çalkantı - Turkish English Dictionary

çalkantı

Meanings of "çalkantı" in English Turkish Dictionary : 23 result(s)

Turkish English
General
çalkantı upheaval n.
The European fisheries sector is, ladies and gentlemen, going through an upheaval.
Bayanlar ve baylar, Avrupa balıkçılık sektörü bir çalkantıdan geçiyor.

More Sentences
çalkantı turbulence n.
Nothing can cause emotional turbulence like another human being.
Hiçbir şey başka bir insan gibi duygusal çalkantılara neden olamaz.

More Sentences
çalkantı turmoil n.
The economy is in turmoil once again.
Ekonomi yine çalkantı içinde.

More Sentences
çalkantı agitation n.
çalkantı swash n.
çalkantı unrest n.
çalkantı nausea n.
çalkantı stir n.
çalkantı tremor n.
çalkantı fluctuation n.
çalkantı unsteadiness n.
çalkantı turbulance n.
çalkantı termagancy n.
çalkantı motion n.
çalkantı clashes [dialect] n.
çalkantı rousing n.
Law
çalkantı disturbance n.
Technical
çalkantı unsteadiness n.
Informatics
çalkantı unsteadiness n.
Construction
çalkantı turbulence n.
Marine
çalkantı seiche n.
Literature
çalkantı sturm und drang [german] n.
Star Wars
çalkantı the roil n.

Meanings of "çalkantı" with other terms in English Turkish Dictionary : 31 result(s)

Turkish English
Politics
ekonomik çalkantı economic turmoil n.
But many lawmakers, and businesses, say that could cause economic turmoil.
Ancak birçok yasa koyucu ve işletme bunun ekonomik çalkantıya yol açabileceğini söylüyor.

More Sentences
General
çalkantı sesi wash n.
içsel çalkantı inner turmoil n.
iç çalkantı inner turmoil n.
şiddetli çalkantı concussation n.
siyasal/siyasi çalkantı/huzursuzluk yaratmak foment a political unrest v.
çalkantı yaratmak tempest v.
duygusal veya ruhsal çalkantı içinde olmak churn v.
Phrasals
biri/bir şey hakkında çalkantı yaratmak swirl about v.
biri/bir şey hakkında çalkantı yaratmak swirl around v.
Idioms
(birinde/bir şeyde) büyük çalkantı yaratmak knock the bejesus out of (someone or something) v.
huzursuzluk/çalkantı çıkacak a storm is brewing expr.
Trade/Economic
mali çalkantı financial turmoil n.
mali çalkantı financial turmoil n.
Politics
siyasi çalkantı political turmoil n.
siyasi çalkantı political disturbance n.
Technical
çalkantı perdesi swage plate n.
serbest çalkantı free türbülans n.
Automotive
çalkantı plakalı pompa swash plate pump n.
Marine
çalkantı akıntısı turbidity current n.
çalkantı yayınımı turbulent diffusion n.
çalkantı sacı swash plate n.
çalkantı yayınım katsayısı turbulent diffusion coefficient n.
çalkantı modeli turbulence model n.
çalkantı yayınımlılığı turbulent diffusivity n.
çalkantı taşınması turbulent transport n.
şiddetli çalkantı turbulence n.
Astronomy
yıldızlararası çalkantı interstellar turbulence n.
Geography
esen rüzgar sebebiyle deniz gibi su kütlesinde meydana gelen çalkantı sea n.
Geology
abisal çalkantı abyssal storm n.
bentik çalkantı abyssal storm n.