üye - Turkish English Dictionary

üye

Meanings of "üye" in English Turkish Dictionary : 12 result(s)

Turkish English
Common Usage
üye member n.
It seems to be a low police priority in most Member States.
Çoğu Üye Devlette polisin önceliğinin düşük olduğu görülmektedir.

More Sentences
General
üye member n.
It is now clearer than ever that individual Member States are that reality.
Tek tek Üye Devletlerin bu gerçeğin ta kendisi olduğu artık her zamankinden daha açık.

More Sentences
Trade/Economic
üye member n.
Yet again, the Union is appropriating the competences of the Member States and failing to replace their policies.
Yine Birlik, Üye Devletlerin yetkilerine el koymakta ve onların politikalarını değiştirmekte başarısız olmaktadır.

More Sentences
Automotive
üye member n.
A few days ago, I visited our future member state, Cyprus, which is half-way between Athens and the Iraq-Kuwait border.
Birkaç gün önce, Atina ile Irak-Kuveyt sınırı arasında yer alan müstakbel üye devletimiz Kıbrıs'ı ziyaret ettim.

More Sentences
General
üye insider n.
üye enrollee n.
üye enrolee n.
üye man n.
üye limb n.
Trade/Economic
üye associate n.
Politics
üye aligned adj.
Anatomy
üye organ n.

Meanings of "üye" with other terms in English Turkish Dictionary : 457 result(s)

Turkish English
General
eski üye former member n.
It concerns the Association of Former Members.
Eski Üyeler Birliği ile ilgili.

More Sentences
tam üye full member n.
As full members of society, they should be able to play a part in the way it functions.
Toplumun tam üyeleri olarak, Parlamentonun işleyişinde rol oynayabilmelidirler.

More Sentences
üye (bilim kurumunda) fellow n.
He is a Fellow of the Royal Society of Arts.
Kraliyet Sanat Derneği'nin bir üyesidir.

More Sentences
üye sayısı number of members n.
The appeal is so great that the European Union is currently preparing to double its number of members.
Bu cazibe o kadar büyük ki Avrupa Birliği şu anda üye sayısını iki katına çıkarmaya hazırlanıyor.

More Sentences
kurucu üye founder member n.
Turkey is a founder member of the IMF, the World Bank and the OECD.
Türkiye IMF, Dünya Bankası ve OECD'nin kurucu üyesidir.

More Sentences
daimi üye permanent member n.
When the permanent members quarrel, these difficult decisions are left to countries such as Ghana, Cameroon and Angola.
Daimi üyeler tartıştığında bu zor kararlar Gana, Kamerun ve Angola gibi ülkelere bırakılıyor.

More Sentences
çaylak (üye) pledge n.
The new pledges were inducted into the fraternity last night.
Yeni çaylaklar dün gece kardeşlik birliğine kabul edildi.

More Sentences
üye olmak join v.
The minimum age for joining a political party was reduced from 21 to 18 years.
Siyasi partilere üye olmak için asgari yaş 21'den 18'e indirilmiştir

More Sentences
üye olmak (heyete) sit on v.
He has been asked to sit on the committee.
Komiteye üye olması istendi.

More Sentences
üye olmak become a member v.
The Council of Europe refuses to let Belarus become a member.
Avrupa Konseyi Belarus'un üye olmasına izin vermeyi reddediyor.

More Sentences
üye olmak pledge v.
It can cost you a lot of money to pledge to a sorority.
Bir kız öğrenci birliğine üye olmak size çok pahalıya patlayabilir.

More Sentences
Trade/Economic
kurucu üye founding member n.
You are a founding member of the European Union.
Avrupa Birliği'nin kurucu üyesisiniz.

More Sentences
ortak üye associate member n.
Following tough negotiations, CAMELAR has now incorporated Canada and Mauritius with the status of associate members.
Çetin müzakerelerin ardından CAMELAR, Kanada ve Mauritius'u ortak üye statüsüyle bünyesine kattı.

More Sentences
Politics
ab üye devletleri eu member states n.
In my opinion there is still a great need for information about eastward enlargement in the EU Member States.
Bence AB Üye Devletlerinde doğuya doğru genişleme konusunda hala büyük bir bilgi ihtiyacı var.

