|
- The enthusiasm present at Kyoto has evaporated amid much disappointment.
- Kyoto'da var olan coşku, büyük bir hayal kırıklığı ile birlikte buharlaşıp gitmiştir.
- On 29 September, most of those objections had suddenly evaporated.
- 29 Eylül'de bu itirazların çoğu aniden buharlaştı.
- The enthusiasm present at Kyoto has evaporated amid much disappointment.
- Kyoto'daki coşku, büyük bir hayal kırıklığının ortasında buharlaştı.
- Moreover, hazardous substances evaporate or leak when electronic waste is dumped.
- Ayrıca, elektronik atıklar çöpe atıldığında tehlikeli maddeler buharlaşır veya sızar.
- These solvents, due to their volatility, evaporate into the atmosphere when used.
- Bu çözücüler, uçuculukları nedeniyle, kullanıldıklarında buharlaşarak atmosfere karışırlar.
- The rain water is evaporating on a hot day.
- Yağmur suyu sıcak bir günde buharlaşıyor.
- The rain water is evaporating on a hot day.
- Sıcak bir günde yağmur suyu buharlaşıyor.
- In hot weather, water evaporates quickly.
- Sıcak havalarda su çabuk buharlaşır.
- The rainwater evaporates on a hot day.
- Sıcak bir günde yağmur suyu buharlaşır.
- In hot weather, water evaporates more quickly.
- Su sıcak havada daha hızlı buharlaşır.
- Boiling water evaporates and turns into a gas.
- Kaynayan su buharlaşır ve gaza dönüşür.
- Water will evaporate after it is boiled.
- Su kaynatıldıktan sonra buharlaşır.
- Water evaporates when it is heated.
- Su ısıtıldığında buharlaşır.
- In hot weather, water evaporates more quickly.
- Sıcak havalarda su daha çabuk buharlaşır.
- The rainwater evaporates on a hot day.
- Yağmur suyu sıcak bir günde buharlaşır.
- In hot weather, water evaporates quickly.
- Sıcak havada, su hızla buharlaşır.
- Water will evaporate after it is boiled.
- Su kaynatıldıktan sonra buharlaşacaktır.
- These solvents, due to their volatility, evaporate into the atmosphere when used.
- Bu çözücüler uçuculukları nedeniyle kullanıldıklarında atmosfere buharlaşırlar.
Show More (15)
|
