Tureng - pizza - English Turkish Sentences

History

	English	Turkish
1	pizza	pizza	n.
	Maybe the price of a pizza for an average household once a year. Belki de yılda bir kez ortalama bir hane için bir pizza fiyatı. I would mention the cheese on the pizza and the milk in the bar of chocolate. Pizzanın üzerindeki peynirden ve çikolatanın içindeki sütten bahsederdim. If we cannot make Earth Pizza, our dream will die. Eğer dünyalı pizzası yapamazsak, hayalimiz yıkılır. If we cannot make Earth Pizza, our dream will die. Eğer Dünyalı Pizzasını yapamazsak hayallerimiz yitip gidecek. He'd trade everything he knows about you for a slice of pizza. Senin hakkında bildiği her şeyi bir dilim pizza karşılığında değiş tokuş ederdi. He'd trade everything he knows about you for a slice of pizza. Senin hakkında bildiği her şeyi bir dilim pizzayla takas eder. He'd trade everything he knows about you for a slice of pizza. Sana dair bildiği her şeyi bir dilim pizzaya takas edebilirdi. If we cannot make Earth Pizza, our dream will die. Eğer Dünyalı Pizzası'nı yapamazsak, hayalimiz suya düşecek. His eating a pizza annoyed his sister. Pizza yemesi kız kardeşini kızdırdı. Julia thinks pizza is over-rated. Julia, pizzanın çok abartıldığını düşünüyor. Fadil bought a pizza and headed home. Fadıl bir pizza aldı ve eve doğru yola çıktı. Sami delivered pizzas at night. Sami geceleri pizza dağıtıyordu. Tom wanted to eat pizza. Tom pizza yemek istiyordu. Tom said he likes pizza. Tom pizzayı sevdiğini söyledi. The pizza tasted good. Pizzanın tadı iyiydi. Tom isn't the only one who wants to order a pizza. Pizza sipariş etmek isteyen tek kişi Tom değil. Are we getting pizza? Pizza mı alıyoruz? Mind if I tried your pizza? Pizzanı denememin bir sakıncası var mı? I hate pizza. Pizzadan nefret ederim. Do you want some pizza? Biraz pizza ister misin? Is that pizza? O pizza mı? Why don't we order the pizza? Neden pizza sipariş vermiyoruz? Which would you recommend, spaghetti or pizza? Hangisini tavsiye edersin, spagetti mi yoksa pizza mı? Pizza is the kid's favorite meal. Pizza çocuğun en sevdiği yemektir. Do you usually eat more than five slices of pizza a month? Genelde ayda beş dilimden fazla pizza yer misin? I don't like pepperoni pizza very much. Biberli pizzayı çok sevmem. Tomorrow, I will eat strawberry cake and pizza with my boyfriend. Yarın erkek arkadaşımla çilekli pasta ve pizza yiyeceğiz. Have you ordered the pizza? Pizza sipariş ettiniz mi? We forgot you don't like pizza. Pizza sevmediğinizi unuttuk. We'll order a pizza. Bir pizza sipariş edeceğiz. This pizza is really good. Bu pizza gerçekten güzel. I'd like to order a pizza. Pizza sipariş etmek istiyorum. When was the last time you ate pizza? En son ne zaman pizza yediniz? This is the most delicious pizza I've ever eaten. Bu şimdiye kadar yediğim en lezzetli pizza. Tom has ordered three pizzas. Tom üç pizza sipariş etti. Tom may have already ordered a pizza. Tom çoktan pizza sipariş etmiş olabilir. Pizza and beer aren't a bad combination. Pizza ve bira fena bir kombinasyon değil. That pizza looks delicious. O pizza lezzetli görünüyor. Tom entered the room, carrying two pizzas. Tom elinde iki pizzayla odaya girdi. Sami called for pizza. Sami pizza istedi. Tom loves pizza and french fries. Tom pizza ve patates kızartmasını sever. Tom doesn't want any pizza. Tom pizza istemiyor. I feel like a pizza. Canım bir pizza istiyor. My work was to deliver pizza by motorcycle. Benim işim motosikletle pizza dağıtmaktı. Are we getting pizza? Pizza alıyor muyuz? Order five pizzas, and you'll get the sixth free. Beş pizza sipariş edin, altıncıyı bedavaya alın. Nobody here ordered a pizza. Kimse pizza sipariş etmedi. My father likes pizza very much. Babam pizayı çok sever. I killed her by drowning her in a tub filled with Neo Kobe pizza. Neo Kobe pizza ile dolu bir küvette onu boğarak öldürdüm. Tom and I often go out for pizza after work. Tom ve ben işten sonra sık sık pizza yemeye gideriz. They make the best pizza in town. Şehirdeki en iyi pizzayı yapıyorlar. Tom is baking a pizza. Tom pizza pişiriyor. Why don't we order a pizza? Neden bir pizza sipariş etmiyoruz? I forgot that you didn't like pizza. Senin pizza sevmediğini unuttum. My favorite pizza is Pizza Hawaii. Benim en sevdiğim pizza, Pizza Hawaii'dir. Fadil bought a pizza and headed home. Fadıl bir pizza aldı ve evin yolunu tuttu. I ate a pizza yesterday. Dün bir pizza yedim. Tom eats pizza with a fork, but Mary eats it with her hands. Tom pizzayı çatalla yiyor, Mary ise elleriyle. Shouldn't the pizza be here by now? Pizzanın şimdiye kadar burada olması gerekmiyor mu? Tom loves pizza and french fries. Tom pizza ve patates kızartmasını seviyor. I don't like pizza, but Tom does. Ben pizzayı sevmem ama Tom sever. It's true that Americans love pizza. Amerikalıların pizzayı sevdiği doğrudur. Can I have a pizza, please? Bir pizza alabilir miyim, lütfen? I love this pizza. Bu pizzayı seviyorum. Her favourite food as a child was pizza. Çocukken onun en sevdiği yiyecek pizzaydı. I didn't want any pizza. Pizza istemedim. I was hoping you'd let me buy you a slice of pizza. Sana bir dilim pizza almama izin verirsin diye umuyordum. Which cheese is best for pizza? Pizza için en iyi peynir hangisidir? Hey, who wants pizza? Hey, kim pizza istiyor? I ate a large pizza with a friend an hour ago. Bir saat önce bir arkadaşımla büyük bir pizza yedim. Tom doesn't like pizza, but Mary does. Tom pizza sevmez ama Mary sever. I deliver pizzas. Pizza dağıtıyorum. Tom has a pizza oven in his backyard. Tom'un arka bahçesinde bir pizza fırını var. There was a half-eaten pizza on the table. Masanın üstünde yarısı yenmiş bir pizza vardı. Stretch the pizza with your hands. Pizzayı elinizle genişletin. He gave his dog a piece of leftover pizza. Köpeğine artan pizzadan bir parça verdi. You really seem to love pizza. Pizzayı gerçekten seviyor gibisin. I don't want any pizza. Pizza istemiyorum. I'm dying for a pizza. Ben bir pizza için ölüyorum. I ordered a pizza. Bir pizza sipariş ettim. Why can't we have pizza? Neden pizza yiyemiyoruz? Tom's part-time job is delivering pizzas. Tom'un yarı zamanlı işi pizza dağıtmak. Marisol and Johnny are eating some pizza. Marisol ve Johnny biraz pizza yiyorlar. Tom saw a half-eaten pizza on the table. Tom masanın üzerinde yarısı yenmiş bir pizza gördü. Bring pizza and beer! Pizza ve bira getir! Sami returned to his pizza joint. Sami pizza dükkanına geri döndü. Why don't we just order a pizza? Neden bir pizza sipariş etmiyoruz? Do you want some pizza? Pizza ister misiniz? We can order a pizza. Bir pizza sipariş edebiliriz. Tom picked up a pizza on his way home. Tom eve giderken bir pizza aldı. It's true that Americans love pizza. Amerikalıların pizzayı sevdiği doğru. My favorite pizza is pepperoni pizza. En sevdiğim pizza