More Sentences
tam üye full member n.
Let us hope that before they join as full Members this problem has been resolved definitively.
Umalım ki tam üye olarak katılmadan önce bu sorun kesin olarak çözülmüş olsun.

More Sentences
üye devletler member states n.
Quite correctly, he notes that the majority of the EU's budget is administered in the Member States.
Oldukça doğru bir şekilde, AB bütçesinin büyük bir kısmının Üye Devletler tarafından idare edildiğini belirtmektedir.

More Sentences
üye olmayan ülke non-member country n.
The most serious problems at present concern those coming from non-member countries.
Şu anda en ciddi sorunlar, üye olmayan ülkelerden gelenlerle ilgilidir.

More Sentences
üye ülkeler member states n.
Needless to say, this is at present not the right signal we are giving the candidate member states.
Söylemeye gerek yok ama bu, şu anda, aday üye ülkelere verdiğimiz doğru bir sinyal değil.

More Sentences
Computer
üye listesi list of members n.
We have therefore come to an end of the list of Members who spoke on behalf of their group.
Dolayısıyla grupları adına konuşan Üyelerin listesinin sonuna gelmiş bulunuyoruz.

More Sentences
Common Usage
daimi üye regular member n.
General
üye kartı affinity card n.
yarı/muhabir üye associate n.
birçok derneğe üye olan kimse joiner n.
birçok gruba üye olan kimse joiner n.
üye olan enterer n.
üye grubu affinity group n.
birçok yere üye olma meraklısı joiner n.
bağımsız üye mugwump n.
kurucu üye charter member n.
yeni üye recruit n.
belirli bir grubun üye kimlik kartı affinity card n.
eski üye ex member n.
en kıdemli üye dean n.
önemli üye pillar n.
ortalama üye average member n.
en kıdemli üye doyen n.
papazın verdiği ilmihal derslerine devam etme ve kiliseye üye olarak kabul edilme confirmation n.
faal üye active member n.
standart üye average member n.
dini bir kuruluşa üye olan kimse canoness n.
onursal üye honorary member n.
üye olmayan ülke nonmember country n.
üye olmama nonmembership n.
üye ülke member nation n.
üye olmayan kişi nonmember n.
üye olmama hali nonmembership n.
üye tam sayısı total member number n.
üye aidatı membership fee n.
üye yeter sayısı quorum n.
üye ilişkileri member relations n.
asil üye permanent member n.
üye girişi membership login n.
üye girişi member login n.
eski üye ex-member n.
üye olarak seçme co-option n.
daimi üye regular member n.
üye aidatı sub n.
üye aidatı subscription n.
resmi üye official member n.
üye adayları prospective members n.
tanınmış bir üye a well-known member n.
ünlü bir üye a well-known member n.
yeni üye initiate n.
üye kartı member card n.
(üye olmayan) parti taraftarı camp follower n.
üye olmayan kişi non-member n.
asil üye/aza made man n.
(mafyaya) tam/asli üye yapılmış kişi made man n.
(mafyada) tam üye made man n.
yeniden üye olma reaffiliation n.
üye yapma recruital n.
üye olmayan kimse nonmember n.
muhabir üye associate n.
belirli bir grup mensubu kişilerin eşlerinin üye olduğu dernek auxiliary n.
belirli bir grup mensubu kişilerin akrabalarının üye olduğu dernek auxiliary n.
eskiden kuzey kaliforniya'da yaşamış yerli kabilesine mensup üye yahi n.
üye kontrolü member check n.
yeni üye entrant n.
kirişteki dikey üye vertical n.
dört liderli gruptaki üye quadrumvir n.
üye kontenjanından bir kurumda özel statü verilen üye adayı legacy n.
hansa birliği üye kenti hansa n.
hansa birliği üye kenti hanse n.
temsilci bir yasama organına üye kadın gentlewoman n.
üstünlüğü elde tutan baskın üye despot n.
günümüz loncalarına üye kimse guilder n.
en tanınmış ve beğenilen üye royalty n.
kilise üye listesi church roll n.
tutucu üye old guard n.
şövalye nişanının ast rütbelerinde yer alan üye companion n.
bazı dini toplulukların üye adaylarından istediği para bağışı dower n.
