|
Kategorie |
Englisch |
Türkisch |
|
| Common Usage |
|
| 1 |
Common Usage |
without sugar adj.
|
şekersiz |
|
I always eat breakfast cereal without sugar.
Kahvaltılık gevreği hep şekersiz yerim.
More Sentences
|
| 2 |
Common Usage |
without glasses adj.
|
gözlüksüz |
|
Tom said that he thought Mary couldn't read without glasses.
Tom Mary'nin gözlüksüz okuyamadığını sandığını söyledi.
More Sentences
|
| 3 |
Common Usage |
without knowing adv.
|
bilmeden |
|
Pity the consumer who will eat GMOs without knowing it, whom we will quite deliberately be misleading.
GDO'ları bilmeden yiyecek olan ve kasıtlı olarak yanlış yönlendireceğimiz tüketiciye acıyorum.
More Sentences
|
| 4 |
Common Usage |
without hesitation adv.
|
çekinmeden |
|
Tom accepted the offer without hesitation.
Tom teklifi çekinmeden kabul etti.
More Sentences
|
| 5 |
Common Usage |
without thinking adv.
|
düşünmeden |
|
He often acts without thinking.
Çoğu zaman düşünmeden hareket eder.
More Sentences
|
| 6 |
Common Usage |
without hesitation adv.
|
tereddüt etmeden |
|
Tom accepted the offer without hesitation.
Tom öneriyi tereddüt etmeden kabul etti.
More Sentences
|
| General |
|
| 7 |
General |
world without end n.
|
sonu olmama |
|
It always has been and will be a world without end.
Her zaman oldu ve olacak, sonu olmayan bir dünya.
More Sentences
|
| 8 |
General |
go without v.
|
bırakmak |
|
But what you told us goes without saying; it is blindingly obvious!
Ama bize söyledikleriniz söylemeye bile gerek bırakmayacak kadar açık!
More Sentences
|
| 9 |
General |
do without v.
|
olmadan idare etmek |
|
We had to do without a TV set.
Televizyonumuz olmadan idare etmek zorunda kaldık.
More Sentences
|
| 10 |
General |
go without v.
|
vazgeçmek |
|
We must go without luxuries.
Lüksten vazgeçmeliyiz.
More Sentences
|
| 11 |
General |
reckon without v.
|
hesaba katmamak |
|
He had reckoned without his host.
Hesaba katmamış.
More Sentences
|
| 12 |
General |
do without v.
|
onsuz yapabilmek |
|
We cannot do without it, there is no alternative.
Onsuz yapamayız, başka bir alternatif yok.
More Sentences
|
| 13 |
General |
speak without thinking v.
|
düşünmeden konuşmak |
|
Tom speaks without thinking.
Tom düşünmeden konuşuyor.
More Sentences
|
| 14 |
General |
without flowers adj.
|
çiçeksiz |
|
People with no humour are like meadows without flowers.
Mizahı olmayan insanlar çiçeksiz çayırlar gibidir.
More Sentences
|
| 15 |
General |
without end adj.
|
sonsuz |
|
Better an end with horror than a horror without end.
Korkulu bir son sonsuz bir korkudan daha iyidir.
More Sentences
|
|
|
| 16 |
General |
without milk adj.
|
sütsüz |
|
I prefer to drink my coffee without sugar and without milk.
Kahvemi şekersiz ve sütsüz içmeyi tercih ederim.
More Sentences
|
| 17 |
General |
without a belt adj.
|
kemersiz |
|
My pants fall down without a belt.
Pantolonum kemersiz düşüyor.
More Sentences
|
| 18 |
General |
without thorns adj.
|
dikensiz |
|
There are no roses without thorns.
Dikensiz gül olmaz.
More Sentences
|
| 19 |
General |
without foundation adj.
|
temelsiz |
|
The rumor was without foundation.
Söylenti temelsizdi.
More Sentences
|
| 20 |
General |
without money adj.
|
parasız |
|
Can you imagine the world without money?
Parasız dünyayı düşünebiliyor musunuz?
More Sentences
|
| 21 |
General |
without a door adj.
|
kapısız |
|
I've never seen a house without a door.
Hiç kapısız bir ev görmemiştim.
More Sentences
|
| 22 |
General |
without meal adj.
|
yemeksiz |
|
If you want to lose weight, spend a day without meals.
Eğer zayıflamak istiyorsan bir günü yemeksiz geçir.
More Sentences
|
| 23 |
General |
without water adj.
|
susuz |
|
Layla spent 48 hours without water.
Layla 48 saatini susuz geçirdi.
More Sentences
|
| 24 |
General |
without precedent adj.
|
emsalsiz |
|
I should like to say right away that the vote taking place in this House today is without precedent.
Hemen belirtmek isterim ki bugün bu Mecliste yapılan oylamanın emsali yoktur.
More Sentences
|
| 25 |
General |
without package adj.
|
ambalajsız |
|
Seen in this light sustainable development is no longer possible without packaging.
Bu açıdan bakıldığında sürdürülebilir kalkınma artık ambalajsız mümkün değildir.
More Sentences
|
| 26 |
General |
without equal adj.
|
eşsiz |
|
She is a singer without equal.
O, eşsiz bir şarkıcıdır.
More Sentences
|
| 27 |
General |
without equal adj.
|
benzersiz |
|
She is a singer without equal.
O eşi benzeri olmayan bir şarkıcı.
More Sentences
|
| 28 |
General |
without makeup adj.
|
makyajsız |
|
I think Mary looks better without makeup.
Bence Mary makyajsız daha iyi görünüyor.
More Sentences
|
| 29 |
General |
without glasses adj.
|
gözlüksüz |
|
Tom said that he thought Mary couldn't read without glasses.
