||
| General | two hours ago adv. | iki saat önce | ||
|
The conference ended two hours ago. Konferans iki saat önce sona erdi. More Sentences |
||||
| General | an hour ago adv. | bir saat önce | ||
|
I understand that it was handed over here just an hour ago. Anladığım kadarıyla bir saat önce burada teslim edildi. More Sentences |
||||
| General | many years ago adv. | yıllar önce | ||
|
It is quite right that reference was made to the visionary words of Pope John Paul many years ago. Papa John Paul'un yıllar önceki vizyoner sözlerine atıfta bulunulması son derece doğrudur. More Sentences |
||||
| General | six years ago adv. | altı yıl önce | ||
|
However, Parliament did ask for a legislative initiative six years ago. Bununla birlikte, Parlamento altı yıl önce bir yasama girişimi talebinde bulunmuştur. More Sentences |
||||
| General | eighty years ago adv. | seksen yıl önce | ||
|
Eighty years ago there was a link between major wars, disasters and a pandemic. Seksen yıl önce büyük savaşlar, felaketler ve pandemi arasında bir bağlantı vardı. More Sentences |
||||
| General | hundred years ago adv. | yüz yıl önce | ||
|
A hundred years ago, the typewriter was banned in Turkey. Yüz yıl önce Türkiye'de daktilo yasaklanmıştı. More Sentences |
||||
| General | forty years ago adv. | kırk yıl önce | ||
|
A divide which, forty years ago, was only half that size. Kırk yıl önce bunun sadece yarısı kadar olan bir bölünme. More Sentences |
||||
| General | a year ago adv. | bir yıl önce | ||
|
We had a similarly dramatic situation a year ago in East Timor. Bir yıl önce Doğu Timor'da da benzer şekilde dramatik bir durumla karşılaşmıştık. More Sentences |
||||
| General | a year ago adv. | bir sene önce | ||
|
His cousin just died a year ago. Kuzeni daha bir sene önce öldü. More Sentences |
||||
| General | one year ago adv. | bir yıl önce | ||
|
It approved this report exactly one year ago, almost unanimously. Bu raporu tam bir yıl önce neredeyse oybirliğiyle onayladı. More Sentences |
||||
| General | 4 years ago adv. | 4 yıl önce | ||
|
I started doing this work 4 years ago. Bu işi yapmaya 4 yıl önce başladım. More Sentences |
||||
| General | years ago adv. | yıl önce | ||
|
This mercilessly cruel burden was imposed twelve years ago on the population. Bu acımasız yük on iki yıl önce halka dayatıldı. More Sentences |
||||
| General | years ago adv. | sene önce | ||
|
The truth is, she was dead to me years ago. Gerçek şu ki o benim için seneler önce ölmüştü. More Sentences |
||||
| Colloquial | ||||
| Colloquial | six hours ago expr. | altı saat önce | ||
|
I gave that order six hours ago. O siparişi altı saat önce verdim. More Sentences |
||||
| Colloquial | five hours ago expr. | beş saat önce | ||
|
Why was the last sentence added five hours ago? Neden son cümle beş saat önce eklendi? More Sentences |
||||
| Colloquial | four days ago expr. | dört gün önce | ||
|
Three or four days ago, the Italian police handed over an Iraqi family to the liberal democrat government of Syria. Üç ya da dört gün önce İtalyan polisi Iraklı bir aileyi Suriye'nin liberal demokrat hükümetine teslim etti. More Sentences |
||||
| Colloquial | two weeks ago expr. | iki hafta önce | ||
|
Two weeks ago I was in Verona. İki hafta önce Verona'daydım. More Sentences |
||||
| Colloquial | two days ago expr. | iki gün önce | ||
|
Finally, I should like to remind you of an anniversary which took place two days ago. Son olarak size iki gün önce gerçekleşen bir yıldönümünü hatırlatmak isterim. More Sentences |