biberli pizza. This pizza has a thin crust. Bu pizza ince hamurlu. Tom put too much hot sauce on his pizza. Tom pizzasına çok fazla acı sos koymuştu. What's your favorite type of pizza? En sevdiğin pizza türü nedir? I love pizza. Pizzayı seviyorum. Who ordered this pizza? Bu pizzayı kim sipariş etti? You can have a slice of pizza if you want. İstersen bir dilim pizza alabilirsin. Pizza, please. Pizza, lütfen. Don't put too much cheese on the pizza. Pizzaya çok fazla peynir koymayın. Nobody here ordered a pizza. Buradaki kimse pizza sipariş etmedi. We could order a pizza or something. Bir pizza falan sipariş edebiliriz. Who ate the pizza? Pizzayı kim yedi? Tom wanted to eat pizza. Tom pizza yemek istedi. You like pizza, don't you? Pizzayı seviyorsun, değil mi? I like the smell of pizza. Pizza kokusu hoşuma gider. I forgot that you didn't like pizza. Pizza sevmediğini unutmuşum. It's time for pizza. Pizza zamanı. Please divide the pizza into three parts. Lütfen pizzayı üçe bölün. Tom put too much hot sauce on his pizza. Tom pizzasına çok fazla acı sos koydu. Tom likes pizza. Tom pizza sever. I ordered pizza. Pizza ısmarladım. Everyone likes big pizzas. Herkes büyük pizzaları seviyor. Tom wanted to eat some pizza. Tom biraz pizza yemek istedi. Whose pizza is this? Bu pizza kimin? There was a half-eaten pizza on the table. Masada yarısı yenmiş bir pizza vardı. Tom told me he liked pizza. Tom bana pizza sevdiğini söyledi. I had pizza for lunch, so I'd like to have something other than pizza for dinner. Öğle yemeği için pizza yedim, bu yüzden akşam yemeği için pizzadan başka bir şey isterim. They ordered a large pizza. Onlar büyük bir pizza sipariş ettiler. My favorite pizza is pepperoni pizza. Benim favori pizzam biberli pizza. Tom and I often go out for pizza after work. Tom ve ben işten sonra sık sık pizza için dışarı çıkarız. Tom doesn't like pizza, but Mary does. Tom pizzadan hoşlanmaz, ancak Mary hoşlanır. Pizza is my favorite food. Pizza benim en sevdiğim yemektir. Thanks for the pizza. Pizza için teşekkürler. Who's the pizza for? Pizza kimin için? Why don't we order a pizza? Neden pizza sipariş etmiyoruz? Where's my pizza? Pizzam nerede? I'm dying for a pizza. Pizza için ölüyorum. For lunch we had a pepperoni pizza with tossed salad. Öğle yemeğinde biberli pizza ve salata yedik. Tom picked up a pizza on his way home. Tom eve dönerken bir pizza aldı. My father loves pizza. Babam pizzaya bayılır. I'm bringing home a pizza. Eve pizza getireceğim. You really seem to love pizza. Gerçekten pizzayı seviyor gibi görünüyorsun. We've ordered a pizza. Pizza sipariş ettik. The children shared a pizza after school. Çocuklar okuldan sonra bir pizzayı paylaştılar. I thought pizza was what you wanted to eat. Yemek istediğin şeyin pizza olduğunu sanıyordum. Tom bought a pizza and headed home. Tom bir pizza aldı ve eve gitti. Marisol and Johnny are eating some pizza. Marisol ve Johnny pizza yiyorlar. Tom knows Mary will probably want to eat pizza. Tom, Mary'nin muhtemelen pizza yemek isteyeceğini biliyor. Have you ever baked a pizza? Hiç pizza pişirdin mi? Why don't we order the pizza? Pizza söylesek ya. We went out for a pizza last night. Dün gece bir pizza için dışarı çıktık. Do we really want to eat pizza this early in the morning? Sabahleyin bu kadar erken saatte gerçekten pizza yemek istiyor muyuz? Put some basil on the pizza. Pizzanın üzerine biraz fesleğen koyun. Margarita is making a margherita pizza while drinking margaritas. Margarita, margarita içerken margherita pizza yapıyor. Who's the pizza for? Pizza kim için? I want to eat pizza. Pizza yemek istiyorum. Tom didn't want to eat pizza. Tom pizza yemek istemedi. Tom ordered an extra large pizza. Tom ekstra büyük bir pizza sipariş etti. I might order a pizza. Pizza sipariş edebilirim. This is the best pizza I've ever eaten. Bu şimdiye kadar yediğim en iyi pizza. Is it true that you baked a pizza today? Bugün pizza pişirdiğiniz doğru mu? My favorite Pizza is Hawaiian. En sevdiğim pizza Hawaiian. Tom pulled a delicious-looking pizza out of the oven. Tom fırından lezzetli görünen bir pizza çıkardı. We pigged out on pizza and chicken at lunchtime. Öğle yemeği saatinde domuz gibi pizza ve tavuk yedik. I don't like pizza any more than I like spaghetti. Pizzayı spagettiden daha çok sevmiyorum. Sami ordered four pizzas. Sami dört pizza sipariş etti. Pizza and beer go together well. Pizza ve bira birlikte iyi gider. They make the best pizza in town. Onlar şehirdeki en iyi pizzayı yapıyorlar. Tom delivers pizzas. Tom pizzaları dağıtır. We forgot you don't like pizza. Pizza sevmediğini unutmuşuz. Have you ordered the pizza? Pizzayı sipariş ettin mi? I want pizza. Pizza istiyorum. What kind of pizzas are you making? Ne çeşit pizza yapıyorsunuz? Tom doesn't want to eat pizza. Tom pizza yemek istemiyor. Monday night is pizza night at our house. Pazartesi gecesi bizim evde pizza gecesi. Do both Tom and Mary want to eat pizza? Hem Tom hem de Mary pizza yemek istiyor mu? The pizza was cooked in a wood-fired oven. Pizza, odun ateşli bir fırında pişti. This pizza is really quite good. Bu pizza gerçekten çok iyi. I had pizza for lunch. Öğle yemeğinde pizza yedim. I ate a lot of pizza. Çok pizza yedim. How many slices of pizza did you eat? Kaç dilim pizza yedin? Can I have a pizza, please? Ben bir pizza alabilir miyim lütfen? Most people like pizza. Çoğu insan pizzayı sever. Eating a pizza, he annoyed his sister. Pizza yiyerek kız kardeşini kızdırdı. Put some basil on the pizza. Pizzaya biraz fesleğen koyun. Please help yourself to the pizza. Lütfen pizza alın. Have you ever baked a pizza? Hiç pizza pişirdiniz mi? I ordered a pizza. Pizza sipariş ettim. Tom doesn't like pizza. Tom pizza sevmez. It seems strange that Tom didn't want to eat any pizza. Tom'un pizza yemek istememesi garip görünüyor. I like pizza very much. Pizzayı çok severim. I had pizza for lunch, so I'd like to have something other than pizza for dinner. Öğle yemeğinde pizza yedim, bu yüzden akşam yemeğinde pizza dışında bir şey yemek istiyorum. Is that pizza? Pizza mı o? I was hoping you'd let me buy you a slice of pizza. Ben sana bir dilim pizza satın almama izin vereceğini umuyordum. We could order a pizza or something. Pizza falan sipariş edebiliriz. Does anybody want a pizza? Pizza isteyen var mı? The pizza was fantastic. Pizza harikaydı. I don't like pizza anymore. Ben artık pizzayı sevmiyorum. Tom sure does like pizza. Tom kesinlikle pizza seviyor. I can teach you how to bake a pizza. Bir pizzanın nasıl pişirileceğini sana öğretebilirim. I had pizza for lunch, so I don't want pizza for dinner. Öğle yemeğinde pizza yedim, bu yüzden akşam yemeğinde pizza istemiyorum. I don't want to eat pizza. Ben pizza yemek istemiyorum. I like pizza very much. Ben, pizzayı çok severim. The pizza was cooked