Tom Mary'nin gözlüksüz okuyamadığını sandığını söyledi.
More Sentences
|
| 30 |
General |
without doubt adv.
|
kuşkusuz |
|
Without doubt, it will help promote a community culture when it comes to the protection of fundamental rights.
Kuşkusuz, temel hakların korunması söz konusu olduğunda bir topluluk kültürünün teşvik edilmesine yardımcı olacaktır.
More Sentences
|
| 31 |
General |
without delay adv.
|
gecikmeden |
|
We hoped that the Council and the Commission would be prepared to give undertakings along these lines without delay.
Konsey ve Komisyonun gecikmeksizin bu doğrultuda taahhütler vermeye hazır olacağını umuyoruz.
More Sentences
|
| 32 |
General |
without question adv.
|
kuşkusuz |
|
Tom is, without question, the best man for the job.
Tom, kuşkusuz, iş için en iyi adam.
More Sentences
|
| 33 |
General |
without seeing adv.
|
görmeden |
|
It's been hard enough for me to help him overcome your accusations without seeing your face.
Suratını görmeden suçlamalarınızın üstesinden gelmesine yardım etmek benim için yeterince zor oldu.
More Sentences
|
| 34 |
General |
without wincing adv.
|
göz kırpmadan |
|
He can eat an entire lemon without wincing.
Bütün bir limonu gözünü kırpmadan yiyebilir.
More Sentences
|
| 35 |
General |
without a break adv.
|
ara vermeden |
|
She spoke for 30 minutes without a break.
Hiç ara vermeden 30 dakika konuştu.
More Sentences
|
| 36 |
General |
without a break adv.
|
mola vermeden |
|
I have been writing since two o'clock without a break.
Mola vermeden saat ikiden beri yazı yazıyorum.
More Sentences
|
| 37 |
General |
without shame adv.
|
utanmadan |
|
She kissed him without shame, on the mouth.
Utanmadan onu ağızdan öptü.
More Sentences
|
| 38 |
General |
without doubt adv.
|
şüphesiz |
|
The most difficult negotiations conducted were without doubt those concerning the target for sustainable energy.
Yürütülen en zorlu müzakereler şüphesiz sürdürülebilir enerji hedefiyle ilgili olanlardı.
More Sentences
|
| 39 |
General |
without stopping adv.
|
durmadan |
|
The bus went by without stopping.
Otobüs durmadan geçti.
More Sentences
|
| 40 |
General |
without notice adv.
|
haber vermeden |
|
Tom was fired without notice.
Tom haber verilmeden kovuldu.
More Sentences
|
| 41 |
General |
without question adv.
|
şüphesiz |
|
Without question this method, which promotes collective autonomy, must be encouraged.
Şüphesiz ki kolektif özerkliği teşvik eden bu yöntem teşvik edilmelidir.
More Sentences
|
| 42 |
General |
without delay adv.
|
vakit kaybetmeden |
|
She'll come without delay.
O vakit kaybetmeden gelecek.
More Sentences
|
| 43 |
General |
without questioning adv.
|
sorgulamadan |
|
Thomas accepted without question.
Thomas sorgulamadan kabul etti.
More Sentences
|
| 44 |
General |
without difficulty adv.
|
zorlanmadan |
|
We can get over the problem without difficulty.
Sorunu zorlanmadan aşabiliriz.
More Sentences
|
| 45 |
General |
without me adv.
|
bensiz |
|
You'd be better off without me.
Bensiz daha iyi olursun.
More Sentences
|
| 46 |
General |
without ceasing adv.
|
durmaksızın |
|
Pray without ceasing.
Durmadan dua et.
More Sentences
|
| 47 |
General |
without being seen adv.
|
fark edilmeden |
|
Tom found it fairly easy to follow Mary without being seen.
Tom, Mary'yi görünmeden takip etmenin oldukça kolay olduğunu fark etti.
More Sentences
|
| 48 |
General |
without harming adv.
|
zarar vermeden |
|
The tornado dissipated without harm.
Tornado zarar vermeden dağıldı.
More Sentences
|
| 49 |
General |
without noticing adv.
|
fark etmeden |
|
We went by the shop without noticing it.
Fark etmeden dükkânın önünden geçtik.
More Sentences
|
| 50 |
General |
without being noticed adv.
|
fark ettirmeden |
|
The thief got in without being noticed.
Hırsız fark edilmeden içeri girdi.
More Sentences
|
| Common Usage |
|
| 51 |
Common Usage |
without a bath adj.
|
banyosuz |
|
| 52 |
Common Usage |
without magic adj.
|
büyüsüz |
|
| 53 |
Common Usage |
without penalty adj.
|
cezasız |
|
| 54 |
Common Usage |
without a false note adj.
|
falsosuz |
|
| 55 |
Common Usage |
without moire adj.
|
haresiz |
|
|
|
| General |
|
| 56 |
General |
paper readable without optical device n.
|
optik aygıt kullanılmadan okunabilen kağıt |
|
| 57 |
General |
saddle without a frame n.
|
palan |
|
| 58 |
General |
social security system without social contributions n.
|
beveridge modeli |
|
| 59 |
General |
social security system without social contributions n.
|
primsiz sistem |
|
| 60 |
General |
done without intention n.
|
istemeden yapılmış |
|
| 61 |
General |
coffee made without sugar n.
|
acı kahve |
|
| 62 |
General |
something got without effort/cost n.
|
lüp |
|
| 63 |
General |
social security system without social contributions n.
|
primsiz sosyal güvenlik sistemi |
|
| 64 |
General |
being without money n.
|
parasızlık |
|
| 65 |
General |
a boy without a girlfriend n.
|
sap |
|
| 66 |
General |
absent without leave n.