en iyi üye pick n.
avrupa'daki çeşitli alkolle mücadele kuruluşlarından herhangi birine üye kimse pioneer n.
diğerlerinin gerisinde kalan üye poor relation n.
henüz gruba tanıtılmamış yeni üye pledge n.
müzakere grubunda karşıt görüşlü üye sayısının oylama yoluyla belirlenmesi division n.
en uç üye outlimb n.
(aile, sülale veya soyda) kadın üye sister n.
ikna ederek üye toplamaya çalışan kimse proselytiser n.
yeni partiye üye olmuş olma proselytism n.
ikna ederek üye toplamaya çalışan kimse proselytizer n.
geçici üye provisional n.
kiliseye üye olarak kabul edilme confirmation n.
üye olmak be affiliated with v.
kutsayarak kiliseye üye olarak kabul etmek confirm v.
üye yapmak enroll v.
üye olmak be affiliated v.
üye olmak be a member of v.
üye olmak affiliate to v.
üye olmak serve v.
üye olmak affiliate v.
üye olarak almak affiliate v.
derneğe üye olmak affiliate with v.
derneğe üye olmak be affiliated to v.
derneğe üye olmak affiliate oneself to v.
üye etmek affiliate v.
üye yapmak recruit v.
üye etmek enroll v.
üye olmak enroll v.
üye etmek enrol v.
üye olmak enrol v.
üyelerin oyu ile bir cemiyete üye olarak seçmek co-opt v.
üye olarak kabul etmek co-opt v.
resmi üye olmak be an official member v.
daimi üye olmak be a permanent member v.
partiye üye olmak be a member of a party v.
üye yapmak enrol v.
yeniden üye olmak resubscribe v.
üye olmak take v.
derneğe üye olmak attach v.
üye olmak enter v.
bağımsız üye olmak mugwump v.
bağımsız üye statüsü kazanmak mugwump v.
üye olarak kabul etmek incept v.
üye yapmak inroll [obsolete] v.
özel görev teklifiyle bir kurum/grup için üye toplamak proselyte v.
siyasi partisine üye yapmaya çalışmak proselytise v.
siyasi partisine üye yapmaya çalışmak proselytize v.
(jüri için) üye seçmek strike v.
(jüri için) üye belirlemek strike v.
üye olmuş entered adj.
toplantılara gelmeyip mektup yoluyla cemiyetin faaliyetlerine katılan (üye) corresponding adj.
zorunlu üye sayısı mevcut olan quorate adj.
üye alan recruiting adj.
tek üye olan one adj.
bir ırk veya etnik gruptan çok fazla üye içeren imbalanced adj.
resmen üye olmaksızın üyelik ayrıcalıklarından yararlanan courtesy adj.
üye olmayanlara üyelik ayrıcalıkları tanıyan courtesy adj.
üye olunabilir subscribable adj.
üye olunan subscriptive adj.
üye anlamı veren son ek -ite suf.
Phrasals
(birini) üye etmek admit (someone or something) into (something or some place) v.
(birini) üye etmek admit (one) to (something or some place) v.
üye etmek admit into v.
üye olmak affiliate with v.
(bir topluluğa, gruba) resmi olarak üye olmak initiate into (something) v.
(bir gruba) üye toplamaya çalışmak recruit for (something) v.
-den üye toplamaya çalışmak recruit from v.
(bir şeyden/bir yerden) üye toplamaya çalışmak recruit from (something or some place) v.
(web sitesine, yazılıma) üye olmak register on (something) v.
Colloquial
(ingiltere'de) lordlar kamarasına nadir gelen üye backwoodsman [brit] n.
uzun süredir üye olan kimse oldtimer n.
reddit sosyal platformuna üye/kayıtlı kimse redditor n.
Idioms
resmi üye paid-up member (of something) n.
daimi üye paid-up member (of something) n.
ücretli üye paid-up member (of something) n.
yeni üye fresh blood n.
yalnız belli bir sendikaya üye kişileri çalıştıran fabrika, işyeri a closed shop n.
daimi üye a paid-up member n.
resmi üye a paid-up member n.
daimi üye a (fully) paid-up member n.
resmi üye a (fully) paid-up member n.
aynı organizasyona/kuruma üye kişilerin the old boy network n.
daimi üye olmak be a fully paid-up member of something v.
daimi üye olmak be a card-carrying member of something v.
resmi üye olmak be a fully paid-up member of something v.
resmi üye olmak be a card-carrying member of something v.
üye olmak sit on v.
sertifikalı (üye) card-carrying adj.