||||
| Colloquial | ten years ago expr. | on yıl önce | ||
|
These proposals are the final product of a long discussion process initiated by the Commission ten years ago. Bu teklifler, Komisyon tarafından on yıl önce başlatılan uzun bir tartışma sürecinin nihai ürünüdür. More Sentences |
||||
| Colloquial | three years ago expr. | üç yıl önce | ||
|
As I stated earlier, a number of Member States introduced these standards some three years ago. Daha önce de belirttiğim gibi bazı Üye Devletler bu standartları yaklaşık üç yıl önce uygulamaya koymuştur. More Sentences |
||||
| Speaking | ||||
| Speaking | how long ago expr. | ne kadar önce | ||
|
How long ago was this? Bu ne kadar önceydi? More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | mya (million years ago) n. | milyon yıl önce | ||
| General | mya (million years ago) n. | myö | ||
| General | long ago n. | uzak geçmiş | ||
| General | long ago n. | çok eski | ||
| General | long ago n. | çok önce | ||
| General | die a long time ago v. | çok önceden ölmek | ||
| General | of a moment ago adj. | deminki | ||
| General | long-ago adj. | eski zamana ait | ||
| General | long-ago adj. | uzak geçmişe ait | ||
| General | long-ago adj. | eski | ||
| General | long-ago adj. | mazide kalan | ||
| General | long-ago adj. | geçmişte yaşanan | ||
| General | long-ago adj. | geçmiş ile ilgili | ||
| General | long-ago adj. | maziye ait | ||
| General | not long ago adv. | çok geçmeden | ||
| General | long time ago adv. | çoktan | ||
| General | long ago adv. | çok eskiden | ||
| General | not long ago adv. | biraz evvel | ||
| General | so long as ago (2000) adv. | daha (2000)'de | ||
| General | just a moment ago adv. | demin | ||
| General | just a moment ago adv. | demincek | ||
| General | a little while ago adv. | biraz önce | ||
| General | a long time ago adv. | uzun bir süre önce | ||
| General | a little while ago adv. | henüz | ||
| General | a long time ago adv. | çok zaman önce | ||
| General | no longer ago than last week adv. | daha geçen hafta | ||
| General | weeks ago adv. | haftalarca önce | ||
| General | a short time ago adv. | az önce | ||
| General | quite a while ago adv. | epeyce önce | ||
| General | quite a while ago adv. | bir hayli zaman önce | ||
| General | quite a while ago adv. | bir süre önce | ||
| General | quite a while ago adv. | epey önce | ||
| General | weeks ago adv. | hafta önce | ||
| General | a minute ago adv. | daha demin | ||
| General | thousands years ago adv. | günümüzden binlerce yıl önce | ||
| General | thousands of years ago adv. | günümüzden binlerce yıl önce | ||
| General | a long time ago adv. | çoktan | ||
| General | a few years ago adv. | birkaç yıl önce | ||
| General | until a short while ago adv. | kısa bir süre önceye kadar | ||
| General | short while ago adv. | kısa bir süre önce | ||
| General | a short time ago adv. | yakın zaman önce | ||
| General | not long ago adv. | yakın zaman önce | ||
| General | long ago adv. | çok önce | ||
| General | long ago adv. | uzun bir zaman önce | ||
| General | not a long time ago adv. | kısa bir süre önce | ||
| General | not long ago adv. | kısa bir süre önce | ||
| General | not long ago adv. | az zaman önce | ||
| General | not a long time ago adv. | az zaman önce | ||
| General | a short time ago adv. | kısa zaman önce | ||
| General | a number of years ago adv. | birkaç yıl önce | ||
| General | many years ago adv. | çok seneler önce | ||
