library - English Turkish Sentences
English Turkish
library kütüphane n.
  • His personal library included a vast collection of classic literature.
  • Adamın kişisel kütüphanesi geniş bir klasik edebiyat koleksiyonu içeriyordu.
  • What books did you check out from the library this week?
  • Bu hafta kütüphaneden hangi kitapları ödünç aldınız?
  • I just wanted to check out the lending library.
  • Ödünç kitap veren kütüphaneye bakmak istedim.
Show More (702)
library kitaplık n.
  • The mansion's library was filled with leather-bound volumes.
  • Malikanenin kitaplığı deri ciltli kitaplarla doluydu.
  • I have access to his library.
  • Benim onun kitaplığına erişimim var.
Show More (-1)
library (yer olarak) kütüphane n.
  • She spent hours studying in the university library.
  • Üniversite kütüphanesinde saatlerce ders çalışırdı.
Show More (-2)
library kitap seti n.
  • The Harry Potter series was released as a library of seven books.
  • Harry Potter serisi yedi kitaptan oluşan bir kitap seti olarak yayımlanmıştır.
Show More (-2)