| Turkish | English | |||
|---|---|---|---|---|
| Common Usage | ||||
| Common Usage | örneğin | for instance adv. | ||
|
For instance, installing black boxes on trains is another safety measure that I completely endorse. Örneğin trenlere kara kutu yerleştirilmesi, tamamen desteklediğim bir başka güvenlik önlemidir. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | örneğin | to illustrate adv. | ||
|
We could take numerous other examples to illustrate this state of affairs. Bu durumu açıklamak için çok sayıda başka örnek verebiliriz. More Sentences |
||||
| General | örneğin | say adv. | ||
|
If you are a member of a primitive community and you wish to produce, say, food, there are two things that you must do. Eğer ilkel bir topluluğun üyesiyseniz ve örneğin gıda üretmek istiyorsanız, yapmanız gereken iki şey vardır. More Sentences |
||||
| Colloquial | ||||
| Colloquial | örneğin | for instance adv. | ||
|
Allow me to mention a few examples, for instance concerning the matter of price stability. Örneğin fiyat istikrarı konusunda birkaç örnekten bahsetmeme izin verin. More Sentences |
||||
| Technical | ||||
| Technical | örneğin | such as n. | ||
|
Such as? Örneğin? More Sentences |
||||
| Common Usage | ||||
| Common Usage | örneğin | for example adv. | ||
| General | ||||
| General | örneğin | for example adv. | ||
| General | örneğin | e.g. adv. | ||
| General | örneğin | to exemplify adv. | ||
| General | örneğin | thus adv. | ||
| Computer | ||||
| Computer | örneğin | for example expr. | ||
| Latin | ||||
| Latin | örneğin | exempli gratia (e.g.) expr. | ||
| Latin | örneğin | v.g. (verbi gratiā) expr. | ||
