Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | underemployed adj. | vasıflarından yeterince yararlanılmayan | ||
He felt underemployed in his current position. Adam, şu anki pozisyonunda vasıflarından yeterince yararlanılmayan biriydi. More Sentences |
||||
General | underemployed adj. | yeterli derecede çalıştırılmayan | ||
General | underemployed adj. | (tam zamanlı çalışmak istemesine rağmen) yarı zamanlı çalışan | ||
General | underemployed adj. | vasıflarının altında ve düşük maaşla çalışan | ||
General | underemployed adj. | tamamen faydalanılmayan (makine veya tesis) |