| 1 |
experienced |
deneyimli |
adj. |
|
- These experienced people can still fulfil worthwhile tasks in our businesses.
- Bu deneyimli insanlar hala işletmelerimizde değerli görevleri yerine getirebilirler.
- These experienced people can still fulfil worthwhile tasks in our businesses.
- Bu deneyimli kişiler işletmelerimizde hala değerli görevleri yerine getirebilirler.
- The speakers are industry experts and scientists experienced in space area.
- Konuşmacılar, uzay alanında deneyimli endüstri uzmanları ve bilim insanlarıdır.
- The speakers are industry experts and scientists experienced in space area.
- Konuşmacılar, uzay alanında deneyimli sektör uzmanları ve bilim insanlarıdır.
- The speakers are industry experts and scientists experienced in space area.
- Konuşmacılar uzay alanında deneyimli endüstri uzmanları ve bilim insanlarıdır.
- The most experienced pilots have logged many thousands of hours in the cockpit.
- En deneyimli pilotlar kokpitte binlerce saat geçirmişlerdir.
- I'm experienced.
- Ben deneyimliyim.
- He's an experienced bandit.
- O deneyimli bir haydut.
- Tom is an experienced referee.
- Tom deneyimli bir hakem.
- We've got good, experienced people.
- İyi ve deneyimli insanlarımız var.
- Tom is experienced.
- Tom deneyimlidir.
- Indeed he is young, but he is well experienced for his age.
- Genç olduğu doğrudur ama yaşına göre oldukça deneyimlidir.
- It is needless to say that an experienced person will do better than someone without experience.
- Deneyimli bir kişinin deneyimsiz birinden daha iyi iş çıkaracağını söylemek gereksizdir.
- We are looking for an experienced C++ programmer near Amsterdam.
- Amsterdam yakınlarında deneyimli bir C++ programcısı arıyoruz.
- I'm not experienced enough.
- Yeterince deneyimli değildim.
- She was an experienced wedding photographer.
- O deneyimli bir düğün fotoğrafçısıydı.
- Tom is an experienced teacher.
- Tom deneyimli bir öğretmendir.
- Sami was an experienced photographer.
- Sami deneyimli bir fotoğrafçıydı.
- I heard that he was very experienced in overseas investments.
- Onun yurt dışı yatırımlarda çok deneyimli olduğunu duydum.
- Tom is an experienced sailor.
- Tom deneyimli bir denizci.
- Are you experienced?
- Sen deneyimli misin?
- He's an experienced bandit.
- O deneyimli bir hayduttur.
- Tom is an experienced salesman.
- Tom deneyimli bir satıcıdır.
- The surgeon who operated on Tom is very experienced and highly regarded.
- Tom'u ameliyat eden cerrah çok deneyimli ve oldukça saygın.
- There is an urgent need for experienced pilots.
- Deneyimli pilotlara acil ihtiyaç vardır.
- Tom is experienced, isn't he?
- Tom deneyimli, değil mi?
- Layla was an experienced bank robber.
- Leyla deneyimli bir banka soyguncusuydu.
- There is an urgent need for experienced pilots.
- Deneyimli pilotlara acil bir ihtiyaç vardır.
- Tom is very experienced.
- Tom çok deneyimli.
- You're experienced.
- Sen deneyimlisin.
- The surgeon who did Tom's operation is very experienced and highly regarded.
- Tom'un ameliyatını yapan cerrah çok deneyimli ve oldukça saygın.
- We want to hire some experienced salespeople.
- Deneyimli satış elemanları almak istiyoruz.
- She is old and experienced.
- O yaşlı ve deneyimli.
- I heard that he was very experienced in overseas investments.
- Yurtdışı yatırımları konusunda çok deneyimli olduğunu duydum.
- Tom is an experienced sailor.
- Tom deneyimli bir denizcidir.
- Sami was an experienced liar.
- Sami deneyimli bir yalancıydı.
- She was an experienced wedding photographer.
- Deneyimli bir düğün fotoğrafçısıydı.
- Tom is an experienced skier.
- Tom deneyimli bir kayakçıdır.
- Tom is an experienced basketball coach.
- Tom deneyimli bir basketbol koçu.
- Mary is very experienced in her profession.
- Mary mesleğinde çok deneyimlidir.
- Tom is an experienced driver.
- Tom deneyimli bir sürücüdür.
- Tom is a very experienced referee.
