1 |
marker |
marker |
n. |
|
- The report has nevertheless convinced me that there has been a remarkable development in marker vaccine.
- Rapor yine de beni marker aşısında kayda değer bir gelişme olduğuna ikna etti.
- Can we develop marker vaccines, or new testing methods?
- Marker aşılar veya yeni test yöntemleri geliştirebilir miyiz?
- We have achieved the phasing out of all harmful, antibiotic-resistant marker genes.
- Tüm zararlı, antibiyotiklere dirençli marker genlerin aşamalı olarak kullanımdan kaldırılmasını sağladık.
- The development of marker vaccines might be one of the solutions.
- Marker aşıların geliştirilmesi çözümlerden biri olabilir.
- The situation would be different if we could use marker vaccines, which are currently being investigated and improved.
- Şu anda araştırılmakta ve geliştirilmekte olan marker aşılarını kullanabilseydik durum farklı olurdu.
- Marker vaccines are very important here, as the rapporteur has clearly highlighted.
- Raportörün de açıkça vurguladığı gibi marker aşıları burada çok önemlidir.
Show More (3)
|
2 |
marker |
işaretleyici |
n. |
|
- The development of marker vaccines might be one of the solutions.
- İşaretleyici aşıların geliştirilmesi çözümlerden biri olabilir.
- Using colored markers gave us an opportunity to see the misalignment without identifying the individuals.
- Renkli işaretleyicileri kullanmak, bireyleri tanımlamadan hiza bozukluklarını görmemizi sağladı.
- Using colored markers gave us an opportunity to see the misalignment without identifying the individuals.
- Renkli işaretleyicilerin kullanılması bize bireyleri tanımlamadan hizalama hatalarını görmemize olanak sağladı.
- I need three markers.
- Üç işaretleyiciye ihtiyacım var.
- I need three markers.
- Üç tane işaretleyiciye ihtiyacım var.
Show More (2)
|
3 |
marker |
işaret |
n. |
|
- But we must begin, and we must put down a marker now.
- Ama başlamalıyız ve şimdi bir işaret koymalıyız.
- But we must begin and we must put down a marker now.
- Ama başlamalıyız ve şimdi bir işaret koymalıyız.
- Hopefully then, the report will go through but we will have put down a marker.
- Umarım o zaman rapor geçer ama biz bir işaret koymuş olacağız.
Show More (0)
|
4 |
marker |
fosforlu kalem |
n. |
|
- I need three markers.
- Üç tane fosforlu kaleme ihtiyacım var.
Show More (-2)
|