| General | until a century ago adv. | yüzyıl öncesine kadar | ||
| General | a few minutes ago adv. | birkaç dakika önce | ||
| General | a few days ago adv. | birkaç gün önce | ||
| General | a few months ago adv. | birkaç ay önce | ||
| General | a few weeks ago adv. | birkaç hafta önce | ||
| General | a few hours ago adv. | birkaç saat önce | ||
| General | many years ago adv. | seneler önce | ||
| General | many years ago adv. | yıllar evvel | ||
| General | many years ago adv. | seneler evvel | ||
| General | 3 days ago adv. | 3 gün evvel | ||
| General | 3 days ago adv. | 3 gün önce | ||
| General | six years ago adv. | altı sene önce | ||
| General | one hundred years ago adv. | yüz yıl önce | ||
| General | a hundred years ago adv. | yüz yıl önce | ||
| General | two seconds ago adv. | iki saniye önce | ||
| General | eighty years ago adv. | seksen sene önce | ||
| General | just a while ago adv. | demin | ||
| General | about a week ago adv. | bir hafta kadar önce | ||
| General | almost 3 years ago adv. | neredeyse 3 yıl önce | ||
| General | only two months ago adv. | sadece iki ay önce | ||
| General | hundred years ago adv. | yüz yıl evvel | ||
| General | hundred years ago adv. | yüz sene evvel | ||
| General | hundred years ago adv. | yüz sene önce | ||
| General | forty years ago adv. | kırk sene önce | ||
| General | one year ago adv. | bir sene önce | ||
| General | long-ago adv. | uzak geçmişte | ||
| General | long-ago adv. | çok eskide | ||
| General | long-ago adv. | mazide | ||
| General | since a long time ago adv. | uzun zaman önce | ||
| General | since a long time ago adv. | çok eskiden beri | ||
| Phrases | ||||
| Phrases | until a few years ago expr. | birkaç yıl öncesine kadar | ||
| Phrases | 2 days ago expr. | 2 gün önce | ||
| Colloquial | ||||
| Colloquial | about an hour ago expr. | bir saat kadar önce | ||
| Colloquial | a couple of years ago expr. | birkaç sene önce | ||
| Colloquial | a few nights ago expr. | birkaç gece önce | ||
| Colloquial | a few years ago expr. | birkaç sene önce | ||
| Colloquial | a few years ago expr. | birkaç yıl önce | ||
| Colloquial | four or five years ago expr. | dört beş yıl önce | ||
| Colloquial | four or five years ago expr. | dört veya beş sene önce | ||
| Colloquial | four or five years ago expr. | dört beş sene önce | ||
| Colloquial | not long ago expr. | çok uzak olmayan bir geçmişte | ||
| Colloquial | a long time ago expr. | çok uzun zaman önce | ||
| Colloquial | four or five years ago expr. | dört veya beş yıl önce | ||
| Colloquial | forty minutes ago expr. | kırk dakika önce | ||
| Colloquial | not too long ago expr. | kısa süre önce | ||
| Colloquial | short time ago expr. | kısa bir süre önce | ||
| Colloquial | ten years ago expr. | on sene önce | ||
| Colloquial | fifteen minutes ago expr. | on beş dakika önce | ||
| Colloquial | eight hours ago expr. | sekiz saat önce | ||
| Colloquial | six months ago expr. | 6 ay önce | ||
| Colloquial | fifteen minutes ago expr. | 15 dakika önce | ||
| Colloquial | twenty-five years ago expr. | 25 sene önce | ||
| Colloquial | three months ago expr. | 3 ay önce | ||
| Colloquial | half an hour ago expr. | yarım saat önce | ||
| Idioms | ||||
| Idioms | four score and seven years ago adv. | 87 yıl önce (abraham lincoln'un yaptığı konuşmaya ithafen) | ||
| Idioms | many moons ago expr. | çok uzun zaman önce | ||
| Speaking | ||||
| Speaking | this is me thirty years ago n. | benim otuz sene önceki halim | ||
| Speaking | ages ago expr. | asırlar önce | ||
