yaşlanmış

Bedeutungen von dem Begriff "yaşlanmış" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 9 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	yaşlanmış	aged adj.
I think that you have aged; your face is quite lined. Sanırım yaşlanmışsınız; yüzünüz oldukça çizgilerle kaplı. More Sentences
2	General	yaşlanmış	senescent adj.
The senescent tree stood tall; its branches gnarled with age. Yaşlanmış ağaç dimdik duruyordu; dalları yaşlılıktan budaklanmıştı. More Sentences
Idioms
3	Idioms	yaşlanmış	over the hill expr.
I'm not over the hill yet. Henüz yaşlanmış değilim. More Sentences
General
4	General	yaşlanmış	yeared [obsolete] adj.
5	General	yaşlanmış	wintry adj.
6	General	yaşlanmış	geriatric adj.
Colloquial
7	Colloquial	yaşlanmış	full of years adj.
8	Colloquial	yaşlanmış	over-the-hill adj.
9	Colloquial	yaşlanmış	getting on (in years) adj.

Bedeutungen, die der Begriff "yaşlanmış" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 26 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	yaşlanmış bir şekilde	agedly adv.
2	General	yaşlanmış bir biçimde	hoarily adv.
Colloquial
3	Colloquial	yaşlı/yaşlanmış	advanced in years adj.
4	Colloquial	yaşlı/yaşlanmış	along in years expr.
5	Colloquial	yaşlı/yaşlanmış	up in years expr.
6	Colloquial	yaşlı/yaşlanmış	on in years expr.
Idioms
7	Idioms	yaşlanmış kimse	the old gray mare n.
8	Idioms	yaşlanmış gibi davranmak	come the old soldier v.
9	Idioms	yaşlanmış gibi davranmak	play the old soldier [us] v.
10	Idioms	çok yaşlanmış olmak	be over the hill v.
11	Idioms	artık yaşlanmış/ihtiyarlamış olmak	be past the sell-by date v.
12	Idioms	artık yaşlanmış/ihtiyarlamış olmak	be past one's sell-by date v.
13	Idioms	çok yaşlanmış	at an advanced age expr.
14	Idioms	çok yaşlı/yaşlanmış	long of tooth expr.
15	Idioms	çok yaşlı/yaşlanmış	long in the tooth expr.
Technical
16	Technical	aşırı yaşlanmış içyapı	overaged microstructure n.
17	Technical	aşırı yaşlanmış yapı	overaged structure n.
18	Technical	aşırı yaşlanmış alaşım	overaged alloy n.
19	Technical	aşırı yaşlanmış alüminyum alaşımı	overaged aluminium alloy n.
20	Technical	aşırı yaşlanmış	overaged adj.
Biology
21	Biology	yaşlanmış hayvan veya bitkilere ait	gerontic adj.
22	Biology	yaşlanmış hayvan veya bitkilerle ilgili	gerontic adj.
Slang
23	Slang	yaşlanmış atları alıp satan kimse	knacker n.
Modern Slang
24	Modern Slang	yıllanmış şarap gibi yaşlanmış/yıllanmış	aged like fine wine adj.
25	Modern Slang	güzel yaşlanmış	aged like fine wine adj.
26	Modern Slang	şarap gibi yaşlanmış/yıllanmış	aged like fine wine adj.