ödenecek - Turkish English Dictionary
History

ödenecek



Meanings of "ödenecek" in English Turkish Dictionary : 4 result(s)

Turkish English
Common Usage
ödenecek payable adj.
Trade/Economic
ödenecek payable adj.
Law
ödenecek exigible adj.
Archaic
ödenecek prestable [scotland] adj.

Meanings of "ödenecek" with other terms in English Turkish Dictionary : 235 result(s)

Turkish English
General
sigorta poliçesi üstünden ödenecek para claim n.
ödenecek meblağ amount payable n.
ödenecek tutar amount payable n.
ödenecek miktar amount to be paid n.
ödenecek tutar amount to be paid n.
ödenecek bakiye payable balance n.
ödenecek hesap reckoning n.
yüklü bir hale getirmek (ödenecek bir faturayı) run up v.
ödenecek bedeli göze almak give hostages to fortune v.
emre ödenecek payable to order adj.
ibrazında ödenecek payable on demand adj.
tesliminde ödenecek cash on delivery adv.
Phrases
ödenecek tutar sum to be paid expr.
Colloquial
bu (yiyecek, içecek, sefer) biri tarafından ödenecek this one is on (one) expr.
bu (yiyecek, içecek, sefer) biri tarafından ödenecek This one is on someone expr.
(yiyecek, içecek, sefer) biri tarafından ödenecek be on (one) expr.
bu (yiyecek, içecek, sefer) biri tarafından ödenecek this one is on expr.
Idioms
ödenecek bedel price one has to pay n.
ödenecek büyük/ağır bedel the deuce to pay n.
kapıda ödenecek şekilde yollamak send (something) cash on delivery v.
ödenecek bedeli göze almak give hostage to fortune v.
para var ve maaşlar ödenecek the ghost walks expr.
Trade/Economic
alacaklının istediğinde ödenecek olan vadesiz borç precarious loan n.
alacaklının talebi üzerine derhal ödenecek borç demand loan n.
alınan ikrazatlara ödenecek meblağlar due to other funds n.
alternatif ödenecek kişi alternative payee n.
belirli bir tarihte ödenecek tahvil called bond n.
bir yıl içinde ödenecek borçlar current maturity n.
bir yıl içinde ödenecek olanlar amounts becoming due and payable within one year n.
bir şirket başka bir şirket tarafından devralınınca devralınan şirkette sözleşme gereği işlerini kaybeden üst kademe yöneticilerine ödenecek büyük miktardaki paralar golden parachutes n.
bir hayat sigortası poliçesinin feshinde ödenecek nakdi tazminat cash surrender value n.
borcun ödenecek ana parası outstanding n.
bir yıldan daha uzun bir sürede ödenecek olanlar amounts becoming due and payable after more than one year n.
bir yılın sonunda ödenecek miktarlar amounts payable after one year n.
çeşitli ödenecek miktarlar sundry amounts payable n.
diğer ödenecek kdv other vat payable n.
daha sonra ödenecek vergiler deferred taxes n.
diğer tahviller ödendikten sonra ödenecek olan tahvil overlying bond n.
görüldüğünde ödenecek poliçe demand bill n.
görüldükten sonraki belli vadede ödenecek poliçe after sight bill n.
geri ödenecek gibi olmayan kredi bad loan n.
görüldüğünde ödenecek poliçe customer draft n.
görüldüğünde ödenecek senet sight bill n.
görüldüğünde ödenecek poliçe demand draft n.
görüldüğünde ibraz edene ödenecek senet paper payable to bearer at sight n.
göründüğünde ödenecek poliçe demand draft n.
görüldüğünde ödenecek kambiyo senedi sight bill of exchange n.
görüldüğünde ödenecek poliçe ya da kambiyo senedi sight bill of exchange n.
geminin bağlama yerinde ödenecek navlun oranı berth freight rate n.
görüldüğünde ödenecek poliçe ya da kambiyo senedi sight draft n.
görüldükten belli bir süre sonra ödenecek olan poliçe after sight bill n.
görüldükten sonra ödenecek olan senet bill after sight n.
görüldüğünde ödenecek poliçe sight draft n.
görüldüğünde ödenecek kambiyo senedi ya da poliçe draught n.
görüldüğünde ödenecek poliçe at sight demand bill n.
görüldüğünde ödenecek kambiyo senedi ya da poliçe draft n.
görüldüğünde ödenecek kambiyo senedi ya da poliçe demand bill n.
hamiline ödenecek poliçe draft payable to bearer n.
