Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
Speaking | ||||
Speaking | çok eminim | i'm very sure expr. | ||
I'm very sure I have to do that. Onu yapmak zorunda olduğumdan çok eminim. More Sentences |
||||
Speaking | çok eminim | I'm so sure expr. |
Turkish | English | |
---|---|---|
Speaking | ||
Speaking | eminim çok yakın bir zamanda görüşeceğiz | I'm sure we'll be seeing each other real soon expr. |