style - English Turkish Sentences
English Turkish
style tarz n.
  • Many, I expect, will recall her direct and unpretentious personality and style.
  • Pek çok kişinin onun doğrudan ve gösterişsiz kişiliğini ve tarzını hatırlayacağını umuyorum.
  • He would therefore combine very different responsibilities, leading to a formidable mix of styles.
  • Dolayısıyla çok farklı sorumlulukları bir araya getirecek ve bu da zorlu bir tarz karışımına yol açacaktır.
  • All you need to do is know the style that you want.
  • Tek yapmanız gereken istediğiniz tarzı bilmek.
Show More (76)
style stil n.
  • You have a compelling writing style like that.
  • Böyle etkileyici bir yazı stiliniz var.
  • Tom has no sense of style.
  • Tom'un stil anlayışı yok.
  • I like Tom's writing style.
  • Tom'un yazı stilini seviyorum.
Show More (12)
style üslup n.
  • The author has a lucid writing style that makes the book enjoyable to read.
  • Yazarın sade üslubu kitabı okumayı zevkli hâle getiriyor.
  • Your essay is admirable in regard to style.
  • Makaleniz üslup açısından takdire şayan.
  • Your essay is admirable in regard to style.
  • Yazınız üslup açısından takdire şayan.
Show More (0)
style tip n.
  • In the same manner, the style of web browsers is generally noticed.
  • Aynı şekilde, web tarayıcılarının tipi da genellikle fark edilir.
Show More (-2)
style biçim n.
  • The style of that house is similar to mine.
  • O evin biçimi benimkine benzer.
Show More (-2)
style moda n.
  • Jeans will never go out of style.
  • Kot pantolonun modası hiç geçmez.
Show More (-2)