- Tom çok deneyimli bir hakemdir.
- I'm not experienced enough.
- Yeterince deneyimli değilim.
- He is an experienced teacher.
- O deneyimli bir öğretmen.
- The surgeon who operated on Tom is very experienced and highly regarded.
- Tom'u ameliyat eden cerrah çok deneyimli ve saygın biri.
- Tom is an experienced dental assistant.
- Tom deneyimli bir diş hekimi yardımcısıdır.
- Tom is an experienced dental assistant.
- Tom deneyimli bir dişçi asistanıdır.
- Tom is an experienced negotiator.
- Tom deneyimli bir arabulucu.
- The surgeon who did Tom's operation is very experienced and highly regarded.
- Tom'un ameliyatını yapan cerrah çok deneyimli ve saygın biri.
- It is needless to say that an experienced person will do better than someone without experience.
- Deneyimli bir kişinin deneyimsiz birinden daha iyi iş çıkaracağını söylemeye gerek yok.
- Tom is an experienced referee.
- Tom deneyimli bir hakemdir.
- We're experienced.
- Biz deneyimliyiz.
- He's very experienced.
- O çok deneyimlidir.
- He is young, but experienced.
- O genç ama deneyimli.
Show More (51)
|
| 2 |
experienced |
tecrübeli |
adj. |
|
- Tom is more experienced in business than I am.
- Tom iş konusunda benden daha tecrübeli.
- She's more experienced than me.
- O benden daha tecrübeli.
- She is old and experienced.
- O yaşlı ve tecrübeli.
- I'm more experienced than Tom.
- Ben Tom'dan daha tecrübeliyim.
- Tom is experienced, isn't he?
- Tom tecrübeli, değil mi?
- You're way more experienced than I am.
- Benden çok daha tecrübelisin.
- Fadil was more experienced than Rami at the time.
- Fadıl o zamanlar Rami'den daha tecrübeliydi.
- You're way more experienced than me.
- Benden çok daha tecrübelisin.
- Tom is an experienced skier.
- Tom tecrübeli bir kayakçı.
- I'm much more experienced than you are.
- Ben senden çok daha tecrübeliyim.
- Tom is more experienced in business than me.
- Tom iş konusunda benden daha tecrübeli.
- We've got good, experienced people.
- İyi, tecrübeli insanlarımız var.
- Tom is a very experienced referee.
- Tom çok tecrübeli bir hakem.
- Fadil was more experienced than Rami at the time.
- Fadıl o sırada Rami'den daha tecrübeliydi.
- Tom is experienced.
- Tom tecrübeli.
- I'm more experienced than you are.
- Ben senden daha tecrübeliyim.
- I've got more experience than Tom.
- Tom'dan daha tecrübeliyim.
- We are looking for an experienced C++ programmer near Amsterdam.
- Amsterdam yakınında tecrübeli bir C ++ programcısı arıyoruz.
- I'm way more experienced than you are.
- Sizden çok daha tecrübeliyim.
- Tom is an experienced basketball coach.
- Tom tecrübeli bir basketbol koçu.
- Indeed he is young, but he is well experienced for his age.
- Gerçekten çok genç ama yaşına göre çok tecrübeli.
- She's very experienced.
- O çok tecrübeli.
- We're experienced.
- Tecrübeliyiz.
- He is an experienced teacher.
- O tecrübeli bir öğretmendir.
- Sami was an experienced photographer.
- Sami tecrübeli bir fotoğrafçıydı.
- She's more experienced than I am.
- Benden daha tecrübeli.
- He was experienced in business.
- İş hayatında tecrübeliydi.
- Tom is very experienced.
- Tom çok tecrübelidir.
- Mary is very experienced in her profession.
- Mary mesleğinde çok tecrübelidir.
- Are you experienced?
- Tecrübeli misiniz?
- Sami was an experienced liar.
- Sami tecrübeli bir yalancıydı.
- Layla was an experienced bank robber.
- Leyla tecrübeli bir banka soyguncusuydu.
- Mary is more experienced than I am.
- Mary benden daha tecrübeli.
- He is young, but experienced.
- Genç ama tecrübeli.
- He is experienced in valuing antiques.
- Antikalara değer biçme konusunda tecrübeli.
Show More (32)
|
| 3 |
experienced |
deneyim sahibi |
adj. |
|
- Experienced editors do good work.
- Deneyim sahibi editörler iyi iş çıkarır.
Show More (-2)
|