| Speaking | it ran out a couple days ago expr. | birkaç gün önce bitti | ||
| Speaking | we broke up a few months ago expr. | birkaç ay önce ayrıldık | ||
| Speaking | we got married twenty years ago expr. | biz yirmi yıl önce evlendik | ||
| Speaking | we married twenty years ago expr. | biz 20 yıl önce evlendik | ||
| Speaking | you'll never guess who I ran across a few days ago expr. | bil bakalım birkaç gün önce kime rastladım | ||
| Speaking | we got married twenty years ago expr. | biz yirmi sene önce evlendik | ||
| Speaking | he mentioned it a few years ago expr. | birkaç yıl önce bahsetmişti | ||
| Speaking | we got married twenty years ago expr. | biz 20 yıl önce evlendik | ||
| Speaking | we married twenty years ago expr. | biz yirmi sene önce evlendik | ||
| Speaking | I asked you for this two days ago expr. | bunu iki gün önce istemiştim | ||
| Speaking | we got married twenty years ago expr. | biz 20 sene önce evlendik | ||
| Speaking | that was a long time ago expr. | bu çok uzun zaman önceydi | ||
| Speaking | we married twenty years ago expr. | biz yirmi yıl önce evlendik | ||
| Speaking | I had an accident a few years ago expr. | birkaç sene önce bir kaza geçirdim | ||
| Speaking | that was almost a month ago expr. | bu neredeyse bir ay önceydi | ||
| Speaking | he should've done this a long time ago expr. | bunu uzun zaman önce yapmalıydı | ||
| Speaking | she/he died a couple of weeks ago expr. | birkaç hafta önce öldü | ||
| Speaking | we married twenty years ago expr. | biz 20 sene önce evlendik | ||
| Speaking | it was a long time ago expr. | bu uzun zaman önceydi | ||
| Speaking | you'll never guess who i ran across a few days ago expr. | birkaç gün önce kime rastladım tahmin bile edemezsin | ||
| Speaking | that was a very long time ago expr. | çok uzun zaman önceydi | ||
| Speaking | it all started six weeks ago expr. | her şey altı hafta önce başladı | ||
| Speaking | where were you two years ago? expr. | iki yıl önce neredeydin? | ||
| Speaking | where were you two years ago? expr. | iki sene önce neredeydin? | ||
| Speaking | where were you two years ago? expr. | iki yıl önce neredeydiniz? | ||
| Speaking | where were you two years ago? expr. | iki sene önce neredeydiniz? | ||
| Speaking | I went swimming two days ago expr. | iki gün önce yüzmeye gittim | ||
| Speaking | how many years ago expr. | kaç sene önce | ||
| Speaking | I saw him five minutes ago expr. | onu beş dakika önce gördüm | ||
| Speaking | how many years ago expr. | kaç yıl önce | ||
| Speaking | how many years ago expr. | kaç yıl önceydi | ||
| Speaking | I saw her five minutes ago expr. | onu beş dakika önce gördüm | ||
| Speaking | how many days ago? expr. | kaç gün önce? | ||
| Speaking | I went swimming two days ago expr. | 2 gün önce yüzmeye gittim | ||
| Speaking | how old were you three years ago? expr. | üç yıl önce kaç yaşındaydın? | ||
| Speaking | they were spotted on a security camera three days ago stealing a vehicle expr. | üç gün önce bir araç çalarken güvenlik kamerasına yakalanmışlar | ||
| Speaking | it was a long time ago expr. | uzun zaman önceydi | ||
| Speaking | he died a long time ago expr. | uzun zaman önce öldü | ||
| Speaking | she met with him 19 years ago expr. | 19 yıl önce onunla tanıştı | ||
| Speaking | I quit years ago expr. | yıllar önce bıraktım | ||
| Speaking | like three years ago or sometnig expr. | 3 yıl önce falan | ||
| Computer | ||||
| Computer | long time ago expr. | uzun zaman önce | ||
