well-known - Türkisch Englisch Wörterbuch

well-known

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "well-known" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 9 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
well-known adj. tanınmış
Vesuvius and Etna are the two most well-known volcanoes in Italy.
Vezüv ve Etna İtalya'nın en tanınmış iki yanardağıdır.

More Sentences
General
well-known adj. tanınmış
Tom wasn't well-known in Boston.
Tom Boston'da pek tanınmıyordu.

More Sentences
well-known adj. meşhur
Moreover, to quote the well-known biblical saying, it is better to give than to receive.
Ayrıca, İncil'deki meşhur sözden alıntı yapacak olursak, vermek almaktan daha iyidir.

More Sentences
well-known adj. iyi bilinen
One example is that of the azo-colourants, which are well-known carcinogens.
İyi bilinen kanserojen maddeler olan azo renklendiriciler buna bir örnektir.

More Sentences
well-known adj. ünlü
The well-known poet attempted to commit suicide in his study.
Ünlü şair çalışma odasında intihara teşebbüs etti.

More Sentences
well-known adj. sanlı
well-known adj. maruf
well-known adj. herkesçe malum
well-known adj. ünü yayılmış

Bedeutungen, die der Begriff "well-known" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 18 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
be well-known v. tanınmak
The man is well-known all over the village.
Adam, köyün her yerinde tanınıyor.

More Sentences
well known adj. ünlü
This newspaper is well known in the local area.
Bu gazete bölgede ünlüdür.

More Sentences
well known adj. iyi bilinen
The principle that a large financial market offers greater liquidity and greater economic weight is well known.
Büyük bir mali piyasanın daha fazla likidite ve daha fazla ekonomik ağırlık sunduğu ilkesi iyi bilinmektedir.

More Sentences
a well-known member n. ünlü bir üye
a well-known member n. tanınmış bir üye
well-known figure n. meşhur kişi
a well-known businesswoman n. tanınmış bir iş kadını
be well-known with its v. ile meşhur olmak
be well-known with its v. ile bilinmek
not well-known adj. adı belirsiz
by one's well-known ownname adv. adıyla şanıyla
wk (well-known) abrev. iyi bilinen
wk (well-known) abrev. tanınmış
wk (well-known) abrev. meşhur
Phrases
as it is well known expr. iyi bilindiği üzere
as it is well known expr. iyi bilindiği gibi
Trade/Economic
well-known mark n. tanınmış marka
well-known brand n. tanınmış marka