Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | önyargılı | prejudiced adj. | ||
One would have to be extremely intolerant and prejudiced not to accept the proposal of the Italian Presidency. İtalya Dönem Başkanlığı'nın önerisini kabul etmemek için son derece hoşgörüsüz ve önyargılı olmak gerekir. More Sentences |
||||
Common Usage | önyargılı | biased adj. | ||
The Commission has tried to give this biased, partisan proposal an ecological gloss. Komisyon bu önyargılı ve partizan öneriye ekolojik bir parlaklık kazandırmaya çalışmıştır. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | önyargılı | biased adj. | ||
One of the parties in the dispute always suspects the other of being biased. Uyuşmazlıktaki taraflardan biri her zaman diğerinin önyargılı olduğundan şüphelenir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | önyargılı | prejudicial adj. | ||
General | önyargılı | opinionated adj. | ||
General | önyargılı | preconceived adj. | ||
General | önyargılı | prejudicious adj. | ||
General | önyargılı | jaundiced adj. | ||
General | önyargılı | unenlightened adj. | ||
General | önyargılı | biassed adj. | ||
General | önyargılı | wool-dyed adj. | ||
General | önyargılı | contrary adj. | ||
General | önyargılı | prejudical adj. | ||
General | önyargılı | prejudicate [obsolete] adj. | ||
General | önyargılı | prejudicative [obsolete] adj. | ||
General | önyargılı | prejudicial adj. | ||
General | önyargılı | prepossessed adj. | ||
General | önyargılı | skewed adj. | ||
General | önyargılı | slant adj. | ||
Idioms | ||||
Idioms | önyargılı | dyed in the wool adj. | ||
Archaic | ||||
Archaic | önyargılı | inveterate adj. | ||
Archaic | önyargılı | contrarious adj. | ||
Archaic | önyargılı | prejudicant adj. |