yoksunluk

Bedeutungen von dem Begriff "yoksunluk" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 32 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	yoksunluk	deprivation n.
This could result in them being condemned to long-term poverty and deprivation. Bu da onların uzun vadeli yoksulluk ve yoksunluğa mahkum edilmesiyle sonuçlanabilir. More Sentences
General
2	General	yoksunluk	lack of n.
Quite frankly, I have never seen such a lack of reflection. Açıkçası, hiç bu kadar tefekkür yoksunluğu görmemiştim. More Sentences
3	General	yoksunluk	lack n.
'Water for Life' aims to bring sanitation and water to those who lack it most. 'Yaşam için Su' en çok yoksunluk çekenlere sanitasyon ve su götürmeyi amaçlamaktadır. More Sentences
4	General	yoksunluk	destitution [rare] n.
These are the gateway to hard drugs, which lead to abuse and social destitution. Bunlar, kötüye kullanım ve sosyal yoksunluğa yol açan ağır uyuşturuculara açılan kapıdır. More Sentences
Law
5	Law	yoksunluk	deprivation
This could result in them being condemned to long-term poverty and deprivation. Bu da onların uzun süreli yoksulluk ve yoksunluğa mahkum edilmelerine neden olabilir. More Sentences
Medical
6	Medical	yoksunluk	abstinence
They advocate complete abstinence. Tamamen yoksunluğu savunuyorlar. More Sentences
Linguistics
7	Linguistics	yoksunluk	deprivation
For the developing countries in particular, free trade is the way out of poverty and social deprivation. Özellikle gelişmekte olan ülkeler için serbest ticaret, yoksulluk ve sosyal yoksunluktan kurtulmanın yoludur. More Sentences
General
8	General	yoksunluk	defraudation n.
9	General	yoksunluk	deprival n.
10	General	yoksunluk	deficiency n.
11	General	yoksunluk	exiguity n.
12	General	yoksunluk	privation n.
13	General	yoksunluk	nakedness n.
14	General	yoksunluk	disanimation n.
15	General	yoksunluk	necessitousness n.
16	General	yoksunluk	necessitude [rare] n.
17	General	yoksunluk	amission [obsolete] n.
18	General	yoksunluk	bankruptcy n.
19	General	yoksunluk	debarment n.
20	General	yoksunluk	deprivement n.
21	General	yoksunluk	ignoration n.
22	General	yoksunluk	dispurveyance [obsolete] n.
23	General	yoksunluk	destitution n.
24	General	yoksunluk	pine [obsolete] n.
25	General	yoksunluk	fault [obsolete] n.
26	General	yoksunluk	orbity [obsolete] n.
27	General	yoksunluk	privativeness n.
Law
28	Law	yoksunluk	disqualification
29	Law	yoksunluk	deprival
Medical
30	Medical	yoksunluk	withdrawal n.
Logic
31	Logic	yoksunluk	privation [obsolete] n.
Archaic
32	Archaic	yoksunluk	solitude n.

Bedeutungen, die der Begriff "yoksunluk" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 60 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Medical
1	Medical	duyusal yoksunluk	sensory deprivation n.
Digital broadcasting can reach those with sensory deprivation just as well as it can reach the mass audience. Dijital yayıncılık, duyusal yoksunluk yaşayanlara olduğu kadar kitlesel izleyicilere de ulaşabilir. More Sentences
