one minute - English Turkish Sentences
English Turkish
one minute bir dakika n.
  • Providing a comprehensive overview of the report in just one minute now is impossible.
  • Raporun kapsamlı bir özetini şu anda sadece bir dakika içinde sunmak mümkün değil.
  • Mr Ortuondo has the floor for one minute for a point of order.
  • Bay Ortuondo'nun bir dakika süreyle söz hakkı var.
  • Lastly, pursuant to Rule 121(a) of our Rules of Procedure, I was also entitled to speak for one minute.
  • Son olarak, İç Tüzüğümüzün 121(a) sayılı kuralı uyarınca, benim de bir dakika konuşma hakkım vardı.
Show More (42)