pornographic - English Turkish Sentences
English Turkish
pornographic pornografik adj.
  • Some insist that the Spanish hostel is a pornographic film.
  • Bazıları, İspanyol Pansiyonu'nun pornografik bir film olduğunda ısrar ediyorlar.
  • Slanderous, defamatory, obscene, indecent, lewd, pornographic, violent, abusive, insulting, threatening and harassing comments are not tolerated.
  • İftira veya karalama amaçlı, müstehcen, ahlaksız, açık saçık, pornografik, şiddet içeren, küfürlü, aşağılayıcı, tehdit ve taciz içeren yorumlara müsamaha gösterilmez.
  • Sami visited pornographic websites.
  • Sami pornografik web sitelerini ziyaret etti.
Show More (4)
pornographic porno adj.
  • Sami saw that in a pornographic movie.
  • Sami bunu bir porno filmde görmüştü.
Show More (-2)