Turkish | English | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | (bir konuyu) açmak | dilate on (something) v. |
Phrasals | (bir konuyu) açmak | open into (something) v. |
Turkish | English | |
---|---|---|
General | ||
General | açmak (bir konuyu) | broach v. |
Phrasals | ||
Phrasals | (birine) bir konuyu açmak | broach (something) with (someone) v. |
Phrasals | (birine) bir konuyu açmak | broach something with someone v. |
Phrasals | (birine) bir konuyu açmak | broach something to someone v. |
Phrasals | hoş olmayan bir konuyu açmak | dredge up v. |
Phrasals | hoş olmayan/üzücü bir konuyu tekrar su yüzüne çıkarmak/açmak/hatırlatmak | dredge up v. |
Phrasals | (birine bir şeyi/konuyu) açmak | bare (something) to (someone) v. |
Phrasals | bir konuyu açmak | elaborate on (someone or something) v. |
Phrasals | bir konuyu açmak/detaylandırmak | expand upon something v. |
Phrasals | bir konuyu açmak/detaylandırmak | expand on something v. |
Phrasals | bir konuyu açmak/detaylandırmak | enlarge upon (something) v. |
Phrasals | bir konuyu açmak/detaylandırmak | enlarge on (something) v. |
Idioms | ||
Idioms | birine bir konuyu açmak | raise something with someone v. |
Idioms | birine bir konuyu açmak | bring up a matter with someone v. |