İlgili ülkeden çıkış nedeniyle elde edilen kazançlar üzerinden ödenecek vergi exit tax n.
ikinci derecede ödenecek senet overlying bond n.
ibrazında ödenecek senet sight bill n.
ibrazında ödenecek senetler sight items n.
ikinci derecede ödenecek tahvil overlying bond n.
ibrazında ödenecek tahviller paper payable to bearer at sight n.
ibrazından ödenecek poliçe sight draft n.
ibrazından daha sonraki belirli tarihte ödenecek poliçe after sight bill n.
ibrazında ödenecek poliçe sight bill n.
ibrazında ödenecek poliçe demand draft n.
ibrazında ödenecek poliçe sight draft n.
ibrazında ödenecek senet demand note n.
ibrazında ödenecek senet demand draft n.
karların tahsisinden kaynaklanan ödenecek miktarlar amounts payable resulting from appropriation of profits n.
karşılığı altınla ödenecek tahvil gold bond n.
karşılığı altınla ödenecek tahvil gold bond n.
kendisine ödenecek olan kişi payee n.
komisyoncuya ödenecek ücret brokerage commission n.
malın varışından sonra ödenecek kambiyo senedi arrival draft n.
mal varışında ödenecek kambiyo senedi arrival draft n.
malın ithalatçının bulunduğu yere varışından sonra ödenecek poliçe draft after arrival of goods n.
maiın ithalatçının bulunduğu yere varışından sonra ödenecek poliçe draft after good's arrival n.
malın teslim alınmaması halinde ödenecek navlun back freight n.
navlun varma yerinde ödenecek freight collect n.
ödenecek temettü dividend payable n.
ödenecek borçlar warrants payable n.
ödenecek poliçe acceptance bill n.
ödenecek vergi, resim, harç ve primler taxes, duties, charges and premiums payable n.
ödenecek faiz tutarı amount of interest to be paid n.
ödenecek temettüden borçlar dividends payable n.
ödenecek tahvil bond payable n.
ödenecek kar dividend payable n.
ödenecek giderler deferred debits n.
ödenecek vergi ve fonlar taxes and funds payable n.
ödenecek faizler interest payable n.
ödenecek sosyal güvenlik kesintileri social security premiums payable n.
ödenecek ücretler accrued payroll n.
ödenecek net vergi net tax payable n.
ödenecek diğer yükümlülükler other liabilities n.
ödenecek vergi ve diğer yükümlülükler taxes payable and other liabilities n.
ödenecek senetler defteri bills payable book n.
ödenecek senetler bills payable n.
ödenecek rant annuity cost n.
ödenecek tahvil bond price n.
ödenecek borçlar accrued liabilities n.
ödenecek kambiyo senetleri bills of exchange payable n.
ödenecek tahvil hesabı bond payable account n.
ödenecek hesaplar accounts payable n.
ödenecek kupon matured coupons n.
ödenecek ticari senetleri trade notes payable n.
ödenecek varant warrant payable n.
ödenecek borç debt payable n.
ödenecek vergiler taxes payable n.
ödenecek ücretler unclaimed wages n.
ödenecek borçlar accrued liability n.
ödenecek senet bill payable n.
ödenecek hesaplar muavin defteri account payable subsidiary ledger n.
ödenecek kuponlar matured coupons n.
ödenecek borç liabilities n.
ödenecek ticari senet trade note payable n.
