hike - English Turkish Sentences
English Turkish
hike yürüyüş n.
  • The hike will take no less than eight hours.
  • Yürüyüş en az sekiz saat sürecek.
  • Were it clear, we would go on a hike.
  • Hava açık olursa yürüyüşe gideriz.
  • Because he hadn't eaten anything before the hike, he was about to pass out.
  • Yürüyüşten önce hiçbir şey yemediği için bayılmak üzereydi.
Show More (20)
hike yürüyüş yapmak v.
  • Tom and Mary attempted to hike in the dark, but died of hypothermia.
  • Tom ve Mary karanlıkta yürüyüş yapmaya çalıştılar ama hipotermiden öldüler.
  • I like hiking in the mountains.
  • Dağlarda yürüyüş yapmayı seviyorum.
  • We hiked through a tropical rain forest when we visited Brazil.
  • Brezilya'yı ziyaret ettiğimizde tropik bir yağmur ormanında yürüyüş yaptık.
Show More (13)
hike yürümek v.
  • We sang while hiking.
  • Yürürken şarkı söyledik.
  • The man is hiking on a narrow path.
  • Adam dar bir patikada yürüyor.
  • Tom and Mary attempted to hike in the dark, but died of hypothermia.
  • Tom ve Mary karanlıkta yürümeyi denedi ancak hipotermiden öldüler.
Show More (3)
hike zam n.
  • You deserve a salary hike.
  • Sen bir maaş zammını hak ediyorsun.
  • The union is pressing for a ten-percent pay hike.
  • Sendika yüzde on oranında ücret zammı için baskı yapıyor.
  • You deserve a salary hike.
  • Maaş zammını hak ediyorsun.
Show More (0)
hike gezmek v.
  • We hiked through a tropical rain forest when we visited Brazil.
  • Brezilya'yı ziyaret ettiğimizde bir tropikal yağmur ormanını gezdik.
  • We hiked through a beautiful green valley.
  • Biz güzel yeşil bir vadi boyunca gezdik.
Show More (-1)
hike gezinti n.
  • We'll probably be a bit tired after the hike.
  • Muhtemelen gezintiden sonra biraz yorgun olacağız.
  • Tom told Mary to take a hike.
  • Tom, Mary'ye bir gezintiye çıkmayı söyledi.
Show More (-1)
hike artış n.
  • The union is pressing for a ten-percent pay hike.
  • Sendika yüzde onluk bir maaş artışı için baskı yapıyor.
Show More (-2)