| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | wealthier adj. | daha zengin | ||
|
We are wealthy in the EU, much wealthier than, for example, the badly affected Czech Republic and Slovakia. Biz AB'de zenginiz, örneğin kötü durumdaki Çek Cumhuriyeti ve Slovakya'dan çok daha zenginiz. More Sentences |
||||