in a wood-fired oven. Pizza odun fırınında pişirildi. The pizza tasted good. Pizzanın tadı güzeldi. Divide the pizza in three. Pizzayı üçe böl. Dan arrested Linda at a pizza parlor. Dan bir pizza salonunda Linda'yı tutukladı. Does anybody want a pizza? Biri pizza istiyor mu? I can't believe that the pizza still isn't done. Pizzanın hala bitmediğine inanamıyorum. And we got a free pizza. Ve bedava pizzamız var. I like the smell of pizza. Pizza kokusunu seviyorum. Everyone except Tom ate pizza. Tom hariç herkes pizza yedi. This pizza is delicious. Bu pizza çok lezzetli. Tom's eaten the majority of his pizza. Tom pizzasının çoğunu yemiş. Put some sauce on the pizza. Pizzanın üzerine biraz sos koy. Tom wants to eat pizza. Tom pizza yemek istiyor. I have eaten a pizza. Bir pizza yedim. I love pizza with cheese. Peynirli pizzayı severim. Is it true that you baked a pizza today? Bugün bir pizza pişirdiğin doğru mu? Tom ordered three pizzas. Tom üç pizza sipariş etti. My favorite pizza is Pizza Hawaii. En sevdiğim pizza Pizza Hawaii'dir. Tom ordered a pepperoni pizza with extra cheese. Tom ekstra peynirli bir biberli pizza ısmarladı. Have you ever eaten a custard pizza? Hiç kremalı pizza yedin mi? Don't put too much cheese on the pizza. Pizzanın üzerine çok fazla peynir koymayın. Dan arrested Linda at a pizza parlor. Dan, Linda'yı bir pizza salonunda tutukladı. Pizza tastes different when it's cold. Pizza soğukken tadı farklı oluyor. Tom's eaten the majority of his pizza. Tom pizzasının çoğunu yedi. This restaurant has the best pizza in the country. Bu restoranda ülkedeki en iyi pizza var. How many different kinds of pizzas are on the menu? Menüde kaç tane farklı pizza çeşidi var? Order five pizzas, and you'll get the sixth free. Beş pizza sipariş ederseniz, altıncıyı ücretsiz alırsınız. I brought a pizza. Pizza getirdim. We can order a pizza. Pizza sipariş edebiliriz. I seldom eat pizza at home. Evde nadiren pizza yerim. Tom sure does like pizza. Tom kesinlikle pizzayı sever. When Tom opened the door, he saw Mary standing there with a six-pack and a pizza. Tom kapıyı açtığında Mary'nin elinde altılı paket bira ve bir pizzayla orada dikildiğini gördü. Tom told me he liked pizza. Tom bana pizzayı sevdiğini söyledi. My father likes pizza very much. Babam pizzayı çok sever. Please divide the pizza into three parts. Lütfen pizzayı üç parçaya ayırın. I didn't want any pizza. Ben pizza istemedim. I don't like pizza any more than I like spaghetti. Ben pizzayı spagettiyi sevdiğimden daha çok sevmiyorum. I don't want to eat pizza. Pizza yemek istemiyorum. I deliver pizzas. Ben pizza dağıtırım. Tom wants pepperoni on his pizza. Tom pizzasında pepperoni istiyor. Tom saw a half-eaten pizza on the table. Tom masada yarısı yenmiş bir pizza gördü. You like pizza, don't you? Pizza seversin, değil mi? I'll go get the pizza. Gidip pizzayı getireyim. He gave his dog a piece of leftover pizza. Köpeğine bir parça pizza artığı verdi. I seldom eat pizza at home. Ben evde nadiren pizza yerim. Tom doesn't want any pizza. Tom hiç pizza istemiyor. American-style pizzas are covered with cheese, but not Neapolitan-style pizzas. Amerikan tarzı pizzalar peynirle kaplıdır ama Napoli tarzı pizzalar değildir. Tom put the pizza on the pizza stone. Tom pizzayı pizza taşına koydu. Tom has eaten most of his pizza. Tom pizzasının çoğunu yedi. I have eaten a pizza. Ben bir pizza yedim. American-style pizzas are covered with cheese, but not Neapolitan-style pizzas. Amerikan tarzı pizzalar peynirle kaplıdır, ancak Napoliten tarzı pizzalar öyle değildir. The pizza is here. Pizza burada. We'll order a pizza. Pizza sipariş edeceğiz. Pizza needs to be cooked in a hot oven. Pizzanın sıcak fırında pişirilmesi gerekir. Your wife called and she wants you to get a pizza on the way home. Karın aradı ve eve giderken pizza almanı istiyor. I don't like pizza anymore. Artık pizza sevmiyorum. How long does it take to deliver a pizza? Bir pizzayı teslim etmek ne kadar sürer? We can order a pizza. Pizza ısmarlayabiliriz. I could go for some pizza right now. Şu anda biraz pizza yiyebilirim. His eating a pizza annoyed his sister. Pizza yemesi kız kardeşini rahatsız etti. I forgot you didn't like pizza. Senin pizzadan hoşlanmadığını unuttum. Tom is baking a pizza. Tom bir pizza yapıyor. Everyone likes big pizzas. Herkes büyük pizzaları sever. The pizza's on the way. Pizza yolda. They bake a delicious pizza. Lezzetli bir pizza pişiriyorlar. It was pizza. Pizzaydı. Tom ordered a pizza. Tom pizza sipariş etti. Hey, do you guys want to order a pizza? Hey, pizza sipariş etmek ister misiniz? When Tom opened the door, he saw Mary standing there with a six-pack and a pizza. Tom kapıyı açtığında Mary'nin elinde bir altılı paket ve bir pizzayla orada durduğunu gördü. Tom didn't want any pizza. Tom pizza istemedi. I wanted to eat pizza. Pizza yemek istedim. I thought pizza was what you wanted to eat. Yemek istediğin şeyin pizza olduğunu düşündüm. This pizza is cold. Bu pizza soğuk. Why can't we have pizza? Neden pizza yemiyoruz? Tom ate a slice of pizza. Tom bir dilim pizza yedi. I don't want any pizza. Hiç pizza istemiyorum. I ate a lot of pizza. Bir sürü pizza yedim. Let's order a pizza. Bir pizza sipariş edelim. Do you like pizza? Pizza sever misiniz? We've ordered a pizza. Bir pizza sipariş ettik. I've have already ordered a pizza and a couple of drinks for us. Zaten bizim için bir pizza ve birkaç içki ısmarladım. I forgot you didn't like pizza. Pizza sevmediğini unutmuşum. There are two slices of pizza for each person. Her kişi için iki dilim pizza var. Tom set the pizzas down on the table. Tom, pizzaları masanın üstüne koydu. I might order a pizza. Bir pizza sipariş edebilirim. How many different kinds of pizzas are on the menu? Menüde kaç çeşit pizza var? Would you like to have pizza tonight? Bu gece pizza yemek ister misin? Buy two pizzas and get a free soft drink. İki pizza alana bir meşrubat bedava. How large is the pizza they serve at that restaurant? O restoranda servis ettikleri pizza ne kadar büyük? Please cut the pizza into three parts. Lütfen pizzayı üç parçaya kesin. Whose pizza is this? Bu kimin pizzası? I feel like having a pizza. Canım bir pizza yemek istiyor. This is the best pizza I've ever eaten. Bu hayatımda yediğim en iyi pizza. I had pizza for lunch. Ben öğle yemeği için pizza yedim. Everyone likes pizza. Herkes pizza sever. Friday night is pizza night. Cuma gecesi pizza gecesidir. Tom says he wants to eat pizza tonight. Tom bu akşam pizza yemek istediğini söylüyor. Tom put the pizza on the pizza stone. Tom pizzayı pizza taşının üstüne koydu. Buy two pizzas and get a free soft drink. İki pizza satın al ve bedava bir meşrubat al. This pizza is disgusting! Bu pizza iğrenç! Stretch the pizza with your hands. Pizzayı ellerinizle uzatın. This pizza