Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | trafik cezası | ticket n. | ||
The policeman gave Tom a ticket for reckless driving. Polis Tom'a dikkatsiz sürüşü için trafik cezası kesti. More Sentences |
||||
Automotive | ||||
Automotive | trafik cezası | ticket n. | ||
Tom got a ticket for violating a traffic law. Tom bir trafik kanunu ihlal ettiği için bir trafik cezası aldı. More Sentences |
||||
General | ||||
General | trafik cezası | traffic summon n. | ||
Law | ||||
Law | trafik cezası | traffic citation n. | ||
Automotive | ||||
Automotive | trafik cezası | fine n. | ||
Traffic | ||||
Traffic | trafik cezası | traffic ticket n. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | trafik cezası verilen kimseye cezasının mahiyetini bildiren resmi kağıt | ticket n. |
General | etiket (trafik) para cezası | ticket n. |
General | trafik cezası yazmak | ticket v. |
General | trafik cezası kesmek | issue a traffic ticket v. |
General | trafik cezası kesmek | write a traffic ticket v. |
General | trafik cezası kesmek | give somebody a traffic ticket v. |
General | trafik cezası kesmek | fine v. |
General | trafik cezası kesmek | issue a parking/speeding ticket v. |
General | trafik cezası yazmak | tag v. |
General | trafik cezası kesmek | tag v. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | trafik cezası ödemeleri | traffic fine payments n. |
Law | ||
Law | (ehliyete) trafik cezası kesmek | endorse [uk] v. |
Law | (ehliyete) trafik cezası kesmek | indorse [uk] v. |