|
firari |
|
| 67 |
General |
absence without leave n.
|
firar |
|
| 68 |
General |
absence without leave n.
|
izinsiz göreve gelmeme |
|
| 69 |
General |
absence without leave n.
|
terk |
|
| 70 |
General |
absence without leave n.
|
izinsiz ayrılma |
|
| 71 |
General |
absent without leave n.
|
izinsiz ayrılan |
|
| 72 |
General |
absence without leave n.
|
izinsiz vazifede bulunmama |
|
| 73 |
General |
perform without preparation n.
|
doğaçlama |
|
| 74 |
General |
ventilator without shutter n.
|
kapaksız aspiratör |
|
| 75 |
General |
confiscating without expropriating n.
|
kamulaştırmasız el atma |
|
| 76 |
General |
absent-without-leave n.
|
asker kaçağı |
|
| 77 |
General |
termination without good cause n.
|
haksız gerekçeyle fesih |
|
| 78 |
General |
termination without good cause n.
|
geçerli bir neden olmaksızın sonlandırma |
|
| 79 |
General |
termination without good cause n.
|
haklı bir sebep olmaksızın sona erdirme |
|
| 80 |
General |
cohabitation without being legally married n.
|
dost hayatı yaşama |
|
| 81 |
General |
cohabitation without being legally married n.
|
metres hayatı yaşama |
|
| 82 |
General |
cohabitation without being legally married n.
|
nikahsız karı koca hayatı |
|
| 83 |
General |
rumour without foundation n.
|
dayanaksız söylenti |
|
| 84 |
General |
rumour without foundation n.
|
dayanaksız şayia |
|
| 85 |
General |
absent without leave n.
|
kaçak asker |
|
| 86 |
General |
absent without leave n.
|
asker kaçağı |
|
| 87 |
General |
an airplane without wings n.
|
kanatsız bir uçak |
|
| 88 |
General |
a journey without end n.
|
sonsuz yolculuk |
|
| 89 |
General |
angel without wings n.
|
kanatsız melek |
|
| 90 |
General |
a revolver firing six shots without reloading n.
|
altıpatlar |
|
| 91 |
General |
tea without sugar n.
|
şekersi̇z çay |
|
| 92 |
General |
sex without a condom n.
|
kondomsuz seks |
|
| 93 |
General |
sex without a condom n.
|
prezervatifsiz seks |
|
| 94 |
General |
return without opening n.
|
açılmadan iade |
|
| 95 |
General |
world without end n.
|
sonrasızlık |
|
| 96 |
General |
distinction without a difference n.
|
keyfi ayrım |
|
| 97 |
General |
distinction without a difference n.
|
suni ayrım |
|
| 98 |
General |
distinction without a difference n.
|
yapay ayrım |
|
| 99 |
General |
distinction without a difference n.
|
farksızlar arasında yapılan ayrım |
|
| 100 |
General |
distinction without a difference n.
|
arada fark olmadığı halde yapılan ayrım |
|
| 101 |
General |
bear sorrow without complaining v.
|
acısını içine gömmek |
|
| 102 |
General |
be without water v.
|
susuz kalmak |
|
| 103 |
General |
do without v.
|
vazgeçmek |
|
| 104 |
General |
act without thinking v.
|
aklına eseni yapmak |
|
| 105 |
General |
bear one's sorrow without complaining v.
|
acısını bağrına basmak |
|
| 106 |
General |
pass without creating a problem v.
|
sorunsuz atlatmak |
|
| 107 |
General |
go without v.
|
yoksun olmak |
|
| 108 |
General |
go without v.
|
caymak |
|
| 109 |
General |
talk without thinking v.
|
ağzına geleni söylemek |
|
| 110 |
General |
vanish without a trace v.
|
sırra kadem basmak |
|
| 111 |
General |
do without food v.
|
aç durmak |
|
| 112 |
General |
go without v.
|
onsuz yapabilmek |
|
| 113 |
General |
get something without cost v.
|
lüpe konmak |
|
| 114 |
General |
sink without a trace v.
|
sırra kadem basmak |
|
| 115 |
General |
have great respect for someone without fail v.
|
saygıda kusur etmemek |
|
| 116 |
General |
leave somebody without a home or a job v.
|
açıkta bırakmak |
|
| 117 |
General |
go without saying v.
|
söylemeye lüzum olmamak |
|
| 118 |
General |
reckon without one's host v.
|
kendi kendine gelin güvey olmak |
|
| 119 |
General |
talk without knowing it v.
|
ezbere konuşmak |
|
| 120 |
General |
vanish without a trace v.
|
hiç iz bırakmadan kaybolmak |
|
| 121 |
General |
go without v.
|
olmadan idare etmek |
|
| 122 |
General |
get something without effort v.
|
lüpe konmak |
|
| 123 |
General |
go without v.
|
olmadan devam etmek |
|
| 124 |
General |
handle without gloves v.
|
kaba davranmak |
|
| 125 |
General |
handle without gloves v.
|
sert davranmak |
|
| 126 |
General |
kill without pity v.
|
canına kıymak |
|
| 127 |
General |
do without caring v.
|
aceleye getirmek |
|
| 128 |
General |
bear sorrow without complaining v.
|
acısını bağrına basmak |
|
| 129 |
General |
kill without pity v.
|
gözünün yaşına bakmadan canına kıymak |
|
| 130 |
General |
die without seeing somebody v.
|
hasret gitmek |
|
| 131 |
General |
perform without preparation v.
|
doğaçlama yapmak |
|
| 132 |
General |
come to power without the support of a coalition partner v.
|
tek başına iktidar olmak |
|
| 133 |
General |
allow to act without restraints v.