is really quite good. Bu pizza gerçekten oldukça iyi. Tom knows Mary will probably want to eat pizza. Tom Mary'nin muhtemelen pizza yemek isteyeceğini biliyor. Most people like pizza. Çoğu insan pizzadan hoşlanır. My favorite food is pizza. En sevdiğim yemek pizza. I love this pizza. Bu pizzaya bayılıyorum. Have some pizza. Biraz pizza ye. This restaurant serves authentic Neapolitan pizza. Bu restoran otantik Napoliten pizza sunuyor. I don't like pizza, but Tom does. Ben pizza sevmem ama Tom sever. Do you want to get a pizza? Pizza ister misin? Do you want some more pizza? Biraz daha pizza ister misin? Please cut the pizza into three slices. Lütfen pizzayı üç dilime ayırın. Mind if I tried your pizza? Pizzanı denesem sorun olur mu? I want pizza! Pizza istiyorum! I feel like a pizza. Canım pizza istiyor. Have you ever baked a pizza? Hiç pizza yaptın mı? Tom isn't the only one who wants to order a pizza. Tom pizza sipariş etmek isteyen tek kişi değil. Have you ever eaten a custard pizza? Hiç muhallebili pizza yedin mi? Would you like to have pizza tonight? Bu akşam pizza yemek ister misin? Which cheese is best for pizza? Pizzaya en çok hangi peynir yakışır? We've eaten pizza and chicken at noon. Öğlen pizza ve tavuk yedik. Please help yourself to the pizza. Lütfen pizzaya buyurun. I love pizza. Pizzaya bayılırım. What is your favorite type of pizza? En sevdiğin pizza türü nedir? We went out for a pizza last night. Dün gece pizza yemeye gittik. Hey, who wants pizza? Hey, kim pizza ister? Tom ate the rest of the pizza. Tom pizzanın kalanını yedi. This is the most delicious pizza I've ever eaten. Bu şu ana kadar yediğim en lezzetli pizza. My work was to deliver pizza by motorcycle. İşim motosikletle pizza teslim etmekti. Divide the pizza among you three. Pizzayı üçünüz arasında bölüştürün. We can order a pizza. Bir pizza ısmarlayabiliriz. Tom didn't want any pizza. Tom hiç pizza istemedi. This pizza is delicious. Bu pizza lezzetli. The pizza will be here in five minutes. Pizza beş dakika içinde burada olacak. Pizza is on the way. Pizza geliyor. Pizza and beer aren't a bad combination. Pizza ve bira kötü bir kombinasyon değil. Shouldn't the pizza be here by now? Pizzanın şimdiye kadar gelmiş olması gerekmez miydi? We ate the pizza. Pizzayı yedik. I love pizza with cheese. Peynirli pizzayı seviyorum. Have you ever baked a pizza? Daha önce pizza pişirdin mi? Pizza is my favorite food. Pizza benim en sevdiğim yiyecek. Tom set the pizzas down on the table. Tom pizzaları masaya koydu. Tom eats pizza with a fork, but Mary eats it with her hands. Tom pizzayı çatalla yer, ama Mary elleriyle yer. It was pizza. O pizzaydı. Pizza is on the way. Pizza yolda. Put the pizza in the oven. Pizzayı fırına koy. We should order a pizza. Bir pizza sipariş etmemiz gerekir. Tom may have already ordered a pizza. Tom zaten bir pizza sipariş etmiş olabilir. Let's order a pizza. Pizza sipariş edelim. Tom ordered a pepperoni pizza with extra cheese. Tom ekstra peynirli bir biberli pizza sipariş etti. It seems strange that Tom didn't want to eat any pizza. Tom'un hiç pizza yemek istememesi garip görünüyor. Tom said he likes pizza. Tom pizza sevdiğini söyledi. Eating a pizza, he annoyed his sister. O pizza yediği için kız kardeşine kızdı. The pizza's ready. Pizza hazır. I've have already ordered a pizza and a couple of drinks for us. Bizim için bir pizza ve birkaç içki sipariş ettim bile. We forgot you don't like pizza. Pizza sevmediğini unuttuk. We pigged out on pizza and chicken at lunchtime. Öğle yemeğinde pizza ve tavuk yedik. I just love their pizza. Pizzalarına bayılıyorum. Sami ordered four pizzas. Sami dört tane pizza sipariş etti. They ordered a large pizza. Büyük bir pizza sipariş ettiler. Tom ate the leftover pizza for breakfast. Tom kahvaltıda kalan pizzayı yedi. I could go for a nice hot pizza right now. Şu anda sıcak bir pizza yiyebilirim. I can teach you how to bake a pizza. Sana pizza pişirmeyi öğretebilirim. My father loves pizza. Babam, pizza seviyor. We pigged out on pizza and beer. Pizza ve birayla karnımızı tıka basa doyurduk. Julia thinks pizza is over-rated. Julia pizzanın abartıldığını düşünüyor. Divide the pizza among you three. Pizzayı üçünüz arasında paylaştırın. Why don't we order the pizza? Neden pizza sipariş etmiyoruz? My favorite food is pizza. En sevdiğim yiyecek pizzadır. I like pizza. Pizzayı severim. This restaurant serves authentic Neapolitan pizza. Bu restoran otantik Napoliten pizza servis ediyor. Which would you recommend, spaghetti or pizza? Hangisini tavsiye edersin, spagetti mi pizza mı? Let's order a smaller pizza next time. Bir dahaki sefere daha küçük bir pizza sipariş edelim. We should order a pizza. Bir pizza sipariş etmeliyiz. Do you usually eat more than five slices of pizza a month? Genellikle ayda beş dilimden daha fazla pizza yer misin? Tom delivers pizzas. Tom pizza dağıtıyor. Bring pizza and beer! Pizza ve bira getirin! What kind of pizzas are you making? Ne tür pizzalar yapıyorsun? Do you want a slice of pizza? Bir dilim pizza ister misin? I don't like pizza. Pizza sevmiyorum. The pizza is here. Pizza geldi. I ate a pizza yesterday. Dün pizza yedim. Her favourite food as a child was pizza. Çocukken en sevdiği yemek pizzaydı. I ate a large pizza with a friend an hour ago. Bir saat önce bir arkadaşla birlikte büyük bir pizza yedim. Pizza is the kid's favorite meal. Pizza çocuğun en sevdiği yemek. I brought a pizza. Bir pizza getirdim. Tomorrow, I will eat strawberry cake and pizza with my boyfriend. Yarın erkek arkadaşımla çilekli pasta ve pizza yiyeceğim. Do we really want to eat pizza this early in the morning? Sabahın bu saatinde gerçekten pizza yemek istiyor muyuz? I feel like having a pizza. Canım pizza istiyor. Put some sauce on the pizza. Pizzanın üzerine biraz sos koyun. We should order a pizza. Pizza sipariş etmeliyiz. Do you like pizza? Pizza sever misin? Tom took the pizzas and carried them into the kitchen. Tom pizzaları aldı ve mutfağa taşıdı. Who ordered pizza? Pizzayı kim sipariş etti? Please divide the pizza into three parts. Lütfen pizzayı üç parçaya bölün. That pizza looks delicious. Pizza çok lezzetli görünüyor. Tom ate the whole pizza by himself. Tom bütün pizzayı tek başına yedi. I'd like to order a pizza. Bir pizza sipariş etmek istiyorum. I think I have some leftover pizza in the fridge. Sanırım buzdolabında biraz pizza artığı var. I like pizza. Pizzayı seviyorum. This pizza is really good. Bu pizza gerçekten iyi. I killed her by drowning her in a tub filled with Neo Kobe pizza. Onu Neo Kobe pizzasıyla dolu bir küvette boğarak öldürdüm. Tom took the pizzas and carried them into the kitchen. Tom pizzalar aldı ve onları mutfağa taşıdı. Please cut the pizza into three parts. Lütfen pizzayı üçe bölün. Show More (395)

	English	Turkish
1	pizza	pizza	n.
