Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | yearly adv. | yıllık | ||
The Commission takes note that Member States will provide yearly updates for some aggregated data sets. Komisyon, Üye Devletlerin bazı toplu veri setleri için yıllık güncellemeler sağlayacağını not etmektedir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | yearly adv. | her yıl | ||
Health insurance, pensions systems, and the Treasury lose billions yearly. Sağlık sigortası, emeklilik sistemleri ve Hazine her yıl milyarlarca dolar kaybediyor. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | yearly adv. | yıllık | ||
As part of the pre-accession strategy, there will also be a doubling of the yearly financial grand assistance to Turkey. Katılım öncesi strateji kapsamında, ayrıca, Türkiye için yıllık mali hibe yardım iki katına çıkarılacaktır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | yearly adj. | senelik | ||
General | yearly adj. | yılda bir olan | ||
General | yearly adv. | senede bir | ||
General | yearly adv. | yıl içerisinde | ||
General | yearly adv. | yılda bir | ||
General | yearly adv. | yılda bir kere | ||
Librarianship | ||||
Librarianship | yearly n. | almanak | ||
Librarianship | yearly n. | yılda bir kez yayımlanan kaynak kitap |