lisanslı (üye) card-carrying adj.
resmi üye card-carrying member expr.
mason topluluğuna üye on the square expr.
üye olarak kaydolmuş on the books expr.
Speaking
üye değilim I am not a member expr.
Trade/Economic
anlaşmalı üye işyeri contracted merchant n.
aday üye affiliate n.
asıl üye original member n.
asil üye full member n.
asli üye full member n.
asli üye regular member n.
bir derneğe tam ortak olmayıp normal üyelerin bazı yükümlülüklerini kabul ederek tam üyeliğin bazı avantajlarından faydalanan kısmi üye associate member n.
bir fabrikada çalışan işçilere başka bir sendikaya üye olmamaları için imzalatılan sözleşme yellowdog contract n.
bir fabrikada çalışırken başka bir sendikaya üye olmamak için işçilere zorla imzalatılan sözleşme yellowdog contract n.
borsaya üye olmayan menkul değer aracısı street broker n.
bir takas odası birliğine üye olan banka associated bank n.
bir kliring odası birliğine üye olmakla aralarında ilişki kurulan bankalar associated banks n.
bir fabrikada çalışan işçiye başka bir sendikaya üye olmayacağına dair imzalatılan sözleşme yellow-dog contract n.
borsaya üye olmayan acente outside broker n.
değişen üye alternate member n.
faal üye working partner n.
işveren veya şirketin, işçilerinin sendikaya üye olmalarını engellemesi union busting n.
karın şirketin üye sahipleri arasında onların şirketle yaptıkları alışveriş oranında dağıtıldığı bir şirket türü mutual company n.
kısmi üye associate member n.
muhasip üye accounting member n.
muhabir üye corresponding member n.
murahhas üye managing member n.
murahhas üye managing director n.
murahhas üye executive director n.
muhasip üye treasurer member n.
ortak üye associated member n.
ortak pazar ile veya avrupa topluluğu ile birleşme anlaşması veya tercihli ticaret anlaşması imzalamış olup topluluğa üye olmayan devletler associated state n.
personel/üye devir hızı yüksek olan kuruluş a revolving door n.
sendikaya üye olmayan kimse outsider n.
sayman üye treasurer n.
sendikaya üye olma zorunluluğu olmayan işeri open shop n.
sendikaya üye olmayan işçi outsider n.
takas odasına üye banka clearing bank n.
tabii üye ordinary member n.
toplantının açılması için gerekli üye sayısı quorum for meetings n.
takas odası üye bankası clearing house bank n.
tüm çalışanlarının sendikaya üye olmaya zorunlu oldukları müessese union shop n.
üye temsilcisi member representative n.
üye davranışı member behaviour (uk) n.
üye davranışı member behavior (us) n.
üye banka member bank n.
üye ortaklar affiliations n.
üye şirket member corporation n.
üye banka mevduatları member bank deposits n.
üye ülkelerin mevzuatının yakınlaştırılması approximation of the laws of the member states n.
üye işyeri anlaşması card acceptor agreement n.
yedek üye substitute member n.
yedek üye associate member n.
yönetim kurulu üyesi olmayan bir kişinin istekleri doğrultusunda oy kullanan ve hareket eden üye dummy director n.
yönetici-üye ilişkileri leader-member relations n.
1960 başında ingiltere'nin öncülüğünde avrupa ekonomik topluluğu'na üye olmayan bir grup ülke arasında kurulmuş european free trade association n.
yönetim kurulu üyesi olmayan bir kişinin istekleri doğrultusunda oy kullanan ve hareket eden üye accommodation director n.
esnaf birliğine üye olmayan tüccarlardan alınan vergi hanse n.
merkez bankaları sistemi'nin üye bankalara verdiği kredilere uygulanan faiz oranı discount rate n.
yeni üye, fikir, yabancı mal gibi faktörlerin girişine açık open adj.
Law
üye yoklaması call of the house n.
üye oylaması için ismin söylenmesi call of the house n.
bir üyenin üye olduğu grubun diğer üyeleri için açtığı dava representative action n.
karar için gerekli üye sayısı quorum of decision n.
kurucu üye founding member n.
ortak üye associate member n.