	Maybe the price of a pizza for an average household once a year. Belki de yılda bir kez ortalama bir hane için bir pizza fiyatı. I would mention the cheese on the pizza and the milk in the bar of chocolate. Pizzanın üzerindeki peynirden ve çikolatanın içindeki sütten bahsederdim. If we cannot make Earth Pizza, our dream will die. Eğer Dünyalı Pizzası'nı yapamazsak, hayalimiz suya düşecek. He'd trade everything he knows about you for a slice of pizza. Senin hakkında bildiği her şeyi bir dilim pizzayla takas eder. If we cannot make Earth Pizza, our dream will die. Eğer Dünyalı Pizzasını yapamazsak hayallerimiz yitip gidecek. He'd trade everything he knows about you for a slice of pizza. Senin hakkında bildiği her şeyi bir dilim pizza karşılığında değiş tokuş ederdi. If we cannot make Earth Pizza, our dream will die. Eğer dünyalı pizzası yapamazsak, hayalimiz yıkılır. He'd trade everything he knows about you for a slice of pizza. Sana dair bildiği her şeyi bir dilim pizzaya takas edebilirdi. Bring pizza and beer! Pizza ve bira getir! Sami returned to his pizza joint. Sami pizza dükkanına geri döndü. Why don't we just order a pizza? Neden bir pizza sipariş etmiyoruz? Do you want some pizza? Pizza ister misiniz? Tom picked up a pizza on his way home. Tom eve giderken bir pizza aldı. Do you want some pizza? Biraz pizza ister misin? It's true that Americans love pizza. Amerikalıların pizzayı sevdiği doğru. My favorite pizza is pepperoni pizza. En sevdiğim pizza biberli pizza. This pizza has a thin crust. Bu pizza ince hamurlu. Tom put too much hot sauce on his pizza. Tom pizzasına çok fazla acı sos koymuştu. What's your favorite type of pizza? En sevdiğin pizza türü nedir? Who ordered this pizza? Bu pizzayı kim sipariş etti? Pizza, please. Pizza, lütfen. Don't put too much cheese on the pizza. Pizzaya çok fazla peynir koymayın. Nobody here ordered a pizza. Buradaki kimse pizza sipariş etmedi. We could order a pizza or something. Bir pizza falan sipariş edebiliriz. Who ate the pizza? Pizzayı kim yedi? Tom wanted to eat pizza. Tom pizza yemek istedi. You like pizza, don't you? Pizzayı seviyorsun, değil mi? I like the smell of pizza. Pizza kokusu hoşuma gider. I forgot that you didn't like pizza. Pizza sevmediğini unutmuşum. It's time for pizza. Pizza zamanı. Please divide the pizza into three parts. Lütfen pizzayı üçe bölün. Tom put too much hot sauce on his pizza. Tom pizzasına çok fazla acı sos koydu. Is that pizza? O pizza mı? I ordered pizza. Pizza ısmarladım. Tom wanted to eat some pizza. Tom biraz pizza yemek istedi. There was a half-eaten pizza on the table. Masada yarısı yenmiş bir pizza vardı. I had pizza for lunch, so I'd like to have something other than pizza for dinner. Öğle yemeği için pizza yedim, bu yüzden akşam yemeği için pizzadan başka bir şey isterim. They ordered a large pizza. Onlar büyük bir pizza sipariş ettiler. My favorite pizza is pepperoni pizza. Benim favori pizzam biberli pizza. Why don't we order the pizza? Neden pizza sipariş vermiyoruz? Tom doesn't like pizza, but Mary does. Tom pizzadan hoşlanmaz, ancak Mary hoşlanır. Pizza is my favorite food. Pizza benim en sevdiğim yemektir. Where's my pizza? Pizzam nerede? I'm dying for a pizza. Pizza için ölüyorum. For lunch we had a pepperoni pizza with tossed salad. Öğle yemeğinde biberli pizza ve salata yedik. Tom picked up a pizza on his way home. Tom eve dönerken bir pizza aldı. My father loves pizza. Babam pizzaya bayılır. I'm bringing home a pizza. Eve pizza getireceğim. You really seem to love pizza. Gerçekten pizzayı seviyor gibi görünüyorsun. We've ordered a pizza. Pizza sipariş ettik. The children shared a pizza after school. Çocuklar okuldan sonra bir pizzayı paylaştılar. I thought pizza was what you wanted to eat. Yemek istediğin şeyin pizza olduğunu sanıyordum. Which would you recommend, spaghetti or pizza? Hangisini tavsiye edersin, spagetti mi yoksa pizza mı? Tom bought a pizza and headed home. Tom bir pizza aldı ve eve gitti. Marisol and Johnny are eating some pizza. Marisol ve Johnny pizza yiyorlar. Pizza is the kid's favorite meal. Pizza çocuğun en sevdiği yemektir. Tom knows Mary will probably want to eat pizza. Tom, Mary'nin muhtemelen pizza yemek isteyeceğini biliyor. Have you ever baked a pizza? Hiç pizza pişirdin mi? Why don't we order the pizza? Pizza söylesek ya. Put some basil on the pizza. Pizzanın üzerine biraz fesleğen koyun. Margarita is making a margherita pizza while drinking margaritas. Margarita, margarita içerken margherita pizza yapıyor. Who's the pizza for? Pizza kim için? I want to eat pizza. Pizza yemek istiyorum. Tom didn't want to eat pizza. Tom pizza yemek istemedi. Tom ordered an extra large pizza. Tom ekstra büyük bir pizza sipariş etti. Do you usually eat more than five slices of pizza a month? Genelde ayda beş dilimden fazla pizza yer misin? This is the best pizza I've ever eaten. Bu şimdiye kadar yediğim en iyi pizza. Is it true that you baked a pizza today? Bugün pizza pişirdiğiniz doğru mu? My favorite Pizza is Hawaiian. En sevdiğim pizza Hawaiian. I don't like pizza any more than I like spaghetti. Pizzayı spagettiden daha çok sevmiyorum. Sami ordered four pizzas. Sami dört pizza sipariş etti. Pizza and beer go together well. Pizza ve bira birlikte iyi gider. I don't like pepperoni pizza very much. Biberli pizzayı çok sevmem. They make the best pizza in town. Onlar şehirdeki en iyi pizzayı yapıyorlar. Tomorrow, I will eat strawberry cake and pizza with my boyfriend. Yarın erkek arkadaşımla çilekli pasta ve pizza yiyeceğiz. Tom delivers pizzas. Tom pizzaları dağıtır. Have you ordered the pizza? Pizzayı sipariş ettin mi? I want pizza. Pizza istiyorum. What kind of pizzas are you making? Ne çeşit pizza yapıyorsunuz? Tom doesn't want to eat pizza. Tom pizza yemek istemiyor. Do both Tom and Mary want to eat pizza? Hem Tom hem de Mary pizza yemek istiyor mu? This pizza is really quite good. Bu pizza gerçekten çok iyi. I had pizza for lunch. Öğle yemeğinde pizza yedim. I ate a lot of pizza. Çok pizza yedim. How many slices of pizza did you eat? Kaç dilim pizza yedin? Can I have a pizza, please? Ben bir pizza alabilir miyim lütfen? Most people like pizza. Çoğu insan pizzayı sever. Eating a pizza, he annoyed his sister. Pizza yiyerek kız kardeşini kızdırdı. Put some basil on the pizza. Pizzaya biraz fesleğen koyun. Please help yourself to the pizza. Lütfen pizza alın. Have you ever baked a pizza? Hiç pizza pişirdiniz mi? I ordered a pizza. Pizza sipariş ettim. Have you ordered the pizza? Pizza sipariş ettiniz mi? It seems strange that Tom didn't want to eat any pizza. Tom'un pizza yemek istememesi garip görünüyor. I like pizza very much. Pizzayı çok severim. Is that pizza? Pizza mı o? I was hoping you'd let me buy you a slice of pizza. Ben sana bir dilim