|
- The wealth of the country is appealing to its greedy neighbours.
- Ülkenin zenginliği açgözlü komşularını cezbediyor.
- The wealth of the country is appealing to its greedy neighbours.
- Ülkenin zenginliği açgözlü komşularına cazip gelmektedir.
- A Swedish proverb says that 'if you are too greedy, you easily lose the lot'.
- Bir İsveç atasözü 'çok açgözlü olursanız, çok şeyi kolayca kaybedersiniz' der.
- We all know that the first time this was tried the Commission was too greedy.
- Hepimiz biliyoruz ki bu ilk kez denendiğinde Komisyon çok açgözlüydü.
- You were not greedy, you did it nice and slow.
- Açgözlü değildin, güzel ve yavaş yavaş yaptın.
- You were not greedy, you did it nice and slow.
- Hiç açgözlü davranmadın, bu işi güzel bir şekilde yaptın.
- Don't put your greedy hands on my money.
- Açgözlü ellerini parama sürme.
- Tom isn't greedy.
- Tom açgözlü değil.
- Tom was a greedy man.
- Tom açgözlü bir adamdı.
- You're greedy, aren't you?
- Açgözlüsün, değil mi?
- Tom was greedy.
- Tom açgözlüydü.
- He's greedy and stupid.
- Açgözlü ve aptal.
- Don't put your greedy hands on my money.
- O açgözlü ellerinle parama dokunma.
- Tom is very greedy.
- Tom çok açgözlüdür.
- Shylock is greedy, and what is worse, very stingy.
- Shylock açgözlü ve daha da kötüsü, çok cimri.
- I'm very greedy.
- Çok açgözlüyüm.
- Tom's greedy.
- Tom açgözlü.
- She's stupid and greedy.
- O, aptal ve açgözlü.
- Tom isn't greedy, but Mary is.
- Tom açgözlü değil ama Mary öyle.
- Insatiably greedy.
- Doyumsuz bir şekilde açgözlü.
- He's greedy and ruthless.
- O, açgözlü ve acımasız.
- We can't let these greedy bastards take what is ours.
- Bu açgözlü piçlerin bizim olanı almasına izin veremeyiz.
- Tom certainly is greedy.
- Tom kesinlikle açgözlü.
- I'm very greedy.
- Ben çok açgözlüyüm.
- Tom is very greedy, isn't he?
- Tom çok açgözlü, değil mi?
- Tom is quite greedy.
- Tom oldukça açgözlü.
- Tom was very greedy.
- Tom çok açgözlüydü.
- Tom is selfish and greedy.
- Tom bencil ve açgözlü.
- She's stupid and greedy.
- O aptal ve açgözlü.
- You're greedy.
- Açgözlüsünüz.
- Insatiably greedy.
- Doyumsuzca açgözlü.
- Tom isn't a greedy man.
- Tom açgözlü bir adam değil.
- Tom and Mary are greedy.
- Tom ve Mary açgözlüdür.
- Don't be so greedy.
- O kadar açgözlü olmayın.
- Tom is really greedy.
- Tom gerçekten açgözlü.
- Tom is extremely greedy.
- Tom çok açgözlü.
- The greedy little child ate all the food.
- Açgözlü küçük çocuk bütün yemeği yedi.
- A miser hoards money not because he is prudent but because he is greedy.
- Bir cimri ihtiyatlı olduğu için değil, açgözlü olduğu için para biriktirir.
- We are greedy.
- Biz açgözlüyüz.
- Now let's not be greedy.
- Şimdi açgözlü olmayalım.
- Tom didn't seem to be as greedy as Mary.
- Tom, Mary kadar açgözlü görünmüyordu.
- I wonder if Tom is still greedy.
- Tom'un hâlâ açgözlü olup olmadığını merak ediyorum.
- Tom wasn't a greedy man.
- Tom açgözlü bir adam değildi.
- Don't get greedy.
- Açgözlü olma.
- Sami was also greedy.
- Sami aynı zamanda açgözlüydü.
- He's greedy and lazy.
- O açgözlü ve tembel.
- Greedy people always want more stuff.
- Açgözlü insanlar her zaman daha fazla şey isterler.
- We're greedy.
- Biz açgözlüyüz.
- Perhaps I was a bit greedy.
- Belki de biraz açgözlüydüm.
- Tom is greedy, isn't he?
- Tom açgözlü, değil mi?
- Sami was also greedy.
- Sami de açgözlüydü.
- He's greedy and stupid.
- O açgözlü ve aptal.
- I think Tom is greedy.
- Bence Tom açgözlü.
- You're greedy.
- Açgözlüsün.
- This rich man is greedy.
- Bu zengin adam açgözlü.
- He's greedy and ruthless.
- O açgözlü ve acımasız.
- Tom is a greedy fool.
- Tom açgözlü bir aptal.
- Men are greedy.
- Erkekler açgözlüdür.
- You certainly are greedy.
- Kesinlikle açgözlüsün.
- I'm greedy.
- Ben açgözlüyüm.
- She's not greedy.
- O açgözlü değil.
- Don't be greedy.
- Açgözlü olmayın.
- Tom shouldn't be so greedy.
- Tom bu kadar açgözlü olmamalı.
- Tom wasn't greedy.
- Tom açgözlü değildi.
- Tom is selfish and greedy.
- Tom bencil ve açgözlüdür.
- The greedy little child ate all the food.
- Açgözlü küçük çocuk tüm yemeği yedi.
- Tom is quite greedy, isn't he?
- Tom oldukça açgözlü, değil mi?
- We can't let these greedy bastards take what is ours.
- Bu açgözlü piçlerin bizimkileri almalarına izin veremeyiz.
- He is selfish and greedy.
- Bencil ve açgözlüdür.
- Tom didn't seem to be as greedy as Mary seemed to be.
- Tom, Mary kadar açgözlü görünmüyordu.
- I wonder if Tom is still greedy.
- Acaba Tom hala açgözlü mü?
- Why are people so greedy?
- İnsanlar neden bu kadar açgözlü?
- Don't be so greedy.
- Bu kadar açgözlü olma.
- Tom is a greedy man.
- Tom açgözlü bir adam.
- Tom never was greedy.
- Tom asla açgözlü değildi.
- Tom is really greedy, isn't he?
- Tom gerçekten açgözlü, değil mi?
- Tom never was greedy.
- Tom asla açgözlü olmadı.
- He's not greedy.
- O açgözlü değil.
- Tom doesn't seem to be as greedy as Mary seems to be.
- Tom, Mary kadar açgözlü görünmüyor.
- Tom and Mary are greedy.
- Tom ve Mary açgözlüler.
- Tom is very greedy.
- Tom çok açgözlü.
- Tom is greedy.
- Tom açgözlüdür.
- We are greedy.
- Açgözlüyüz.
Show More (80)
|