ingiltere'de parlamentoya üye gönderen kent ultimogeniture n.
kardeş üye brother n.
üye olmak get in v.
sendikaya üye olan veya olmayan tüm işçilerin çalışma hakkına ait veya ilgili right-to-work adj.
Politics
karbonari örgütüne üye olan kimse carbonaro n.
ingiliz parlamentosunda sayının artmasını gerektiren acil durumlarda devreye giren ilave üye recruiter n.
(kanada, yeni zelanda, vb.) reform partisine üye olan kimse reformer n.
iskoç ulusal partisi'ne üye veya destekçi olan kimse nat n.
yeni zelanda ulusal parti'sine üye olan kimse nat n.
bir sendikaya üye olmayan kimse nonunionist n.
avrupa konseyine üye devletler arasında genç kişilerin müşterek pasaportla seyahatlerine dair avrupa sözleşmesi european agreement on travel by young persons on collective passports between the member countries of the council of europe n.
açık alanda kullanılan teçhizat tarafından oluşturulan çevredeki gürültü emisyonuyla ilgili üye devlet kanunlarının yakınlaştırılması komitesi committee for the approximation of the laws of the member states relating to noise emission in the environment by equipment for use outdoors n.
basınçlı ekipmana ilişkin üye devlet kanunlarının yakınlaştırılması daimi komitesi standing committee on the approximation of the laws of the member states concerning pressure equipment n.
bağlı üye affiliate member n.
bağımsız üye mugwump n.
bir üye devletin uyrukları nationals of a member state n.
birden fazla üye ülke tarafından ortaklaşa yürütülen programlar programmes implemented jointly by several ms n.
bir partiye üye olma accession n.
daimi üye standing member n.
ek üye sistemi additional member system n.
ilgili üye ülke concerned member state n.
ingiltere ab'den ayrılmalı mı üye olmaya devam etmeli mi brexit or bremain n.
ingiltere'de parlamentoya üye gönderen kent borough n.
karayolu dışında kullanılan hareketli makinelere takılan içten yanmalı motorlardan çıkan gaz ve partikül kirleticilerin emisyonuna karşı alınacak tedbirlerle ilgili üye devlet kanunlarının yakınlaştırılması komitesi committee for the approximation of the laws of the member states relating to measures against the emission of gaseous and particulate pollutants from internal combustion engines to be installed in non-road mobile machinery n.
kişilerin avrupa konseyine üye ülkeler arasında dolaşımını düzenleyen kurallara dair avrupa sözleşmesi european agreement on regulations governing the movement of persons between member states of the council of europe n.
kendi içinde yeni üye seçme hakkına sahip olan meclis self-perpetuating board n.
kurucu üye charter member n.
merkez üye devlet home member state n.
ortak üye ülkeler associated countries n.
potansiyel olarak patlayıcı ortamlardaki kullanıma yönelik ekipman ve koruyucu sistemlere ilişkin üye devlet kanunlarının yakınlaştırılması daimi komitesi standing committee on the approximation of the laws of the member states concerning equipment and protective systems intended for use in potentially explosive atmospheres n.
savaş malullerinin tıbbi tedavileri maksadıyla avrupa konseyine üye ülkeler arasında değişimine dair anlaşma agreement on the exchange of war cripples between member countries of the council of europe with a view to medical treatment n.
silahlı üye armed member n.
tam üye member state n.
tıbbi cihazlarla ilgili üye devlet kanunlarının yakınlaştırılması danışma komitesi advisory committee on the approximation of the laws of the member states relating to medical devices n.
tam üye full candidate n.
üye salt çoğunluğu majority of the entire membership n.
üye devletlerin çıkarları the interests of the member states n.
üye tabanı membership base n.
üye devletler arasında mal ticaretine ilişkin istatistikler komitesi committee on statistics relating to the trading of goods between member states n.
