moderation - English Turkish Sentences
English Turkish
moderation ılımlılık n.
  • I think it is time for such a dialogue, as a focus for the good forces of moderation and moderate people.
  • Bence ılımlılığın iyi güçleri ve ılımlı insanlar için bir odak noktası olarak böyle bir diyaloğun zamanı geldi.
  • We expect the Community to advocate reason, moderation and cooperation.
  • Topluluğun akıl, ılımlılık ve işbirliğini savunmasını bekliyoruz.
  • Moderation, stable objectives and efficiency are the common ground for joint action in such cases.
  • Ilımlılık, istikrarlı hedefler ve verimlilik bu tür durumlarda ortak hareket etmenin ortak zeminidir.
Show More (2)
moderation ölçülü olma n.
  • A sense of moderation should be kept in these matters.
  • Bu konularda ölçülü olunmalıdır.
  • Moderation is a virtue.
  • Ölçülü olmak bir erdemdir.
Show More (-1)
moderation moderasyon n.
  • First, we must look at the moderation process itself.
  • İlk olarak moderasyon sürecinin kendisine bakmalıyız.
Show More (-2)
moderation itidal n.
  • I asked Tom to react with moderation.
  • Tom'un itidal ile tepki göstermesini istedim.
Show More (-2)
moderation ölçülülük n.
  • Good health is inseparable from exercise and moderation.
  • Sağlık, egzersiz ve ölçülülükten bağımsız değildir.
Show More (-2)