ödenecek k.d.v. v.a.t. payable n.
ödenecek senelik taksit annuity payable n.
ödenecek toplam miktar total amount payable n.
ödenecek tahvilat hesabı bond payable account n.
ödenecek vergi tax payable n.
ödenecek senet note payable n.
ödenecek vergi ve fonlar taxes payable n.
ödenecek gelir vergisi the income tax payable n.
öncelikle ödenecek borçlar preferential debts n.
ödenecek ücretler wages payable n.
ödenecek poliçe draft payable n.
ödenecek vergi, harç ve diğer kesintiler taxes payables n.
ödenecek tahvilat faizi interest on bonds payable n.
ödenecek ticari senetler trade notes payable n.
ödenecek sosyal güvenlik kesintileri withholdings payable n.
ödenecek diğer yükümlülükler other payable n.
ödenecek diğer miktarlar other amounts payable n.
ödenecek tahmini vergiler estimated taxes payable n.
ödenecek temettü accrued dividend n.
ödenecek senetler payable bills n.
ödenecek vergi ve fonlar taxes and funds payables n.
öncelikli borçlardan sonra ödenecek borç subordinated debt n.
ödenecek tahviller matured bonds n.
ödenecek vergi ve yükümlülükler taxes and other governmental liabilities n.
ödenecek depozito deposit to be paid n.
ödenecek taksit annuity cost n.
ödenecek maaşlar salaries payable n.
ödenecek geçici vergi advance tax payable n.
ödenecek faiz interest payable n.
ödenecek senet payable bill n.
ödenecek kar hissesi dividend payable n.
ödenecek senetler bordrosu credit slip n.
ödenecek yıllık gelir annuity payable n.
ödenecek borç amount due n.
ödenecek diğer yükümlülükler other liabilities payable n.
ödenecek sosyal güvenlik kesintileri social security withholdings payable n.
ödenecek vergi ve diğer yükümlülükler taxes payable and other fiscal liabilities n.
ödenecek vergi ve fonlar taxes and contributions to off-budget funds payable n.
ödenecek vergi tax to pay n.
sigortalıya ödenecek para coverage n.
sözleşmeye ödenecek para contract payable n.
sözleşme feshinde ödenecek nakdi ceza cash surrender value n.
sonraki hesap dönemlerinde ödenecek borçlar anticipated liabilities n.
taksitle geri ödenecek borç installment loan n.
tahmini ödenecek vergiler estimated taxes payable n.
ticari borçlar ve ödenecek giderler accounts payable and accrued charges n.
taksit taksit geri ödenecek borç installment loan n.
talep üzerine hamiline ödenecek kağıt paper payable to bearer on demand n.
vade bitiminde ödenecek payable in arrears n.
vadesi geldiğinde anaparayla beraber faizi ödenecek tahvil non interest bearing discount bond n.
varış yerinde ödenecek navlun forward freight n.
varış yerinde ödenecek masraflar collect forward charges n.
vadenin başında ödenecek payable in advance n.
varış yerinde ödenecek navlun freight forward n.
yerinde ödenecek navlun freight forward n.
işlem başarılı biçimde sonuçlandırıldığı takdirde ödenecek ücret conditional fee n.
işlem başarılı biçimde sonuçlandırıldığı takdirde ödenecek ücret contingent fee n.
farklı zamanlarda ödenecek birkaç meblağın ortalama ödeme zamanını bulma equation of payments n.
faiz ödemelerinin karşılanacağı ve vadesinde eşit oranda geri ödenecek devlet tahvilleri gilts n.
taksitler halinde ödenecek borç installment debt n.
teşvikler nedeniyle ödenmeyen verginin, ödenmiş gibi yabancı ülkede ödenecek vergiden mahsubu tax sparing n.
ödenecek ana kredi miktarının emekli ödeneğine ve faizinin ise ev kredisine yönlendirildiği bir ev kredisi sistemi pension mortgage n.
