|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
Astronomy |
|
1 |
Astronomy |
cassini (uzay aracı) |
cassini (spacecraft) n.
|
|
Giovanni Cassini (1625-1712) was the first to observe four of Saturn’s moons, including Iapetus.
Giovanni Cassini (1625-1712), Iapetus da dahil olmak üzere Satürn'ün dört uydusunu gözlemleyen ilk kişidir.
More Sentences
|
2 |
Astronomy |
huygens (uzay aracı) |
huygens (spacecraft) n.
|
|
Christiaan Huygens (1629-1695) discovered Saturn’s moon, Titan.
Christiaan Huygens (1629-1695) Satürn'ün uydusu Titan'ı keşfetti.
More Sentences
|
3 |
Astronomy |
juno (uzay aracı) |
juno (spacecraft) n.
|
|
NASA's Juno spacecraft has entered into orbit around Jupiter.
NASA'nın Juno uzay aracı Jüpiter'in yörüngesine girdi.
More Sentences
|
4 |
Astronomy |
curiosity (mars uzay aracı) |
curiosity (mars rover) n.
|
|
Curiosity has landed inside the Gale crater.
Curiosity, Gale kraterinin içine indi.
More Sentences
|
General |
|
5 |
General |
kenetlenme (uzay aracı) |
docking n.
|
|
6 |
General |
nasa'nın mars’taki kutup bölgesini incelemek üzere gönderdiği uzay aracı |
mars surveyor '98 lander n.
|
|
7 |
General |
nasa'nın mars’taki kutup bölgesini incelemek üzere gönderdiği uzay aracı |
mars polar lander n.
|
|
8 |
General |
sonda (insansız küçük uzay aracı) |
space probe n.
|
|
|
9 |
General |
(gemi, uçak, uzay aracı) kumanda merkezi |
brain n.
|
|
10 |
General |
bir sovyet uzay aracı |
buran n.
|
|
11 |
General |
uzay aracı veya roketten fırlatılan üçgen paraşüt |
paraglider n.
|
|
12 |
General |
hava veya uzay aracı kullanmak |
fly v.
|
|
13 |
General |
(uzay aracı, füze) kalkış öncesi |
prelaunch adj.
|
|
14 |
General |
bir nasa uzay aracı |
pogo (polar orbiting geophysical observatory) abrev.
|
|
Phrasals |
|
15 |
Phrasals |
(uzay aracı) havalanmak |
blast off v.
|
|
16 |
Phrasals |
(uzay aracı) bir gezegene doğru havalanmak |
blast off v.
|
|
17 |
Phrasals |
(uzay aracı) havalanmak |
blast off v.
|
|
18 |
Phrasals |
(uzay aracı) havalanmak |
blast off v.
|
|
Technical |
|
19 |
Technical |
ayırma (uzay aracı) |
undocking n.
|
|
20 |
Technical |
gök cisimlerine gitmek üzere belirli bir rota izleyen uzay aracı |
flyby n.
|
|
21 |
Technical |
insanlı uzay aracı |
manned space vehicle n.
|
|
22 |
Technical |
uzay araştırma aracı |
space probe n.
|
|
23 |
Technical |
üç eksende dengelenmiş uzay aracı |
3-axis stabilized spacecraft n.
|
|
24 |
Technical |
uzay aracı yönelme dinamiği |
spacecraft nonlinear attitude dynamics n.
|
|
25 |
Technical |
üç eksende dengelenmiş uzay aracı |
three-axis stabilized spacecraft n.
|
|
26 |
Technical |
uzay aracı ile dünya arasındaki geçici iletişim kaybı |
blackout n.
|
|
27 |
Technical |
(uzay aracı) ısı koruyucu |
heat shield n.
|
|
28 |
Technical |
uzay aracı fırlatıcı |
rocketeer n.
|
|
|
29 |
Technical |
uzay aracı idare eden kimse |
rocketeer n.