|
engel olmamak |
|
| 134 |
General |
let (someone) go without food and water v.
|
aç susuz bırakmak |
|
| 135 |
General |
go without water v.
|
susuz kalmak |
|
| 136 |
General |
keep someone without food and water v.
|
aç susuz bırakmak |
|
| 137 |
General |
leave someone without food and water v.
|
aç susuz bırakmak |
|
| 138 |
General |
form opinions without sufficient evidence v.
|
yeterli kanıt olmaksızın görüş /fikir oluşturmak |
|
| 139 |
General |
disappear without a trace v.
|
hiçbir iz bırakmadan kaybolmak |
|
| 140 |
General |
disappear without a trace v.
|
izini kaybettirmek |
|
| 141 |
General |
vanish without a trace v.
|
izini kaybettirmek |
|
| 142 |
General |
vanish without a trace v.
|
hiçbir iz bırakmadan kaybolmak |
|
| 143 |
General |
talk without consideration v.
|
ağzına geldiği gibi konuşmak |
|
| 144 |
General |
be up the creek (without a paddle) v.
|
hapı yutmak |
|
| 145 |
General |
be up the creek (without a paddle) v.
|
ayvayı yemek |
|
| 146 |
General |
be up shit creek (without a paddle) v.
|
hapı yutmak |
|
| 147 |
General |
go without v.
|
-siz yapabilmek |
|
| 148 |
General |
go without v.
|
-sız yapmak |
|
| 149 |
General |
do without v.
|
-siz idare etmek |
|
| 150 |
General |
go without v.
|
-den mahrum kalmak |
|
| 151 |
General |
do without v.
|
-sız idare etmek |
|
| 152 |
General |
go without v.
|
-sız idare etmek |
|
| 153 |
General |
go without v.
|
-siz yaşayabilmek |
|
| 154 |
General |
get on without v.
|
-sız da başarmak |
|
| 155 |
General |
get on without v.
|
-sız da yapmak |
|
| 156 |
General |
get on without v.
|
yardımsız da varlığını sürdürmek |
|
| 157 |
General |
get on without v.
|
yardım almadan da başarmak |
|
| 158 |
General |
die without issue v.
|
çocuğu olmadan ölmek |
|
| 159 |
General |
die without issue v.
|
çocuksuz ölmek |
|
| 160 |
General |
die without issue v.
|
çocuk yapamadan ölmek |
|
| 161 |
General |
be without any trouble v.
|
olaysız geçmek |
|
| 162 |
General |
be without tidings v.
|
habersiz kalmak |
|
| 163 |
General |
be without news v.
|
habersiz kalmak |
|
| 164 |
General |
remain without power v.
|
elektriksiz kalmak |
|
| 165 |
General |
say yes without hesitation v.
|
hiç düşünmeden evet demek |
|
| 166 |
General |
be deprived without v.
|
yoksun olmak |
|
| 167 |
General |
be deprived without v.
|
mahrum olmak |
|
| 168 |
General |
act without prior planning v.
|
aklına eseni yapmak |
|
| 169 |
General |
accept without questioning v.
|
peşinen kabul etmek |
|
| 170 |
General |
not to talk without permission v.
|
izin almadan konuşmamak |
|
| 171 |
General |
hold/stage a demonstration without permission v.
|
izinsiz gösteri yapmak |
|
| 172 |
General |
walk without lifting the feet v.
|
ayağını kaldırmadan yürümek |
|
| 173 |
General |
sign the death certificate without seeing the body v.
|
ölüm belgesini cesedi görmeden imzalamak |
|
| 174 |
General |
be suspended thirty days without pay v.
|
ücretsiz otuz gün uzaklaştırma almak |
|
| 175 |
General |
can't manage without someone v.
|
(birisi) olmadan yapamamak/idare edememek |
|
| 176 |
General |
escape without injury v.
|
yara almadan kurtulmak |
|
| 177 |
General |
escape without injury v.
|
(kazayı vb) yaralanmadan atlatmak |
|
| 178 |
General |
be absent from school without permission v.
|
izinsiz olarak okula gelmemek |
|
| 179 |
General |
buy a drug in a drugstore without a prescription v.
|
eczaneden reçetesiz ilaç almak |
|
| 180 |
General |
take a book without permission v.
|
izinsiz kitap almak |
|
| 181 |
General |
reproduce without authorization v.
|
izinsiz çoğaltmak |
|
| 182 |
General |
take things without asking v.
|
sormadan bir şey almak |
|
| 183 |
General |
not enter without permission v.
|
izinsiz girmemek |
|
| 184 |
General |
ride without hands v.
|
elini koymadan sürmek |
|
| 185 |
General |
without flesh adj.
|
etsiz |
|
| 186 |
General |
without stint adj.
|
pek çok |
|
| 187 |
General |
without dispute adj.
|
apaçık |
|
| 188 |
General |
without intermediary adj.
|
vasıtasız |
|
| 189 |
General |
without end adj.
|
bitmez tükenmez |
|
| 190 |
General |
without an address adj.
|
adressiz |
|
| 191 |
General |
without expense adj.
|
masrafsız |
|
| 192 |
General |
without charge adj.
|
bedelsiz |
|
| 193 |
General |
without a care in the world adj.
|
tasasız |
|
| 194 |
General |
without foundation adj.
|
asılsız |
|
| 195 |
General |
without scales adj.
|
pulsuz |
|
| 196 |
General |
without discount adj.
|
indirimsiz |
|
| 197 |
General |
without effect adj.
|
beyhude |
|
| 198 |
General |
without remorse adj.
|
acımasız |
|
| 199 |
General |
without a tail adj.
|
kuyruksuz |
|
| 200 |
General |
without a peer adj.
