Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | unearth v. | topraktan çıkarmak | ||
Row after row the potatoes are unearthed and collected with a hoe. Sıra sıra patatesler topraktan çıkarılır ve bir çapayla toplanır. More Sentences |
||||
General | unearth v. | deliğinden çıkarmak | ||
General | unearth v. | gün yüzüne çıkarmak | ||
General | unearth v. | keşfetmek | ||
General | unearth v. | meydana çıkarmak | ||
General | unearth v. | gün ışığına çıkarmak | ||
General | unearth v. | toprağı kazıp çıkarmak | ||
General | unearth v. | ortaya çıkarmak | ||
General | unearth v. | kazıp çıkarmak | ||
General | unearth v. | bir şeyi ortaya çıkarmak |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | unearth one's talent v. | yeteneğini ortaya çıkarmak |
General | unearth the long-buried secrets v. | uzun süredir saklı kalmış sırları su yüzüne çıkarmak |