General
2	General	mirastan yoksunluk	disinheritance n.
3	General	yoksunluk semptomu	withdrawal symptom n.
4	General	sevgiden yoksunluk	lovelessness n.
5	General	göreli yoksunluk	relative deprivation n.
6	General	özgürlükten yoksunluk	subjection n.
7	General	nemden yoksunluk	siccity n.
8	General	kültürel yoksunluk	cultural deprivation n.
9	General	duygusal yoksunluk	impersonality n.
10	General	yoksunluk veya ihtiyaç nedeniyle hareket etme	drive n.
11	General	düşünme becerisinden yoksunluk	incogitance n.
12	General	düşünme becerisinden yoksunluk	incogitancy [obsolete] n.
13	General	düşünme becerisinden yoksunluk	incogitativity n.
14	General	yoksunluk, öz disiplin veya kendi kendine acı veya rahatsızlık vererek zayıflatmak	mortify v.
15	General	yoksunluk çekmek	famish v.
16	General	yoksunluk ile ilgili	deprivative adj.
17	General	yoksunluk çeken	innocent adj.
18	General	yoksunluk çeken	pressed adj.
Colloquial
19	Colloquial	yoksunluk sendromuna benzer durum	withdrawal n.
20	Colloquial	yoksunluk krizinde	hurting adj.
Law
21	Law	medeni haklardan yoksunluk	loss of civic rights n.
22	Law	mirastan yoksunluk	unworthiness to inherit n.
23	Law	mirastan yoksunluk	loss of inheritance rights n.
24	Law	mirastan yoksunluk	disinheritance n.
25	Law	muvakkaten temyiz gücünden yoksunluk	temporary incapacity n.
26	Law	temyiz gücünden yoksunluk	mental incapacity n.
27	Law	yasal hakları kullanmaktan yoksunluk	legal disability n.
28	Law	mirastan yoksunluk	disheritance n.
Politics
29	Politics	göreceli yoksunluk	relative deprivation n.
Medical
30	Medical	neonatal yoksunluk sendromu	neonatal drug withdrawal syndrome n.
31	Medical	yenidoğanın yoksunluk sendromu	neonatal withdrawal syndrome n.
32	Medical	(bir ilacın kesilmesi halinde ortaya çıkan) yoksunluk etkisi	rebound effect n.
33	Medical	duyusal yoksunluk tankı	flotation tank n.
34	Medical	yoksunluk sendromu	abstinence syndrome
35	Medical	yoksunluk sendromu	withdrawal syndrome
Psychology
36	Psychology	alkol yoksunluk sendromu	alcohol withdrawal syndrome n.
37	Psychology	duyusal yoksunluk	sensory deprivation n.
38	Psychology	duygusal yoksunluk	emotional deprivation n.
39	Psychology	madde yoksunluk sendromu	drug withdrawal syndrome n.
40	Psychology	kültürel yoksunluk	cultural deprivation n.
41	Psychology	mutlak yoksunluk	absolute deprivation n.
42	Psychology	psikososyal yoksunluk	psychosocial deprivation n.
43	Psychology	klinik opiyat yoksunluk ölçeği	clinical opiate withdrawal scale (cows) n.
44	Psychology	koşullu yoksunluk	conditioned withdrawal n.
45	Psychology	yoksunluk deliryumu	abstinence delirium n.
46	Psychology	(ilaç veya maddeye karşı) yoksunluk sendromu yaşamak	withdraw v.
47	Psychology	yoksunluk deneyleri	deprivation experiments
Pathology
48	Pathology	neonatal yoksunluk sendromu	neonatal abstinence syndrome n.
49	Pathology	anne karnında veya doğumda bağımlılık yapan ilaçlara maruz kalmış bebekte görülen şiddetli ağlama, titreme, ateş, terleme ve kusma gibi yoksunluk semptomları	neonatal abstinence syndrome n.
Pharmaceutics
50	Pharmaceutics	anksiyete, uykusuzluk ve alkol yoksunluk sendromu için kullanılan sakinleştirici bir ilaç markası	serax® n.
Optics
51	Optics	yoksunluk ambliyopisi	deprivation amblyopia
Social Sciences
52	Social Sciences	çoklu yoksunluk	multiple deprivation n.
53	Social Sciences	göreli yoksunluk kuramı	theory of relative deprivation n.
Linguistics
54	Linguistics	kültürel yoksunluk kuramı	cultural deprivation n.
55	Linguistics	kültürel yoksunluk	cultural deprivation n.
56	Linguistics	sözel yoksunluk	verbal deprivation n.
57	Linguistics	yoksunluk eki	privative affix
Slang
58	Slang	alkolü/uyuşturucuyu bırakma sonrası hissedilen yoksunluk	whips and jingles n.
59	Slang	yoksunluk krizi	ork-orks [dated] n.
60	Slang	yoksunluk krizinde	hard-up adj.