|
eşsiz |
|
| 201 |
General |
without a cause adj.
|
sebepsiz |
|
| 202 |
General |
without foundation adj.
|
boş |
|
| 203 |
General |
without lumps adj.
|
topaksız |
|
| 204 |
General |
without a corner adj.
|
köşesiz |
|
| 205 |
General |
without space adj.
|
aralıksız |
|
| 206 |
General |
without price adj.
|
paha biçilmez |
|
| 207 |
General |
without a reason adj.
|
nedensiz |
|
| 208 |
General |
without a jacket adj.
|
ceketsiz |
|
| 209 |
General |
without circumstance adj.
|
içli dışlı |
|
| 210 |
General |
without cause adj.
|
amaçsız |
|
| 211 |
General |
without switches adj.
|
düğmesiz |
|
| 212 |
General |
without bark adj.
|
kabuksuz |
|
| 213 |
General |
without skin adj.
|
kabuksuz |
|
| 214 |
General |
without interruption adj.
|
kesintisiz |
|
| 215 |
General |
without tissues adj.
|
dokusuz |
|
| 216 |
General |
without stamps adj.
|
pulsuz |
|
| 217 |
General |
without remorse adj.
|
amansız |
|
| 218 |
General |
without a friend adj.
|
arkadaşsız |
|
| 219 |
General |
without occupation adj.
|
işsiz |
|
| 220 |
General |
without breeze adj.
|
esintisiz |
|
| 221 |
General |
without stint adj.
|
bol bol |
|
| 222 |
General |
without lead adj.
|
kurşunsuz |
|
| 223 |
General |
without content adj.
|
içeriksiz |
|
| 224 |
General |
without seniority adj.
|
kıdemsiz |
|
| 225 |
General |
without sugar adj.
|
sade |
|
| 226 |
General |
without a point adj.
|
uçsuz |
|
| 227 |
General |
without example adj.
|
misalsiz |
|
| 228 |
General |
without a hole adj.
|
deliksiz |
|
| 229 |
General |
without continuity adj.
|
devamsız |
|
| 230 |
General |
without bones adj.
|
kemiksiz |
|
| 231 |
General |
without tact adj.
|
düşüncesiz |
|
| 232 |
General |
without vitamins adj.
|
vitaminsiz |
|
| 233 |
General |
without a girlfriend adj.
|
sapsız |
|
| 234 |
General |
without ion adj.
|
iyonsuz |
|
| 235 |
General |
without number adj.
|
sayılamayacak kadar çok |
|
| 236 |
General |
without limitations adj.
|
limitsiz |
|
| 237 |
General |
without light adj.
|
ışıksız |
|
| 238 |
General |
without filling adj.
|
dolgusuz |
|
| 239 |
General |
without a moustache adj.
|
bıyıksız |
|
| 240 |
General |
without hindrance adj.
|
engelsiz |
|
| 241 |
General |
without a sou adj.
|
meteliksiz |
|
| 242 |
General |
without beard adj.
|
köse |
|
| 243 |
General |
without prejudice adj.
|
önyargısız |
|
| 244 |
General |
without dust adj.
|
tozsuz |
|
| 245 |
General |
without circumstance adj.
|
teklifsiz |
|
| 246 |
General |
without encumbrance adj.
|
bağlantısız |
|
| 247 |
General |
without cause or reason adj.
|
nedensiz |
|
| 248 |
General |
without a rope adj.
|
ipsiz |
|
| 249 |
General |
without cause or reason adj.
|
sebepsiz |
|
| 250 |
General |
without deduction adj.
|
kesintisiz |
|
| 251 |
General |
without effect adj.
|
tesirsiz |
|
| 252 |
General |
without example adj.
|
eşi görülmemiş |
|
| 253 |
General |
without a mirror adj.
|
aynasız |
|
| 254 |
General |
without a vault adj.
|
kemersiz |
|
| 255 |
General |
without relations adj.
|
öksüz |
|
| 256 |
General |
without a name and fame adj.
|
adı sanı belirsiz |
|
| 257 |
General |
without a sound adj.
|
sessiz |
|
| 258 |
General |
without affection adj.
|
şefkatsiz |
|
| 259 |
General |
without example adj.
|
benzersiz |
|
| 260 |
General |
without fees adj.
|
harçsız |
|
| 261 |
General |
without an opponent adj.
|
rakipsiz |
|
| 262 |
General |
without dispute adj.
|
tartışmasız |
|
| 263 |
General |
without tact adj.
|
patavatsız |
|
| 264 |
General |
without number adj.
|
hesapsız |
|
| 265 |
General |
without rain adj.
|
yağışsız |
|
| 266 |
General |
without stint adj.
|
sınırsız |
|
| 267 |
General |
without number adj.
|
sayısız |
|
| 268 |
General |
without encumbrances adj.
|
çocuksuz |
|
| 269 |
General |
without end adj.
|
ebedi |
|
| 270 |
General |
without a mate adj.
|
eşsiz |
|
| 271 |
General |
without a job adj.
|
kapısız |
|
| 272 |
General |
without shell adj.
|
kabuksuz |
|
| 273 |
General |
without stairs adj.
|
düzayak |
|
| 274 |
General |
without ritual ablutions adj.
|
abdestsiz |
|
| 275 |
General |
without personnel adj.
|
personelsiz |
|
| 276 |
General |
without staff adj.
|
personelsiz |
|
| 277 |
General |
without manpower adj.
|
personelsiz |
|
| 278 |
General |
without power adj.
|
adem-i iktidar |
|
| 279 |
General |
without make-up adj.
|
boyasız |
|
| 280 |
General |
without engagement adj.
|
taahhütsüz |
|
| 281 |
General |
without trouble adj.