üye ülke member state n.
üye ülkelerin politikaları üzerinde iki taraflı gözetim kararı decision on bilateral surveillance over members' policies n.
üye olmayan ülke non member state n.
üye devletler bu önlemleri kabul ettiğinde when member states adopt these measures.. n.
üye olmayan gözlemci devlet non-member observer state n.
üye salt çoğunluğu absolute majority n.
üye olmayan devlet non member state n.
üye olmayan ülke non-member state n.
üye devlet member state n.
üye ülkeler member governments n.
üye devletlerin birlik oluşturduğu ancak iç işlerinde bağımsız kaldıkları bir hükümet şekli state n.
üye olarak seçme co-optation n.
üye olarak seçme co-option n.
üye devlet memberstate n.
üye devletlerin hükümet temsilcileri konferansı conference of the representatives of the governments of the member states n.
üye kuruluş member body n.
üye olmayan kimse non-member n.
üye devletlerin hükümet temsilcileri conference of the representatives of the n.
üye ülke member country n.
üye olmayan kimse nonmember n.
üye olmayan devletlerle mal ticaretine ilişkin istatistikler komitesi committee on statistics relating to the trading of goods with non-member countries n.
üye devletlerin hükümet temsilcileri representatives of governments of member states n.
yedek üye reserve member n.
yeni bir üye seçme co-option n.
yeni bir üye seçme co-optation n.
zarar gören üye devlet injured member state n.
(avrupa birliği'ne üye vatandaşı olduğu devlet haricinde) yurtdışında görevli çalışan posted worker n.
ku klux klan örgütüne üye kimse ku kluxer n.
bir siyasi parti içindeki en güçlü hizipte yer alan üye majoritaire n.
(eskiden abd'de) cumhuriyetçi partide beyaz ve siyahilerin orantılı temsilini gözeten üye black and tan n.
islam birliği olarak adlandırılan, genellikle amerikalı siyahilerden oluşan bir gruba üye olan bir aktivist black muslim n.
israil'deki göçmen çiftçilerin derneğine üye olan kimse halutz n.
herhangi bir yasama organına üye kimse member n.
ana amacı üye, kampanya personeli ve aile üyelerine gelir olarak destekçilerinden para aşırmak olan siyasi makam kampanyası milk run n.
iskoçya'da parlamentoya üye sağlayan bir belediye borough n.
resmi irlanda cumhuriyeti ordusu ve sinn féin siyasi partisine üye olan kimse official n.
muhalefete üye kimse oppositionist n.
terör eylemleriyle avrupalı göçmenleri kenya'dan defetmek için kikuyu kabilelerince 1952'de kurulan gizli bir siyasi topluluğa üye kimse mau mau n.
parlamentoya üye gönderme hakkı olan ilçe close borough n.
sovyetler'deki gençlik birliğine üye çocuk pioneer n.
ingiliz parlamentosunda tarafsız üye crossbencher n.
ingiliz parlamentosunda tarafsız üye cross-bencher n.
topluluktaki en eski üye olma fathership n.
çeşitli uluslararası sosyalist örgütlere üye olan kimse international n.
nikaragua'yı 1979'dan 1990'a kadar yöneten askeri ve siyasi koalisyona üye kimse sandinista n.
nikaragua'yı 1979'dan 1990'a kadar yöneten askeri ve siyasi koalisyona üye kimse sandinist n.
düşman ülkenin içinde bulundukları ülkeyi işgal etmesi için uğraşan gizli örgüte üye kimse fifth columnist n.
özel üye private member n.
hususi üye private member n.
abd'de bir eyaletinin sahip olduğu ve her birinden eyalet meclisine birer üye seçilen bölgeleri senatorial district n.
kararlarını üye devletlere uygulatma yetkisi bulunan uluslararası organ supergovernment n.
bağımsız üye independent n.
bir kuruluşa ya da örgüte üye olmak admit v.
partiye üye olmak become a member of a party v.
partiye üye olmak be a member of a party v.
üye olarak kabul etmek enroll v.
üye olarak kaydetmek enroll v.
üye olarak kabul etmek enrol v.
üye olarak almak enrol v.
üye olarak almak enroll v.
üye olarak seçmek coopt v.
üye olarak kaydetmek enrol v.