|
|
30 |
Technical |
uzay aracı uzmanı |
rocketeer n.
|
|
31 |
Technical |
uzay aracı teknisyeni |
rocketeer n.
|
|
32 |
Technical |
uzay aracı fırlatıcı |
rocketer n.
|
|
33 |
Technical |
uzay aracı idare eden kimse |
rocketer n.
|
|
34 |
Technical |
uzay aracı uzmanı |
rocketer n.
|
|
35 |
Technical |
uzay aracı teknisyeni |
rocketer n.
|
|
36 |
Technical |
yelkenli uzay aracı |
solar sail n.
|
|
37 |
Technical |
içinde birden fazla insan bulunan (uzay aracı, uzay istasyonu) |
multimanned adj.
|
|
Automotive |
|
38 |
Automotive |
deniz/hava/uzay aracı |
craft n.
|
|
Aeronautic |
|
39 |
Aeronautic |
insansız uzay aracı |
aerobot n.
|
|
40 |
Aeronautic |
uzayda uzay aracı dışındaki faaliyetler |
extra-vehicular activity n.
|
|
41 |
Aeronautic |
belirli bir görev için hava veya uzay aracı sevk etme |
mission n.
|
|
42 |
Aeronautic |
gövdesindeki aerodinamik kuvvetlerle havalanacak şekilde tasarlanmış kanatsız uzay veya hava aracı |
lifting body n.
|
|
43 |
Aeronautic |
uçak veya uzay aracı kontrol sistemi |
inertial guidance system n.
|
|
44 |
Aeronautic |
uçak veya uzay aracı kontrol sistemi |
inertial navigation n.
|
|
45 |
Aeronautic |
abd'nin bir uzay araştırma aracı serisi |
pioneer n.
|
|
46 |
Aeronautic |
füze veya uzay aracı fırlatma sırasında geri sayımı durdurmak |
hold v.
|
|
47 |
Aeronautic |
(uçak, roket, uzay aracı) yeni yön arar gibi ileri geri yalpalamak |
hont v.
|
|
48 |
Aeronautic |
(füze veya uzay aracı) yanal eksen etrafında dönmek |
pitch v.
|
|
49 |
Aeronautic |
(uzay aracı veya uyduyu) geçici yörüngesine oturtmak |
park v.
|
|
50 |
Aeronautic |
elektronik kontrollü (hava veya uzay aracı) |
fly-by-wire adj.
|
|
Physics |
|
51 |
Physics |
lineerleştirilmiş rijit uzay aracı yönelme dinamiği |
linearized rigid spacecraft attitude dynamics n.
|
|
Astronomy |
|
52 |
Astronomy |
bir tür uzay gözlem aracı eklentisi |
transiter n.
|
|
53 |
Astronomy |
bir gök cismine inen uzay aracı |
lander n.
|
|
54 |
Astronomy |
kuyruklu yıldıza ilk inen uzay aracı |
philae n.
|
|
55 |
Astronomy |
tek astronot taşıyan, abd'nin ilk alt yörüngesel ve yörüngesel insanlı uzay uçuşunu gerçekleştiren uzay aracı serisinden biri |
mercury n.
|
|
56 |
Astronomy |
ay'a seyahat etmesi için tasarlanmış uzay aracı |
moonship n.
|
|
57 |
Astronomy |
ay'a seyahat etmesi için tasarlanmış uzay aracı |
moonshot n.
|
|
58 |
Astronomy |
uzay aracı üzerindeki roket motoru sistemi |
retropack n.
|
|
59 |
Astronomy |
astronotları aya götüren uzay aracı |
lunar excursion module n.
|
|
60 |
Astronomy |
astronotları aya götüren uzay aracı |
lem n.
|
|
61 |
Astronomy |
astronotları aya götüren uzay aracı |
lunar module n.
