öğle yemeği

Meanings of "öğle yemeği" in English Turkish Dictionary : 8 result(s)

	Category	Turkish	English
Common Usage
1	Common Usage	öğle yemeği	lunch n.
They get tired of having soup for lunch every day as well! Onlar da her gün öğle yemeğinde çorba içmekten bıkıyorlar! More Sentences
General
2	General	öğle yemeği	luncheon n.
I'm afraid I won't be able to make it for our luncheon appointment. Korkarım öğle yemeği randevumuza yetişemeyeceğim. More Sentences
Gastronomy
3	Gastronomy	öğle yemeği	lunch n.
The secretariat started looking forward to their lunch. Sekretarya öğle yemeğini dört gözle beklemeye başladı. More Sentences
General
4	General	öğle yemeği	dejeuner n.
5	General	öğle yemeği	nooning n.
6	General	öğle yemeği	twelve hours [scottish] n.
7	General	öğle yemeği	cut n.
Tourism
8	Tourism	öğle yemeği	dejeune n.

Meanings of "öğle yemeği" with other terms in English Turkish Dictionary : 81 result(s)

	Category	Turkish	English
General
1	General	öğle yemeği (davet olarak verilen)	luncheon n.
The luncheon was attended by prominent guests. Öğle yemeğine önde gelen konuklar katıldı. More Sentences
2	General	öğle yemeği zamanı	lunch time n.
It's lunch time. Öğle yemeği zamanı. More Sentences
3	General	öğle yemeği parası	lunch money n.
Tom stole Mary's lunch money. Tom, Mary'nin öğle yemeği parasını çaldı. More Sentences
4	General	öğle yemeği servisi	lunch service n.
Do you have a lunch service at school? Okulda öğle yemeği servisin var mı? More Sentences
5	General	öğle yemeği yemek	lunch v.
I lunch in that restaurant every day. Her gün o restoranda öğle yemeği yiyorum. More Sentences
6	General	öğle yemeği yemek	have lunch v.
Once a month, she has lunch with her father. Ayda bir kez babasıyla öğle yemeği yiyor. More Sentences
7	General	öğle yemeği yemek	eat lunch v.
Tom said Mary probably won't eat lunch with us. Tom, Mary'nin muhtemelen bizimle öğle yemeği yemeyeceğini söyledi. More Sentences
8	General	öğle yemeği sırasında	during lunch adv.
I'm busy now, but we can talk during lunch. Şu anda meşgulüm ancak öğle yemeği sırasında konuşabiliriz. More Sentences
9	General	erken öğle yemeği	early lunch n.
10	General	iş görüşmesi yapılan öğle yemeği	working lunch n.
11	General	öğle yemeği yiyen	luncher n.
12	General	kahvaltı ile öğle yemeği birleştirilen öğün	brunch n.
13	General	öğle yemeği arası	lunchtime n.
14	General	paketlenmiş öğle yemeği	sack lunch n.
15	General	paketlenmiş öğle yemeği	packed lunch n.
16	General	zengin bir öğle yemeği	a rich lunch n.
17	General	zengin bir öğle yemeği	a big lunch n.
18	General	evden getirilmiş öğle yemeği	bag lunch n.
19	General	evde hazırlanıp getirilmiş öğle yemeği	bag lunch n.
20	General	kesekağıdında öğle yemeği	bag lunch n.
21	General	acele yapılan öğle yemeği	bait n.
22	General	paket öğle yemeği	bait [dialect] n.
23	General	hafif bir öğle yemeği	bever [dialect] n.
24	General	öğle yemeği kutusu	box lunch n.
25	General	(karayipler'de) öğle yemeği	breakfast [dialect] n.
26	General	öğle yemeği vakti	lunch n.
27	General	öğle yemeği vakti	lunch period n.
28	General	öğle yemeği kulübü	luncheon club n.
29	General	öğle yemeği grubu	luncheon club n.
30	General	öğle yemeği yeme	lunching n.
31	General	hafif öğle yemeği	piece n.