|
zahmetsiz |
|
| 282 |
General |
without object adj.
|
gayesiz |
|
| 283 |
General |
without effect adj.
|
etkisiz |
|
| 284 |
General |
without object adj.
|
amaçsız |
|
| 285 |
General |
without cost adj.
|
masrafsız |
|
| 286 |
General |
without qualification adj.
|
vasıfsız |
|
| 287 |
General |
without qualification adj.
|
niteliksiz |
|
| 288 |
General |
without guarantee adj.
|
garantisiz |
|
| 289 |
General |
without guarantee adj.
|
teminatsız |
|
| 290 |
General |
without excuse adj.
|
özürsüz |
|
| 291 |
General |
without precedent adj.
|
benzersiz |
|
| 292 |
General |
without fat adj.
|
yağsız |
|
| 293 |
General |
without package adj.
|
paketsiz |
|
| 294 |
General |
without alternative adj.
|
alternatifsiz |
|
| 295 |
General |
without parallel adj.
|
eşsiz |
|
| 296 |
General |
without parallel adj.
|
rakibi olmayan |
|
| 297 |
General |
without parallel adj.
|
benzersiz |
|
| 298 |
General |
without neck adj.
|
boyunsuz |
|
| 299 |
General |
without rhymes adj.
|
kafiyesiz |
|
| 300 |
General |
without expectation adj.
|
beklentisiz |
|
| 301 |
General |
without a mistake adj.
|
hatasız |
|
| 302 |
General |
done without intention adj.
|
istemeden yapılan |
|
| 303 |
General |
without-door adj.
|
dışarıda |
|
| 304 |
General |
without-door adj.
|
dış |
|
| 305 |
General |
without a vehicle adj.
|
araçsız |
|
| 306 |
General |
without a crest adj.
|
armasız |
|
| 307 |
General |
without a contract adj.
|
sözleşmesiz |
|
| 308 |
General |
without a false note adj.
|
falsosuz |
|
| 309 |
General |
without food adj.
|
besinsiz |
|
| 310 |
General |
without magic adj.
|
büyüsüz |
|
| 311 |
General |
without merit adj.
|
meziyetsiz |
|
| 312 |
General |
without moire adj.
|
haresiz |
|
| 313 |
General |
without nationality adj.
|
milliyetsiz |
|
| 314 |
General |
without penalty adj.
|
cezasız |
|
| 315 |
General |
without a bath adj.
|
banyosuz |
|
| 316 |
General |
without food adj.
|
besinsiz |
|
| 317 |
General |
deaf without speech adj.
|
sesler çıkarabilen fakat konuşamayan |
|
| 318 |
General |
without servants adv.
|
adamsız |
|
| 319 |
General |
without question adv.
|
muhakkak |
|
| 320 |
General |
without mincing matters adv.
|
açık açık |
|
| 321 |
General |
without delay adv.
|
gecikmesiz |
|
| 322 |
General |
without let or hindrance adv.
|
hiçbir engelle karşılaşmadan |
|
| 323 |
General |
without constraint adv.
|
serbestçe |
|
| 324 |
General |
without fighting adv.
|
kardeş kardeş |
|
| 325 |
General |
without knowing adv.
|
ezbere |
|
| 326 |
General |
without delay adv.
|
acilen |
|
| 327 |
General |
without making discrimination adv.
|
ayrım yapılmaksızın |
|
| 328 |
General |
without distinction adv.
|
fark gözetmeden |
|
| 329 |
General |
without a stain on his character adv.
|
alnının akıyla |
|
| 330 |
General |
without thought adv.
|
düşünmeden |
|
| 331 |
General |
without reserve adv.
|
kayıtsız şartsız |
|
| 332 |
General |
without firing a shot adv.
|
kurşun harcamadan |
|
| 333 |
General |
without the slightest hesitancy adv.
|
hiç duraksamayarak |
|
| 334 |
General |
without preparation adv.
|
hazırlık yapmadan |
|
| 335 |
General |
without resort to force adv.
|
zora başvurmadan |
|
| 336 |
General |
without help adv.
|
adamsız |
|
| 337 |
General |
without workers adv.
|
adamsız |
|
| 338 |
General |
without searching for adv.
|
aranmaksızın |
|
| 339 |
General |
without food and water adv.
|
aç susuz |
|
| 340 |
General |
without mincing matters adv.
|
dobra dobra |
|
| 341 |
General |
without reservation adv.
|
uluorta |
|
| 342 |
General |
world without end adv.
|
ebediyen |
|
| 343 |
General |
without hurrying adv.
|
aheste aheste |
|
| 344 |
General |
without sitting down adv.
|
ayaküstü |
|
| 345 |
General |
without seeking for adv.
|
aranmaksızın |
|
| 346 |
General |
without a break adv.
|
durup dinlenmeden |
|
| 347 |
General |
without reason adv.
|
sebepsizce |
|
| 348 |
General |
without reserve adv.
|
çekinmeyerek |
|
| 349 |
General |
without quarrelling adv.
|
iyilikle |
|
| 350 |
General |
without warning adv.
|
habersiz |
|
| 351 |
General |
without interruption adv.
|
aralıksız |
|
| 352 |
General |
without fighting adv.
|
iyilikle |
|
| 353 |
General |
without delay adv.
|
tez elden |
|
| 354 |
General |
without loss of time adv.
|
vakit kaybetmeden |
|
| 355 |
General |
without batting an eyelid adv.
|
gözünü kırpmadan |
|
| 356 |
General |
without regard to adv.
|
hiçbir sınırlama olmaksızın |
|
| 357 |
General |
without reserve adv.
|
çekinmeden |
|
| 358 |
General |
without wishing to boast adv.