pizza satın almama izin vereceğini umuyordum. We could order a pizza or something. Pizza falan sipariş edebiliriz. Does anybody want a pizza? Pizza isteyen var mı? The pizza was fantastic. Pizza harikaydı. I don't like pizza anymore. Ben artık pizzayı sevmiyorum. We forgot you don't like pizza. Pizza sevmediğinizi unuttuk. I can teach you how to bake a pizza. Bir pizzanın nasıl pişirileceğini sana öğretebilirim. I had pizza for lunch, so I don't want pizza for dinner. Öğle yemeğinde pizza yedim, bu yüzden akşam yemeğinde pizza istemiyorum. I don't want to eat pizza. Ben pizza yemek istemiyorum. We'll order a pizza. Bir pizza sipariş edeceğiz. I like pizza very much. Ben, pizzayı çok severim. The pizza was cooked in a wood-fired oven. Pizza odun fırınında pişirildi. The pizza tasted good. Pizzanın tadı güzeldi. Divide the pizza in three. Pizzayı üçe böl. Dan arrested Linda at a pizza parlor. Dan bir pizza salonunda Linda'yı tutukladı. This pizza is really good. Bu pizza gerçekten güzel. Does anybody want a pizza? Biri pizza istiyor mu? I'd like to order a pizza. Pizza sipariş etmek istiyorum. I can't believe that the pizza still isn't done. Pizzanın hala bitmediğine inanamıyorum. I like the smell of pizza. Pizza kokusunu seviyorum. Everyone except Tom ate pizza. Tom hariç herkes pizza yedi. Tom's eaten the majority of his pizza. Tom pizzasının çoğunu yemiş. Put some sauce on the pizza. Pizzanın üzerine biraz sos koy. I have eaten a pizza. Bir pizza yedim. I love pizza with cheese. Peynirli pizzayı severim. Is it true that you baked a pizza today? Bugün bir pizza pişirdiğin doğru mu? My favorite pizza is Pizza Hawaii. En sevdiğim pizza Pizza Hawaii'dir. Tom ordered a pepperoni pizza with extra cheese. Tom ekstra peynirli bir biberli pizza ısmarladı. Have you ever eaten a custard pizza? Hiç kremalı pizza yedin mi? Don't put too much cheese on the pizza. Pizzanın üzerine çok fazla peynir koymayın. Pizza tastes different when it's cold. Pizza soğukken tadı farklı oluyor. When was the last time you ate pizza? En son ne zaman pizza yediniz? Tom's eaten the majority of his pizza. Tom pizzasının çoğunu yedi. This restaurant has the best pizza in the country. Bu restoranda ülkedeki en iyi pizza var. How many different kinds of pizzas are on the menu? Menüde kaç tane farklı pizza çeşidi var? Order five pizzas, and you'll get the sixth free. Beş pizza sipariş ederseniz, altıncıyı ücretsiz alırsınız. I brought a pizza. Pizza getirdim. I seldom eat pizza at home. Evde nadiren pizza yerim. Tom sure does like pizza. Tom kesinlikle pizzayı sever. When Tom opened the door, he saw Mary standing there with a six-pack and a pizza. Tom kapıyı açtığında Mary'nin elinde altılı paket bira ve bir pizzayla orada dikildiğini gördü. Tom told me he liked pizza. Tom bana pizzayı sevdiğini söyledi. My father likes pizza very much. Babam pizzayı çok sever. I didn't want any pizza. Ben pizza istemedim. I don't like pizza any more than I like spaghetti. Ben pizzayı spagettiyi sevdiğimden daha çok sevmiyorum. I don't want to eat pizza. Pizza yemek istemiyorum. I deliver pizzas. Ben pizza dağıtırım. Tom wants pepperoni on his pizza. Tom pizzasında pepperoni istiyor. Tom saw a half-eaten pizza on the table. Tom masada yarısı yenmiş bir pizza gördü. I'll go get the pizza. Gidip pizzayı getireyim. This is the most delicious pizza I've ever eaten. Bu şimdiye kadar yediğim en lezzetli pizza. Why don't we order a pizza? Neden bir pizza sipariş etmiyoruz? I forgot that you didn't like pizza. Senin pizza sevmediğini unuttum. I had pizza for lunch. Ben öğle yemeği için pizza yedim. My favorite pizza is Pizza Hawaii. Benim en sevdiğim pizza, Pizza Hawaii'dir. Fadil bought a pizza and headed home. Fadıl bir pizza aldı ve evin yolunu tuttu. I ate a pizza yesterday. Dün bir pizza yedim. Tom eats pizza with a fork, but Mary eats it with her hands. Tom pizzayı çatalla yiyor, Mary ise elleriyle. Tom says he wants to eat pizza tonight. Tom bu akşam pizza yemek istediğini söylüyor. Tom loves pizza and french fries. Tom pizza ve patates kızartmasını seviyor. Tom put the pizza on the pizza stone. Tom pizzayı pizza taşının üstüne koydu. I don't like pizza, but Tom does. Ben pizzayı sevmem ama Tom sever. It's true that Americans love pizza. Amerikalıların pizzayı sevdiği doğrudur. I love this pizza. Bu pizzayı seviyorum. Her favourite food as a child was pizza. Çocukken onun en sevdiği yiyecek pizzaydı. I didn't want any pizza. Pizza istemedim. Tom wanted to eat pizza. Tom pizza yemek istiyordu. I was hoping you'd let me buy you a slice of pizza. Sana bir dilim pizza almama izin verirsin diye umuyordum. Hey, who wants pizza? Hey, kim pizza istiyor? I ate a large pizza with a friend an hour ago. Bir saat önce bir arkadaşımla büyük bir pizza yedim. Tom said he likes pizza. Tom pizzayı sevdiğini söyledi. Tom doesn't like pizza, but Mary does. Tom pizza sevmez ama Mary sever. The pizza tasted good. Pizzanın tadı iyiydi. I deliver pizzas. Pizza dağıtıyorum. Tom has a pizza oven in his backyard. Tom'un arka bahçesinde bir pizza fırını var. There was a half-eaten pizza on the table. Masanın üstünde yarısı yenmiş bir pizza vardı. Stretch the pizza with your hands. Pizzayı elinizle genişletin. Tom isn't the only one who wants to order a pizza. Pizza sipariş etmek isteyen tek kişi Tom değil. Are we getting pizza? Pizza mı alıyoruz? Mind if I tried your pizza? Pizzanı denememin bir sakıncası var mı? You really seem to love pizza. Pizzayı gerçekten seviyor gibisin. I don't want any pizza. Pizza istemiyorum. I'm dying for a pizza. Ben bir pizza için ölüyorum. I ordered a pizza. Bir pizza sipariş ettim. Why can't we have pizza? Neden pizza yiyemiyoruz? Tom's part-time job is delivering pizzas. Tom'un yarı zamanlı işi pizza dağıtmak. Marisol and Johnny are eating some pizza. Marisol ve Johnny biraz pizza yiyorlar. Tom saw a half-eaten pizza on the table. Tom masanın üzerinde yarısı yenmiş bir pizza gördü. I hate pizza. Pizzadan nefret ederim. He gave his dog a piece of leftover pizza. Köpeğine bir parça pizza artığı verdi. I seldom eat pizza at home. Ben evde nadiren pizza yerim. Tom doesn't want any pizza. Tom hiç pizza istemiyor. American-style pizzas are covered with cheese, but not Neapolitan-style pizzas. Amerikan tarzı pizzalar peynirle kaplıdır ama Napoli tarzı pizzalar değildir. Tom put the pizza on the pizza stone. Tom pizzayı pizza taşına koydu. Tom has eaten most of his pizza. Tom pizzasının çoğunu yedi. I have eaten a pizza. Ben bir pizza yedim. American-style pizzas are covered with cheese, but not Neapolitan-style pizzas. Amerikan tarzı pizzalar peynirle kaplıdır, ancak Napoliten tarzı pizzalar öyle değildir. The pizza is here. Pizza burada. We'll order a pizza. Pizza sipariş edeceğiz. Pizza needs to be cooked in a