yargılanmak - Türkisch Englisch Wörterbuch

yargılanmak

Bedeutungen von dem Begriff "yargılanmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 9 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yargılanmak be on trial v.
Tom is on trial for murder.
Tom cinayetten yargılanıyor.

More Sentences
yargılanmak stand trial v.
Dan stood trial for the first degree murder of Linda Smith.
Dan, Lind Smith hakkında birinci derecede cinayetten yargılandı.

More Sentences
yargılanmak be tried v.
Tom is being tried for murder.
Tom cinayetten yargılanıyor.

More Sentences
Colloquial
yargılanmak be judged v.
I don't like being judged.
Yargılanmaktan hoşlanmam.

More Sentences
Law
yargılanmak stand trial v.
Dan stood trial for the first degree murder of Linda Smith.
Dan, Linda Smith'i birinci dereceden öldürmekten yargılandı.

More Sentences
General
yargılanmak be put on trial v.
yargılanmak face trial v.
Idioms
yargılanmak go to trial v.
Law
yargılanmak be tried in a court v.

Bedeutungen, die der Begriff "yargılanmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 31 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yargılanmak üzere birini mahkemenin önüne çıkartmak bring someone to justice v.
Phrasals
-e göre yargılanmak go by v.
Proverb
(başkaları tarafından) yargılanmak istemiyorsan sen de başkalarını yargılama judge not lest ye be judged
(başkaları tarafından) yargılanmak istemiyorsan sen de başklarını yargılama judge not that ye be not judged
Idioms
jüri önünde yargılanmak put one's self upon the country v.
(biri tarafından) çok yargılanmak get (a lot of) grief (from someone) v.
(önce yargılanmak/eleştirilmektense) şüphe lehinde yorumlanmak have the benefit of the doubt v.
(önce yargılanmak/eleştirilmektense) haklı kabul edilmek have the benefit of the doubt v.
(önce yargılanmak/eleştirilmektense) hakkında olumlu düşünülmek have the benefit of the doubt v.
(önce yargılanmak/eleştirilmektense) suçsuz kabul edilmek have the benefit of the doubt v.
(önce yargılanmak/eleştirilmektense) sözüne inanılmak have the benefit of the doubt v.
yargılanmak üzere (birini) mahkemeye çıkarmak bring (one) to justice v.
(biri tarafından) çok yargılanmak get (a lot of) stick (from someone) v.
Law
tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılma release pending trial n.
askeri mahkeme tarafından yargılanmak be tried by court martial v.
askeri mahkemece yargılanmak be tried by court martial v.
dövüşerek yargılanmak wager of battle v.
düello ile yargılanmak wager of battle v.
dövüşerek yargılanmak trial by battle v.
düello ile yargılanmak trial by battle v.
dövüşerek yargılanmak trial by combat v.
düello ile yargılanmak trial by combat v.
düello ile yargılanmak judicial duel v.
dövüşerek yargılanmak judicial duel v.
nöbetçi mahkemece (...) kefalet karşılığı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmak be released on bail of (...) by the vacation court pending his trial v.
tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmak be released by the court pending a trial v.
tutuklu yargılanmak be jailed pending trial v.
tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmak be released on conditions of trial without arrest v.
tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmek be released by the court pending a trial v.
tutuklu olarak yargılanmak be jailed pending trial v.
mahkemede yargılanmak poll v.