siyasi partiye üye olmak declare oneself v.
daimi (üye) card-carrying adj.
resmi (üye) card-carrying adj.
kayıtlı (üye) card-carrying adj.
müseccel (üye) card-carrying adj.
yedek (üye) alternate adj.
(nisbi temsil sisteminde) birden fazla üye seçilen seçim bölgesine dair veya ilişkin multimember adj.
birden fazla üye seçilen seçim bölgeleri içeren bir seçim sistemine dair veya ilişkin multimember adj.
bu karar üye devletlere yöneliktir this decision is addressed to the member states expr.
bu tüzük üye devletlerde bütünüyle bağlayıcıdır ve doğrudan uygulanır this regulation shall be binding in its entirety and directly applicable in the member states expr.
üye devletlerin hükümetleri adına on behalf of the governments of the expr.
1896'da kraliçe victoria tarafından kurulan bir şövalye tarikatına üye kimse mvo (member of the royal victorian order) abrev.
Institutes
el sanatlarının veya zanaatkarların üye olduğu küçük sendikalardan oluşan birlik amalgamated union n.
Industry
sendikaya üye olan çalışanlara ayrımcılık yapılmasını önleyen işletme politikası open shop n.
sendikaya üye olmayan yellow-dog adj.
Insurance
sigortacı üye underwriting member n.
Media
okul öncesi ve ilkokuldaki kız çocuklarına yönelik izci programına üye olan çocuk daisy n.
Advertising
üye girişi login n.
Technical
uygulamada bir gruba üye olan ya da bir uygulamaya tabii olan adscript to adj.
Computer
kişilerin birbirlerinin fotoğraf ve özelliklerini değerlendirerek üye seçmelerine imkan veren sanal topluluk rating community n.
aylık aktif üye monthly active users n.
aylık faal üye monthly active users n.
çok sayıda üye multiple members n.
dünya çapında üye yardımı worldwide member assistance n.
interaktif portal ve üye sayfaları interactive portal and member pages n.
kaynak üye source member n.
paralı üye premium member n.
premium üye premium member n.
paralı üye premium user n.
üye kuyrukları member queues n.
üye sunucu member server n.
üye adı member name n.
üye türü member type n.
üye kimliği member id n.
üye listesi members list n.
ücretli üye premium member n.
üye destek numaraları member support numbers n.
üst üye erişimi root access n.
üye özellikleri member properties n.
üye posta kutusu member mailbox n.
üye önerme primi/ikramiyesi referral bonus n.
üye yönetimi memberadmin n.
üye giriş member login n.
üye tür no member type id n.
üye no member id n.
üye türleri membertypes n.
üye seçenekleri member options n.
üye olma yöntemleri subscription methods n.
üye listesi member list n.
üye bağlantısı member link n.
üye girişi member login n.
müşteri olarak üye ol sign up as a customer expr.
yeni üye ekle add new member expr.
üye ekle add member expr.
üye durumunu değiştir change member status expr.
üye ol sign up expr.
üye seç select members expr.
günlük aktif üye dau (daily active users) abrev.
Automotive
ab üye ülkeleri içerisinde dolaşımda olan karayolu taşıtları road vehicles circulating within the community n.
motorlu taşıtların iç donanımları ile ilgili üye ülkelerin mevzuatının yakınlaştırılması approximation of the laws of the member states relating to interior fittings of motor vehicles n.
Aeronautic
üye charter'ı affinity charter n.
Medical
bir üye devletin yetkili otoritesi tarafından beşeri ve veteriner tıbbi ürünler için verilmiş olan pazarlama ruhsatında değişikliklerin değerlendirilmesi examination of variations to the terms of a marketing authorisation for medicinal products for human use and veterinary medicinal products granted by a competent authority of a member state n.
referans üye ülke reference member state n.
Math
birincil üye prime implicant n.
Logic
bir gruptaki her üye hakkında bilgi vermeyen (terim) undistributed adj.
Biology
kırıntılı üye detritic element n.
