Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | zamanın gerisinde | behind its time adj. |
Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
Idioms | ||||
Idioms | zamanın gerisinde kalmış | behind (one's) time expr. | ||
He is always behind time with his work. İşinde her zaman zamanın gerisinde kalır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | zamanın gerisinde kalmak | be behind one's time v. | ||
General | zamanın gerisinde kalmak | get out of date v. | ||
General | zamanın gerisinde kalmak | fall behind the times v. | ||
General | zamanın gerisinde kalmak | can't keep up with the times v. | ||
General | zamanın gerisinde olan | moss-backed adj. | ||
General | zamanın gerisinde olan | mossy-backed adj. | ||
Idioms | ||||
Idioms | zamanın çok gerisinde olmak | be behind the times v. | ||
Idioms | zamanın gerisinde kalmak | be caught in a time warp v. | ||
Idioms | zamanın gerisinde kalmak | be locked in a time warp v. | ||
Idioms | zamanın gerisinde kalmak | be stuck in a time warp v. | ||
Idioms | zamanın gerisinde kalmak | be trapped in a time warp v. | ||
Idioms | zamanın gerisinde kalmak | be in a time warp v. |