|
övünmek gibi olmasın ama |
|
| 359 |
General |
without wishing to lay down the law adv.
|
haddim olmayarak |
|
| 360 |
General |
without difficulty adv.
|
güçlük çekmeden |
|
| 361 |
General |
without distinction adv.
|
ayrım gözetmeden |
|
| 362 |
General |
without mincing matters adv.
|
sakınmadan |
|
| 363 |
General |
without question adv.
|
tartışmasız |
|
| 364 |
General |
without notice adv.
|
habersiz |
|
| 365 |
General |
without reason adv.
|
yok yere |
|
| 366 |
General |
without using force adv.
|
güzellikle |
|
| 367 |
General |
without reservation adv.
|
koşulsuz |
|
| 368 |
General |
from without adv.
|
dıştan |
|
| 369 |
General |
world without end adv.
|
sonsuza dek |
|
| 370 |
General |
without working adv.
|
açıktan |
|
| 371 |
General |
without hiding anything adv.
|
bütün çıplaklığıyla |
|
| 372 |
General |
without a duty adv.
|
vazifesiz |
|
| 373 |
General |
without reservation adv.
|
hiçbir sınırlama olmaksızın |
|
| 374 |
General |
without mincing words adv.
|
açıkça |
|
| 375 |
General |
without bothering adv.
|
dikkate almadan |
|
| 376 |
General |
without interruption adv.
|
durmadan |
|
| 377 |
General |
without protest adv.
|
itiraz etmeden |
|
| 378 |
General |
without a reason adv.
|
boş yere |
|
| 379 |
General |
without excepting adv.
|
de dahil olmak üzere |
|
| 380 |
General |
without thinking adv.
|
düşünmeksizin |
|
| 381 |
General |
without words adv.
|
konuşmadan |
|
| 382 |
General |
without trouble adv.
|
zahmetsizce |
|
| 383 |
General |
without let or hindrance adv.
|
herhangi bir engel olmaksızın |
|
| 384 |
General |
without much effort adv.
|
eziyetsiz |
|
| 385 |
General |
without being prejudiced by somebody else adv.
|
etki altında kalmadan |
|
| 386 |
General |
without wishing to boast i'd like to say that adv.
|
ayıptır söylemesi |
|
| 387 |
General |
without outside help adv.
|
dışarıdan yardım almadan |
|
| 388 |
General |
without reservation adv.
|
tamamen |
|
| 389 |
General |
without reserve adv.
|
tamamen |
|
| 390 |
General |
without mincing words adv.
|
dobra dobra |
|
| 391 |
General |
without mincing words adv.
|
sakınmadan |
|
| 392 |
General |
without pose adv.
|
içten |
|
| 393 |
General |
without exception adv.
|
ayrım yapmaksızın |
|
| 394 |
General |
without making discrimination adv.
|
ayırt etmeksizin |
|
| 395 |
General |
without remorse adv.
|
acımasızca |
|
| 396 |
General |
without exception adv.
|
ayrıksız |
|
| 397 |
General |
without my knowledge adv.
|
haberim olmadan |
|
| 398 |
General |
without doubt adv.
|
şüphe etmeden |
|
| 399 |
General |
without mincing matters adv.
|
açıkça |
|
| 400 |
General |
without keeping step adv.
|
adi adım |
|
| 401 |
General |
without restraint adv.
|
durdurulamaz şekilde |
|
| 402 |
General |
without advice adv.
|
habersiz |
|
| 403 |
General |
without delay adv.
|
gecikmeksizin |
|
| 404 |
General |
without provocation adv.
|
durup dururken |
|
| 405 |
General |
without justification adv.
|
gerekçe olmadan |
|
| 406 |
General |
without detriment to adv.
|
zarar vermeden |
|
| 407 |
General |
without delay adv.
|
aksatmadan |
|
| 408 |
General |
without ceasing adv.
|
durmadan |
|
| 409 |
General |
without ceasing adv.
|
dur durak bilmeden |
|
| 410 |
General |
without considering adv.
|
bakılmaksızın |
|
| 411 |
General |
without loss adv.
|
kayıpsız olarak |
|
| 412 |
General |
without needing adv.
|
ihtiyaç duymadan |
|
| 413 |
General |
without restriction adv.
|
sınırlı olmaksızın |
|
| 414 |
General |
without restraint adv.
|
sınırsız bir biçimde |
|
| 415 |
General |
without restraint adv.
|
sınırlı olmaksızın |
|
| 416 |
General |
without restriction adv.
|
sınırsız bir biçimde |
|
| 417 |
General |
without feeling a need (to) adv.
|
ihtiyaç duymadan |
|
| 418 |
General |
without boundaries adv.
|
sınır tanımadan |
|
| 419 |
General |
without giving information adv.
|
bilgi vermeksizin |
|
| 420 |
General |
without restraint adv.
|
sınırlı olmadan |
|
| 421 |
General |
without thinking about adv.
|
dikkate almaksızın |
|
| 422 |
General |
without informing adv.
|
bilgi vermeksizin |
|
| 423 |
General |
without restriction adv.
|
sınırlı olmadan |
|
| 424 |
General |
without considering adv.
|
dikkate almaksızın |
|
| 425 |
General |
without profit making purpose adv.
|
kar amacı gütmeksizin |
|
| 426 |
General |
without profit making purpose adv.
|
kar amacı gütmeden |
|
| 427 |
General |
without being restricted to adv.
|
ile sınırlı olmaksızın |
|
| 428 |
General |
without being limited adv.
|
ile sınırlı olmaksızın |
|
| 429 |
General |
without the need for comment adv.
|
yoruma gerek kalmaksızın |
|
| 430 |
General |
without being influenced adv.