|
|
62 |
Astronomy |
ayrılabilir cihazlar taşıyan uzay aracı |
bus n.
|
|
63 |
Astronomy |
abd'ye ait insanlı bir uzay aracı |
gemini n.
|
|
64 |
Astronomy |
uzay araştırma aracı |
rover n.
|
|
65 |
Astronomy |
uzaya çıkabilen uzay aracı |
ballistic capsule n.
|
|
66 |
Astronomy |
(yapay uydu veya uzay aracı) yörüngeye yerleşim |
injection n.
|
|
67 |
Astronomy |
yörüngeye uzay aracı gönderme |
insertion n.
|
|
68 |
Astronomy |
bilgi alma amaçlı gök cisminin yanından geçen uzay aracı |
flyby n.
|
|
|
69 |
Astronomy |
çin'in insanlı uzay aracı serisine verilen ad |
shenzhou n.
|
|
70 |
Astronomy |
yıldız sistemlerinde bulunan hammaddeleri kullanarak galaksiyi keşfetmek üzere tasarlanmış, kendi kendini kopyalayabilen varsayımsal uzay aracı |
von neumann probe n.
|
|
71 |
Astronomy |
viking 2 (mars uzay aracı) |
viking 2 (mars rover) n.
|
|
72 |
Astronomy |
mars uzay aracı |
mars rover n.
|
|
73 |
Astronomy |
viking 1 (mars uzay aracı) |
viking 1 (mars rover) n.
|
|
74 |
Astronomy |
ay uzay aracı |
lunar rover n.
|
|
75 |
Astronomy |
opportunity (mars uzay aracı) |
opportunity (mars rover) n.
|
|
76 |
Astronomy |
perseverance (mars uzay aracı) |
perseverance (mars rover) n.
|
|
77 |
Astronomy |
ışık hızından daha hızlı gidebilen teorik uzay aracı |
alcubierre drive n.
|
|
78 |
Astronomy |
güneş'e yollanan uzay aracı |
solar probe n.
|
|
79 |
Astronomy |
bir sovyet uzay aracı |
soyuz n.
|
|
80 |
Astronomy |
uzay misyonunu yerine getirebilen karasal uzay aracı |
space capability n.
|
|
81 |
Astronomy |
uzay aracı üzerinde görülen saat |
spacecraft clock time n.
|
|
82 |
Astronomy |
uzay aracı üzerinde yer alan eşgüdümlü evrensel zaman |
spacecraft event time n.
|
|
83 |
Astronomy |
uzay aracı dışında yapılan yürüyüş |
spacewalk n.
|
|
84 |
Astronomy |
uzay aracı dışında süzülmek |
spacewalk v.
|
|
85 |
Astronomy |
uzay aracı dışında hareket etmek |
spacewalk v.
|
|
86 |
Astronomy |
test için kullanılan (işlevsiz uzay aracı) |
boilerplate adj.
|
|
87 |
Astronomy |
uzay aracı ile taşınan |
spaceborne adj.
|
|
88 |
Astronomy |
uzay aracı ile götürülen |
spaceborne adj.
|
|
89 |
Astronomy |
uzay aracı üzerinde yer alan eşgüdümlü evrensel zaman |
scet (spacecraft event time) abrev.
|
|
90 |
Astronomy |
uzay aracı üzerinde görülen saat |
sclk (spacecraft clock time) abrev.
|
|
Military |
|
91 |
Military |
daynasor (bir tür uzay aracı) |
dyna soar n.
|
|
92 |
Military |
hava-uzay aracı |
aerospacecraft n.
|
|
93 |
Military |
füze ve uzay aracı fırlatmak için kullanılan, yüksek derecede güçlendirilmiş bina |
blockhouse n.
|
|
94 |
Military |
füze veya uzay aracı uçuşu |
inflight phase n.
|
|
Aeronautics |
|
95 |
Aeronautics |
uzay aracı modülü |
service module n.
|
|