hot oven. Pizzanın sıcak fırında pişirilmesi gerekir. Your wife called and she wants you to get a pizza on the way home. Karın aradı ve eve giderken pizza almanı istiyor. I don't like pizza anymore. Artık pizza sevmiyorum. How long does it take to deliver a pizza? Bir pizzayı teslim etmek ne kadar sürer? We can order a pizza. Pizza ısmarlayabiliriz. I could go for some pizza right now. Şu anda biraz pizza yiyebilirim. His eating a pizza annoyed his sister. Pizza yemesi kız kardeşini rahatsız etti. I forgot you didn't like pizza. Senin pizzadan hoşlanmadığını unuttum. Tom is baking a pizza. Tom bir pizza yapıyor. Everyone likes big pizzas. Herkes büyük pizzaları sever. The pizza's on the way. Pizza yolda. They bake a delicious pizza. Lezzetli bir pizza pişiriyorlar. It was pizza. Pizzaydı. Tom ordered a pizza. Tom pizza sipariş etti. Hey, do you guys want to order a pizza? Hey, pizza sipariş etmek ister misiniz? When Tom opened the door, he saw Mary standing there with a six-pack and a pizza. Tom kapıyı açtığında Mary'nin elinde bir altılı paket ve bir pizzayla orada durduğunu gördü. Tom didn't want any pizza. Tom pizza istemedi. I wanted to eat pizza. Pizza yemek istedim. I thought pizza was what you wanted to eat. Yemek istediğin şeyin pizza olduğunu düşündüm. This pizza is cold. Bu pizza soğuk. Why can't we have pizza? Neden pizza yemiyoruz? Tom ate a slice of pizza. Tom bir dilim pizza yedi. I don't want any pizza. Hiç pizza istemiyorum. I ate a lot of pizza. Bir sürü pizza yedim. Let's order a pizza. Bir pizza sipariş edelim. Do you like pizza? Pizza sever misiniz? We've ordered a pizza. Bir pizza sipariş ettik. I've have already ordered a pizza and a couple of drinks for us. Zaten bizim için bir pizza ve birkaç içki ısmarladım. I forgot you didn't like pizza. Pizza sevmediğini unutmuşum. There are two slices of pizza for each person. Her kişi için iki dilim pizza var. Tom set the pizzas down on the table. Tom, pizzaları masanın üstüne koydu. I might order a pizza. Bir pizza sipariş edebilirim. We forgot you don't like pizza. Pizza sevmediğini unuttuk. I love pizza with cheese. Peynirli pizzayı seviyorum. Tom ate the whole pizza by himself. Tom bütün pizzayı tek başına yedi. Eating a pizza, he annoyed his sister. O pizza yediği için kız kardeşine kızdı. I can teach you how to bake a pizza. Sana pizza pişirmeyi öğretebilirim. Can I have a pizza, please? Bir pizza alabilir miyim, lütfen? What is your favorite type of pizza? En sevdiğin pizza türü nedir? We went out for a pizza last night. Dün gece pizza yemeye gittik. Hey, who wants pizza? Hey, kim pizza ister? Which cheese is best for pizza? Pizza için en iyi peynir hangisidir? Tom ate the rest of the pizza. Tom pizzanın kalanını yedi. This is the most delicious pizza I've ever eaten. Bu şu ana kadar yediğim en lezzetli pizza. Divide the pizza among you three. Pizzayı üçünüz arasında bölüştürün. He gave his dog a piece of leftover pizza. Köpeğine artan pizzadan bir parça verdi. We can order a pizza. Bir pizza ısmarlayabiliriz. Tom didn't want any pizza. Tom hiç pizza istemedi. This pizza is delicious. Bu pizza lezzetli. The pizza will be here in five minutes. Pizza beş dakika içinde burada olacak. Pizza is on the way. Pizza geliyor. Pizza and beer aren't a bad combination. Pizza ve bira kötü bir kombinasyon değil. Shouldn't the pizza be here by now? Pizzanın şimdiye kadar gelmiş olması gerekmez miydi? We ate the pizza. Pizzayı yedik. Have you ever baked a pizza? Daha önce pizza pişirdin mi? Pizza is my favorite food. Pizza benim en sevdiğim yiyecek. We can order a pizza. Bir pizza sipariş edebiliriz. Tom eats pizza with a fork, but Mary eats it with her hands. Tom pizzayı çatalla yer, ama Mary elleriyle yer. It was pizza. O pizzaydı. Pizza is on the way. Pizza yolda. I love pizza. Pizzayı seviyorum. Put the pizza in the oven. Pizzayı fırına koy. You can have a slice of pizza if you want. İstersen bir dilim pizza alabilirsin. We should order a pizza. Bir pizza sipariş etmemiz gerekir. Tom likes pizza. Tom pizza sever. Tom may have already ordered a pizza. Tom zaten bir pizza sipariş etmiş olabilir. Let's order a pizza. Pizza sipariş edelim. Everyone likes big pizzas. Herkes büyük pizzaları seviyor. Whose pizza is this? Bu pizza kimin? Tom told me he liked pizza. Tom bana pizza sevdiğini söyledi. Tom ordered a pepperoni pizza with extra cheese. Tom ekstra peynirli bir biberli pizza sipariş etti. It seems strange that Tom didn't want to eat any pizza. Tom'un hiç pizza yemek istememesi garip görünüyor. Tom said he likes pizza. Tom pizza sevdiğini söyledi. Tom and I often go out for pizza after work. Tom ve ben işten sonra sık sık pizza için dışarı çıkarız. The pizza's ready. Pizza hazır. I've have already ordered a pizza and a couple of drinks for us. Bizim için bir pizza ve birkaç içki sipariş ettim bile. We pigged out on pizza and chicken at lunchtime. Öğle yemeğinde pizza ve tavuk yedik. I just love their pizza. Pizzalarına bayılıyorum. Thanks for the pizza. Pizza için teşekkürler. Who's the pizza for? Pizza kimin için? Why don't we order a pizza? Neden pizza sipariş etmiyoruz? Sami ordered four pizzas. Sami dört tane pizza sipariş etti. They ordered a large pizza. Büyük bir pizza sipariş ettiler. Tom ate the leftover pizza for breakfast. Tom kahvaltıda kalan pizzayı yedi. I could go for a nice hot pizza right now. Şu anda sıcak bir pizza yiyebilirim. We pigged out on pizza and beer. Pizza ve birayla karnımızı tıka basa doyurduk. Julia thinks pizza is over-rated. Julia pizzanın abartıldığını düşünüyor. We went out for a pizza last night. Dün gece bir pizza için dışarı çıktık. Divide the pizza among you three. Pizzayı üçünüz arasında paylaştırın. Do we really want to eat pizza this early in the morning? Sabahleyin bu kadar erken saatte gerçekten pizza yemek istiyor muyuz? Why don't we order the pizza? Neden pizza sipariş etmiyoruz? My favorite food is pizza. En sevdiğim yiyecek pizzadır. I might order a pizza. Pizza sipariş edebilirim. I like pizza. Pizzayı severim. This restaurant serves authentic Neapolitan pizza. Bu restoran otantik Napoliten pizza servis ediyor. Which would you recommend, spaghetti or pizza? Hangisini tavsiye edersin, spagetti mi pizza mı? Let's order a smaller pizza next time. Bir dahaki sefere daha küçük bir pizza sipariş edelim. We should order a pizza. Bir pizza sipariş etmeliyiz. Tom pulled a delicious-looking pizza out of the oven. Tom fırından lezzetli görünen bir pizza çıkardı. Do you usually eat more than five slices of pizza a month? Genellikle ayda beş dilimden daha fazla pizza yer misin? Tom delivers pizzas. Tom pizza dağıtıyor. Bring pizza and beer! Pizza ve bira getirin! We pigged out on pizza and chicken at lunchtime. Öğle yemeği saatinde domuz gibi pizza ve tavuk yedik. What