unapproachable - English Turkish Sentences
English Turkish
unapproachable yaklaşılamaz adj.
  • Tom is unapproachable.
  • Tom yaklaşılamaz.
  • I don't think I'm unapproachable.
  • Yaklaşılamaz biri olduğumu düşünmüyorum.
  • Tom is unapproachable, isn't he?
  • Tom yaklaşılamaz, değil mi?
Show More (1)
unapproachable ulaşılmaz adj.
  • You're unapproachable.
  • Sen ulaşılmazsın.
  • Tom has been a little unapproachable lately.
  • Tom son zamanlarda biraz ulaşılmaz oldu.
Show More (-1)
unapproachable mesafeli adj.
  • Her distant demeanour made her seem unapproachable to others.
  • Mesafeli tavrı yüzünden onu soğuk bir kadın sanıyorlardı.
Show More (-2)