category - English Turkish Sentences
English Turkish
category kategori n.
  • That limits the scope of the European Parliament to determine its own priorities in this category.
  • Bu da Avrupa Parlamentosunun bu kategoride kendi önceliklerini belirleme kapsamını sınırlamaktadır.
  • The challenges are quite different, and we cannot be placed in the same category as the large islands.
  • Karşılaştığımız zorluklar oldukça farklıdır ve büyük adalarla aynı kategoriye konulamayız.
  • The same applies to category 5.
  • Aynı durum kategori 5 için de geçerlidir.
Show More (116)
category kesim n.
  • In Russia there is a category of people who believe that the world is ruled by reptilians.
  • Rusya'da dünyanın sürüngenler tarafından idare edildiğine inanan bir kesim var.
Show More (-2)