kind of pizzas are you making? Ne tür pizzalar yapıyorsun? Do you want a slice of pizza? Bir dilim pizza ister misin? I don't like pizza. Pizza sevmiyorum. The pizza is here. Pizza geldi. I ate a pizza yesterday. Dün pizza yedim. Her favourite food as a child was pizza. Çocukken en sevdiği yemek pizzaydı. We forgot you don't like pizza. Pizza sevmediğini unutmuşuz. I ate a large pizza with a friend an hour ago. Bir saat önce bir arkadaşla birlikte büyük bir pizza yedim. Pizza is the kid's favorite meal. Pizza çocuğun en sevdiği yemek. Monday night is pizza night at our house. Pazartesi gecesi bizim evde pizza gecesi. I brought a pizza. Bir pizza getirdim. The pizza was cooked in a wood-fired oven. Pizza, odun ateşli bir fırında pişti. Tomorrow, I will eat strawberry cake and pizza with my boyfriend. Yarın erkek arkadaşımla çilekli pasta ve pizza yiyeceğim. Do we really want to eat pizza this early in the morning? Sabahın bu saatinde gerçekten pizza yemek istiyor muyuz? Tom doesn't like pizza. Tom pizza sevmez. Put some sauce on the pizza. Pizzanın üzerine biraz sos koyun. I had pizza for lunch, so I'd like to have something other than pizza for dinner. Öğle yemeğinde pizza yedim, bu yüzden akşam yemeğinde pizza dışında bir şey yemek istiyorum. We should order a pizza. Pizza sipariş etmeliyiz. Do you like pizza? Pizza sever misin? Tom took the pizzas and carried them into the kitchen. Tom pizzaları aldı ve mutfağa taşıdı. Who ordered pizza? Pizzayı kim sipariş etti? Please divide the pizza into three parts. Lütfen pizzayı üç parçaya bölün. Tom sure does like pizza. Tom kesinlikle pizza seviyor. That pizza looks delicious. Pizza çok lezzetli görünüyor. I'd like to order a pizza. Bir pizza sipariş etmek istiyorum. I think I have some leftover pizza in the fridge. Sanırım buzdolabında biraz pizza artığı var. I like pizza. Pizzayı seviyorum. And we got a free pizza. Ve bedava pizzamız var. This pizza is delicious. Bu pizza çok lezzetli. This pizza is really good. Bu pizza gerçekten iyi. Tom wants to eat pizza. Tom pizza yemek istiyor. I killed her by drowning her in a tub filled with Neo Kobe pizza. Onu Neo Kobe pizzasıyla dolu bir küvette boğarak öldürdüm. Tom took the pizzas and carried them into the kitchen. Tom pizzalar aldı ve onları mutfağa taşıdı. Tom ordered three pizzas. Tom üç pizza sipariş etti. Please cut the pizza into three parts. Lütfen pizzayı üçe bölün. Tom entered the room, carrying two pizzas. Tom elinde iki pizzayla odaya girdi. Dan arrested Linda at a pizza parlor. Dan, Linda'yı bir pizza salonunda tutukladı. Tom loves pizza and french fries. Tom pizza ve patates kızartmasını sever. Tom doesn't want any pizza. Tom pizza istemiyor. We can order a pizza. Pizza sipariş edebiliriz. Please divide the pizza into three parts. Lütfen pizzayı üç parçaya ayırın. I feel like a pizza. Canım bir pizza istiyor. Are we getting pizza? Pizza alıyor muyuz? You like pizza, don't you? Pizza seversin, değil mi? Order five pizzas, and you'll get the sixth free. Beş pizza sipariş edin, altıncıyı bedavaya alın. Nobody here ordered a pizza. Kimse pizza sipariş etmedi. My father likes pizza very much. Babam pizayı çok sever. I killed her by drowning her in a tub filled with Neo Kobe pizza. Neo Kobe pizza ile dolu bir küvette onu boğarak öldürdüm. Tom and I often go out for pizza after work. Tom ve ben işten sonra sık sık pizza yemeye gideriz. They make the best pizza in town. Şehirdeki en iyi pizzayı yapıyorlar. Tom is baking a pizza. Tom pizza pişiriyor. Mind if I tried your pizza? Pizzanı denesem sorun olur mu? I want pizza! Pizza istiyorum! His eating a pizza annoyed his sister. Pizza yemesi kız kardeşini kızdırdı. That pizza looks delicious. O pizza lezzetli görünüyor. Julia thinks pizza is over-rated. Julia, pizzanın çok abartıldığını düşünüyor. Fadil bought a pizza and headed home. Fadıl bir pizza aldı ve eve doğru yola çıktı. Sami delivered pizzas at night. Sami geceleri pizza dağıtıyordu. Stretch the pizza with your hands. Pizzayı ellerinizle uzatın. This pizza is really quite good. Bu pizza gerçekten oldukça iyi. Tom knows Mary will probably want to eat pizza. Tom Mary'nin muhtemelen pizza yemek isteyeceğini biliyor. Most people like pizza. Çoğu insan pizzadan hoşlanır. My favorite food is pizza. En sevdiğim yemek pizza. I love this pizza. Bu pizzaya bayılıyorum. Have some pizza. Biraz pizza ye. This restaurant serves authentic Neapolitan pizza. Bu restoran otantik Napoliten pizza sunuyor. I don't like pizza, but Tom does. Ben pizza sevmem ama Tom sever. Do you want to get a pizza? Pizza ister misin? Do you want some more pizza? Biraz daha pizza ister misin? Please cut the pizza into three slices. Lütfen pizzayı üç dilime ayırın. I feel like a pizza. Canım pizza istiyor. How many different kinds of pizzas are on the menu? Menüde kaç çeşit pizza var? Tom has ordered three pizzas. Tom üç pizza sipariş etti. Would you like to have pizza tonight? Bu gece pizza yemek ister misin? Buy two pizzas and get a free soft drink. İki pizza alana bir meşrubat bedava. How large is the pizza they serve at that restaurant? O restoranda servis ettikleri pizza ne kadar büyük? Please cut the pizza into three parts. Lütfen pizzayı üç parçaya kesin. Whose pizza is this? Bu kimin pizzası? I feel like having a pizza. Canım bir pizza yemek istiyor. This is the best pizza I've ever eaten. Bu hayatımda yediğim en iyi pizza. Everyone likes pizza. Herkes pizza sever. Tom may have already ordered a pizza. Tom çoktan pizza sipariş etmiş olabilir. Friday night is pizza night. Cuma gecesi pizza gecesidir. Pizza and beer aren't a bad combination. Pizza ve bira fena bir kombinasyon değil. Buy two pizzas and get a free soft drink. İki pizza satın al ve bedava bir meşrubat al. This pizza is disgusting! Bu pizza iğrenç! Have you ever baked a pizza? Hiç pizza yaptın mı? Tom isn't the only one who wants to order a pizza. Tom pizza sipariş etmek isteyen tek kişi değil. Have you ever eaten a custard pizza? Hiç muhallebili pizza yedin mi? Would you like to have pizza tonight? Bu akşam pizza yemek ister misin? Which cheese is best for pizza? Pizzaya en çok hangi peynir yakışır? We've eaten pizza and chicken at noon. Öğlen pizza ve tavuk yedik. Please help yourself to the pizza. Lütfen pizzaya buyurun. I love pizza. Pizzaya bayılırım. My father loves pizza. Babam, pizza seviyor. Shouldn't the pizza be here by now? Pizzanın şimdiye kadar burada olması gerekmiyor mu? My work was to deliver pizza by motorcycle. İşim motosikletle pizza teslim etmekti. My work was to deliver pizza by motorcycle. Benim işim motosikletle pizza dağıtmaktı. I feel like having a pizza. Canım pizza istiyor. Sami called for pizza. Sami pizza istedi. Tom set the pizzas down on the table. Tom pizzaları masaya koydu. Show More (395)