English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | abduct v. | kaçırmak | ||
People are being abducted on a daily basis. İnsanlar her gün kaçırılıyor. More Sentences |
||||
General | abduct v. | kaçırmak (birini) | ||
General | abduct v. | adam kaçırmak | ||
General | abduct v. | alıkoymak | ||
General | abduct v. | (kas) dışarı çekmek | ||
General | abduct v. | dağa kaldırmak | ||
General | abduct v. | birini zorla kaçırmak | ||
Law | ||||
Law | abduct v. | adam kaçırmak | ||
Law | abduct v. | kadın veya çocuk kaçırmak | ||
Law | abduct v. | kız kaçırmak | ||
Law | abduct v. | zorla kaçırmak | ||
Law | abduct v. | (adam) kaldırmak | ||
Medical | ||||
Medical | abduct v. | bir uzvu vücudun orta ekseninden uzağa çekmek | ||
Anatomy | ||||
Anatomy | abduct v. | (kas) dışarı çekmek |
English | Turkish | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | abduct someone in one’s home v. | birini evinden kaçırmak | ||
General | try to abduct someone v. | birini kaçırmaya çalışmak | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | abduct (someone) from v. | birini kaçırmak/alıkoymak | ||
Phrasals | abduct someone from someone or something v. | birini birinin elinden kaçırmak | ||
Phrasals | abduct someone from someone or something v. | birini bir yerden kaçırmak | ||
Phrasals | abduct from v. | -den kaçırmak | ||