32	General	(eskiden bazı bar veya meyhanelerde) içki alanlara açık büfe şeklinde sunulan öğle yemeği	free lunch n.
33	General	öğle yemeği yemek	luncheon v.
34	General	öğle yemeği yemeye çıkmış olmak	be out to lunch v.
35	General	hazırlamak (kahvaltı/öğle yemeği/akşam yemeği)	fix v.
36	General	beraber öğle yemeği yemek	have lunch together v.
37	General	öğle yemeği düzenlemek	hold a lunch v.
38	General	öğle yemeği vermek	offer lunch v.
39	General	öğle yemeği vermek	give lunch v.
40	General	öğle yemeği için dışarı çıkmak	be out to lunch v.
41	General	öğle yemeği vermek	lunch v.
42	General	öğle yemeği almak	lunch v.
43	General	öğle yemeği ısmarlamak	lunch v.
44	General	öğle yemeği öncesine ait	prelunch adj.
45	General	öğle yemeği öncesi ile ilgili	prelunch adj.
46	General	öğle yemeği öncesi	prelunch adj.
47	General	öğle yemeği öncesine ait	preluncheon adj.
48	General	öğle yemeği öncesi ile ilgili	preluncheon adj.
49	General	öğle yemeği öncesi	preluncheon adj.
50	General	öğle yemeği sırasında	over lunch adv.
Phrasals
51	Phrasals	bir şeyi öğle yemeği niyetine yemek	lunch off something v.
52	Phrasals	bir şeyi öğle yemeği yapmak	lunch off something v.
53	Phrasals	(bir şeyi) öğle yemeği yapmak	lunch off v.
54	Phrasals	(bir şeyi) öğle yemeği niyetine/olarak yemek	lunch off v.
Colloquial
55	Colloquial	çabuk öğle yemeği	quick lunch n.
56	Colloquial	hızlı öğle yemeği	quick lunch n.
57	Colloquial	öğle yemeği tatili vermek	break for lunch v.
58	Colloquial	öğle yemeği için birşeyler	some lunch expr.
59	Colloquial	restoranda öğle yemeği yerken	in a restaurant having lunch expr.
60	Colloquial	bir ara bir öğle yemeği yiyelim	let's do the lunch thing expr.
61	Colloquial	bir ara bir öğle yemeği yiyelim	we have to do lunch sometime expr.
Idioms
62	Idioms	(öğle vaktindeki) iş yemeği	power lunch n.
63	Idioms	öğle yemeği şeklinde yapılan iş toplantısı	power lunch n.
64	Idioms	kahvaltı/öğle yemeği/akşam yemeği için bir şeyler hazırlamak	fix (something) for breakfast/lunch/dinner v.
65	Idioms	bir ara bir öğle yemeği yiyelim	let's do lunch expr.
Speaking
66	Speaking	bir ara bir öğle yemeği yiyelim	we'll have to do lunch sometime expr.
67	Speaking	bir ara öğle yemeği yiyelim	I think that we should get lunch sometime expr.
68	Speaking	bir ara bir öğle yemeği yiyelim	let's do lunch sometime expr.
69	Speaking	öğle yemeği hazır	the lunch is ready expr.
70	Speaking	öğle yemeği olarak neyiniz var?	what do you have for lunch expr.
71	Speaking	sana öğle yemeği ısmarlayabilir miyim?	can I buy you lunch? expr.
72	Speaking	sana öğle yemeği ısmarlayayım mı?	can I buy you lunch? expr.
73	Speaking	arkadaşlarımla öğle yemeği yiyeceğim	I'm going to have lunch with my friends expr.
Gastronomy
74	Gastronomy	hafif öğle yemeği	nacket n.
75	Gastronomy	bento öğle yemeği kutusu	bento box n.
76	Gastronomy	öğle ile akşam yemeği arasında yenen atıştırma	dunch n.
77	Gastronomy	öğle yemeği öncesi hafif atıştırma	preluncheon n.
78	Gastronomy	öğle yemeği mükemmeldi	the lunch was excellent expr.
Education
79	Education	okul öğle yemeği	school lunch n.
Slang
80	Slang	üç martinilik öğle yemeği	three-martini lunch n.
British Slang
81	British Slang	içki içmek için verilen öğle yemeği arası	liquid lunch n.