Turkish | English | |||
---|---|---|---|---|
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | çalışan sayısı | number of employees n. | ||
The number of employees doubled in ten years. Çalışan sayısı on yıl içinde iki katına çıktı. More Sentences |
Turkish | English | |
---|---|---|
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | bordrolu çalışan sayısı | headcount n. |
Trade/Economic | çalışan sayısı yetersiz olma | understaffing n. |
Trade/Economic | çalışan sayısı 100'ün altında olan bir işletmeyi işleten kimse | small businessman n. |
Industry | ||
Industry | şirket veya kurumda çalışan insan sayısı | head count n. |
Industry | şirketteki çalışan sayısı | headcount n. |
Industry | bir şirketin belirli bir proje, iş gibi durumlar için istihdam ettiği toplam çalışan sayısı | workforce n. |
Computer | ||
Computer | çalışan sorgu sayısı | running queries n. |
Social Sciences | ||
Social Sciences | doğum oranındaki düşüşü takiben yaşanan ve önceden tahmin edilebilen mezun sayısı ve dolayısıyla çalışan sayısındaki kıtlık | demographic timebomb n. |