ödenecek tutar score n.
istendiğinde ödenecek payable on demand v.
ibrazında ödenecek payable on presantation v.
ibrazında ödenecek payable on presentation v.
(özellikle şirket yöneticilerinin oyu ile) ödenecek olarak açıklamak declare v.
iflas durumunda daha düşük öncelikli ödenecek olmak subordinate v.
taksitle ödenecek olan time adj.
ayni olarak ödenecek payable in kind adj.
belgeler gösterildiğinde ödenecek payable on presentation adj.
emrine ödenecek payable to order adj.
emirle ödenecek olan payable to order adj.
ibrazında ödenecek payable at sight adj.
ibrazından sekiz gün sonra ödenecek payable at eight days' sight adj.
ibrazında ödenecek payable on presentment adj.
taşıma ücreti varışta ödenecek carriage collect adj.
talep edildiğinde ödenecek (borç) payable on demand adj.
tesliminde ödenecek payable on delivery adj.
talep edildiğinde ödenecek payable on demand adj.
tesliminde ödenecek payment on delivery adj.
vade bitiminden sonra ödenecek after-date adj.
tesliminde ödenecek cash on delivery adv.
hamiline ödenecek payable to bearer expr.
görüldüğünde ödenecek payable at sight expr.
görüldükten sonra ödenecek after sight expr.
fuarda ödenecek payable at the fair expr.
gösterildiğinde ödenecek (senet) payable at sight expr.
Law
davanın kazanılması halinde verilen avukatlık hizmeti karşılığında ödenecek avukatlık ücreti contingency fee n.
davanın kazanılması halinde verilen avukatlık hizmeti karşılığında ödenecek avukatlık ücreti contingency fee n.
davanın kazanılması halinde verilen avukatlık hizmeti karşılığında ödenecek avukatlık ücreti contingent fee n.
görüldüğünde veya ibrazında ödenecek senet sight draft n.
ibrazında ödenecek poliçe sight draft n.
işçi ücretlerinin ve kaza halinde işçi veya yakınlarına ödenecek tazminatın miktarını tespit eden ve işçi sigortaları ve diğer işçi sorunlarını düzenleyen kanun workman's compensation act n.
nakden ödenecek hasar cash claim n.
miras bırakanın servetinden ödenecek olan para general legacy n.
ödenecek borç debt payable n.
ödenecek borç accrued liability n.
ödenecek para cezası fine to be paid n.
şahide ödenecek tazminat ve masraflar reimbursement of witness n.
vasiyetle bırakılmış ve belirli bir fondan ödenecek para demonstrative legacy n.
yıllık, altı veya üç ayda bir ödenecek primlerle birlikte 1000 dolar ve üzerine satılan (hayat sigortası) ordinary adj.
hamiline ödenecek payable to bearer expr.
Politics
ödenecek hesaplar accounts payable n.
Insurance
ileriki bir tarihte ödenecek emekli maaşı paid-up pension n.
kişi başına ödenecek prim per capita premium n.
sigortanın yenilenmesinde ödenecek prim renewal premium n.
risk değerlendirmesi yapan ve ödenecek primleri belirleyen sigorta şirketi çalışanı underwriter n.
hayat sigortasında ödenecek miktar principal sum n.
anlaşmada ödenecek miktarı belirlemek adjust v.
teslimde ödenecek pay on delivery adv.
Tourism
iki kişilik odaya kişi başı ödenecek miktar ppdo (per person, double occupancy) abrev.
Transportation
daha sonraki depolama ve nakliye masrafları alıcı tarafından ödenecek şekilde depolama yerinde in store adj.
daha sonraki depolama ve nakliye masrafları alıcı tarafından ödenecek şekilde depolama yerinden in store adv.
Marine
geminin yükleme veya boşaltmayı zamanından önce yapması durumunda ödenecek ek ücret dispatch money n.
Tobacco
navlun varışta ödenecek freight payable at destination n.
Archaic
(ödenecek vergi miktarını) hesaplamak sess v.