türün embriyonik gelişimi ve üye farklılaşması sırasında gelişimsel aşamaların tekrar etmesi biogenesis n.
Botanic
kuzey amerika'nın kuzeydoğusuna özgü, selvi ailesine üye, yaprak dökmeyen bir ağaç northern white cedar (american arborvitae) n.
kuzey amerika'nın kuzeydoğusuna özgü, selvi ailesine üye, yaprak dökmeyen bir ağaç american arborvitae n.
kuzey amerika'nın kuzeydoğusuna özgü, selvi ailesine üye, yaprak dökmeyen bir ağaç white cedar n.
Social Sciences
lider-üye etkileşim teorisi leader-member exchange theory n.
kişinin anne veya babanın soy grubuna üye olduğunu iddia edebileceği (akrabalık sistemi) ambilateral adj.
Linguistics
çevresel üye allophone n.
History
1865'te para anlaşması yapan fransa, belçika, isviçre ve italya'nın üye olduğu devletler arası bir organizasyon latin union n.
(eski adıyla) bazı avrupa parlamentolarında üst meclise üye kimse magnate n.
Religious
11.yy'da st. bruno tarafından kurulan katolik tarikata üye olan kimse carthusian n.
(16. yüzyıl fransa'da) fransisken tarikatına üye olan kimse recollect n.
(16. yüzyıl fransa'da) fransisken tarikatına üye olan kimse récollet n.
hayır işleyen başlıca derneklerden herhangi birine üye olan kimse red man n.
hindistan'ın güneybatısında, havari thomas'ın kurduğu iddia edilen mar thoma kilisesi'ne üye olan kimse thomaean n.
(yahudilik'te) sinagog hizmetlerinde birtakım ayrıcalık tanınan, harun soyundan gelen levi kabilesine mensup bir aileye üye kimse kohen n.
ürdün'de ortaya çıkan ve ırak'ta günümüze kadar gelen, vaftizci yahya'nın mesih olduğuna inan küçük gnostik bir mezhebe üye kimse mandaean n.
ürdün'de ortaya çıkan ve ırak'ta günümüze kadar gelen, vaftizci yahya'nın mesih olduğuna inanan küçük gnostik bir mezhebe üye kimse mandean n.
uluslararası krishna bilinci derneği'ne üye olan kimse hare krishnas n.
1618'de kurulup fransız ihtilali'ne kadar faaliyetlerinin sürdüren st. maur'un dini topluluğuna üye kimse maurist n.
1530'da milan'da kurulan bir katolik tarikatına üye kimse barnabite n.
1530'da milan'da kurulan bir katolik tarikatına üye kimse regular clerk of st. paul n.
piskoposlukta misyonerlik veya şapelden sorumlu üye vicar n.
manastır tarikatına üye olma coenobitism n.
alman protestan kilisesi'nden papaz heodor fliedner'in 1836'da kurduğu bir tarikata üye kimse deaconess n.
(presbiteryen kilisesinde) belirli bir cemaatin yönetici zümresine seçilen üye presbyter n.
(presbiteryen kilisesinde) cemaatin kilisedeki en alt düzey mahkemeye üye seçtiği kimse presbyter n.
1733'te iskoçya kilisesi'nden ayrılanların kurduğu kiliseye ve diğer bağlı kiliselere üye olan kimse seceder n.
alman protestan ayrılıkçılarının 19. yüzyılda kurdukları komünal mezhebe üye kimse separationist n.
(presbiteryen kilisesinde) cemaatin yönetici zümresine seçilen üye prester [obsolete] n.
(presbiteryen kilisesinde) cemaatin en alt düzey kilise mahkemesine üye seçilen kimse prester [obsolete] n.
katolik tarikatına üye olan premonstratensian adj.
Military
nato'ya üye ülke nato member nation n.
abd'nin komünistlerce işgali durumunda gerilla mücadelesi vereceğini deklare etmiş küçük, aşırı tutucu silahlı bir örgüte üye kimse minuteman n.
(belirli onursal şövalyelik unvanlarında) yüksek rütbeli üye commander n.
Sport
kızak takımında fren yapan üye brakeman n.
geçen sezondan takımda kalan üye holdover n.
geçen sezondan takımda kalan üye holdover n.
Librarianship
üye kayıt kartı member registration card n.
Abbreviation
ek üye sistemi ams (additional member system) n.
Archaic
bir gruba üye erkek fancy man [obsolete] n.
Slang
pasif üye deadwood n.
sosyal kulübe üye olmayan üniversite öğrencisi barb n.
sosyal kulübe üye olmayan üniversite öğrencisi barbarian n.
yankesici ekibinde kurbanın cebinden cüzdanı alan üye wire n.
birini ömrü boyunca mafyaya üye yapmak make v.