|
hiçbir tesir altında kalmaksızın |
|
| 431 |
General |
without delay adv.
|
beklemeksizin |
|
| 432 |
General |
without the need to adv.
|
gerek kalmaksızın |
|
| 433 |
General |
without the need to adv.
|
gerek olmaksızın |
|
| 434 |
General |
without deliberation adv.
|
kasıt olmadan |
|
| 435 |
General |
without spending time adv.
|
vakit geçirmeden |
|
| 436 |
General |
without wasting time adv.
|
vakit geçirmeden |
|
| 437 |
General |
without prejudice adv.
|
halel getirmeksizin |
|
| 438 |
General |
without exception adv.
|
istisnasız |
|
| 439 |
General |
without awareness adv.
|
şuursuzca |
|
| 440 |
General |
without getting noticed adv.
|
fark edilmeden |
|
| 441 |
General |
without more adv.
|
aşikar surette |
|
| 442 |
General |
without engagement adv.
|
bağlantısız olarak |
|
| 443 |
General |
without justification adv.
|
sebep vermeden veya göstermeden |
|
| 444 |
General |
without bargaining adv.
|
pazarlıksız |
|
| 445 |
General |
without delay adv.
|
süresiz |
|
| 446 |
General |
without my knowledge adv.
|
haberim olmaksızın |
|
| 447 |
General |
without more adv.
|
başka kanıt göstermeye gerek kalmaksızın |
|
| 448 |
General |
without my knowledge adv.
|
benden habersiz |
|
| 449 |
General |
without my knowledge adv.
|
haberim olmaksızın |
|
| 450 |
General |
without responsibility adv.
|
sorumluluk kabul etmeksizin |
|
| 451 |
General |
without objection adv.
|
gık çıkarmadan |
|
| 452 |
General |
without objection adv.
|
gıkı çıkmadan |
|
| 453 |
General |
without being noticed adv.
|
farkedilmeden |
|
| 454 |
General |
without concern adv.
|
endişelenmeden |
|
| 455 |
General |
without worrying adv.
|
endişelenmeden |
|
| 456 |
General |
without concern adv.
|
korkusuzca |
|
| 457 |
General |
without worrying adv.
|
korkusuzca |
|
| 458 |
General |
without sacrificing oneself adv.
|
kendinden ödün vermeden |
|
| 459 |
General |
without sacrificing oneself adv.
|
kendinden ödün vermeksizin |
|
| 460 |
General |
without prejudice adv.
|
ihtirazi kayıt ile |
|
| 461 |
General |
without compromising adv.
|
ödün vermeksizin |
|
| 462 |
General |
without computation adv.
|
hesaplama yapmadan |
|
| 463 |
General |
without computation adv.
|
hesaplamadan |
|
| 464 |
General |
without discrimination adv.
|
ayrım gözetmeksizin |
|
| 465 |
General |
without discriminating adv.
|
ayrım gözetmeden |
|
| 466 |
General |
without question adv.
|
izahtan vareste |
|
| 467 |
General |
without discriminating adv.
|
ayrım gözetmeksizin |
|
| 468 |
General |
without discrimination adv.
|
ayrım gözetmeden |
|
| 469 |
General |
without pausing adv.
|
hız kesmeden |
|
| 470 |
General |
without slowing down adv.
|
hız kesmeden |
|
| 471 |
General |
without prejudice adv.
|
etki altında kalmadan |
|
| 472 |
General |
without advice adv.
|
itibarsız |
|
| 473 |
General |
without sacrificing quality adv.
|
kaliteden ödün vermeden |
|
| 474 |
General |
without paying attention adv.
|
kaale almadan |
|
| 475 |
General |
without taking into consideration adv.
|
kaale almadan |
|
| 476 |
General |
without tiring adv.
|
yorulmak bilmez bir şekilde |
|
| 477 |
General |
without further notice adv.
|
başka bir uyarı olmaksızın |
|
| 478 |
General |
without precondition adv.
|
ön koşulsuz |
|
| 479 |
General |
without precondition adv.
|
ön şartsız |
|
| 480 |
General |
without limiting the generality of the foregoing adv.
|
yukarıdaki hükümlerin genel niteliğini sınırlamaksızın |
|
| 481 |
General |
without paying customs duties adv.
|
gümrük ödemeden |
|
| 482 |
General |
without warning adv.
|
birden(bire) |
|
| 483 |
General |
without delay adv.
|
hemen derhal |
|
| 484 |
General |
without harming adv.
|
zarar vermeksizin |
|
| 485 |
General |
without treating unequally adv.
|
ayrım yapılmaksızın |
|
| 486 |
General |
without treating unequally adv.
|
ayırt etmeksizin |
|
| 487 |
General |
without compromising principles adv.
|
ilkelerinden ödün vermeden |
|
| 488 |
General |
without making a sound adv.
|
ses çıkarmadan |
|
| 489 |
General |
without undue delay adv.
|
fazla gecikmeden |
|
| 490 |
General |
without respect adv.
|
saygı göstermeden |
|
| 491 |
General |
without a break adv.
|
durmaksızın |
|
| 492 |
General |
without stopping adv.
|
durmaksızın |
|
| 493 |
General |
without summons adv.
|
çağrı yapılmaksızın |
|
| 494 |
General |
without pity adv.
|
acımadan |
|
| 495 |
General |
without mercy adv.
|
acımadan |
|
| 496 |
General |
without an id adv.
|
kimliksiz |
|
| 497 |
General |
without a doubt adv.
|
yakinen |
|
| 498 |
General |
without notice adv.
|
ilansız |
|
| 499 |
General |
without being noticed adv.
|
farkettirmeden |
|
| 500 |
General |
without being noticed adv.
|
fark edilmeden |
|
