takviye - Türkisch Englisch Wörterbuch

takviye

Bedeutungen von dem Begriff "takviye" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 36 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
takviye reinforcement n.
Enlargement requires reinforcement; reinforcement facilitates enlargement but does not compromise it.
Genişleme takviye gerektirir; takviye genişlemeyi kolaylaştırır ancak tehlikeye atmaz.

More Sentences
General
takviye reinforcement n.
Enlargement requires reinforcement; reinforcement facilitates enlargement but does not compromise it.
Genişleme takviye gerektirir; takviye genişlemeyi kolaylaştırır ancak tehlikeye atmaz.

More Sentences
takviye boost n.
The car needs a boost of electricity.
Arabaya elektrik takviyesi lazım.

More Sentences
Technical
takviye reinforcement n.
Enlargement requires reinforcement; reinforcement facilitates enlargement but does not compromise it.
Genişleme takviye gerektirir; takviye genişlemeyi kolaylaştırır ancak tehlikeye atmaz.

More Sentences
Construction
takviye reinforcement n.
Enlargement requires reinforcement; reinforcement facilitates enlargement but does not compromise it.
Genişleme takviye gerektirir; takviye genişlemeyi kolaylaştırır ancak tehlikeye atmaz.

More Sentences
Military
takviye reinforcement n.
Enlargement requires reinforcement; reinforcement facilitates enlargement but does not compromise it.
Genişleme takviye gerektirir; takviye genişlemeyi kolaylaştırır ancak tehlikeye atmaz.

More Sentences
General
takviye recruitment n.
takviye fortifier n.
takviye consolidation n.
takviye reinforcing n.
takviye strengthening n.
takviye padding n.
takviye backing n.
takviye reenforcement n.
takviye fortification n.
takviye follow-up n.
takviye re-enforcement n.
takviye sustenance n.
takviye enforcement n.
takviye comfort [obsolete] n.
takviye pitch n.
takviye salt n.
takviye auxiliary adj.
Trade/Economic
takviye consolidation n.
Politics
takviye support n.
Technical
takviye replenishing n.
takviye brace n.
takviye stiffener n.
takviye stiffening n.
takviye stay n.
Construction
takviye buildup n.
Education
takviye remedial adj.
Military
takviye reenforcement n.
takviye augmentee n.
takviye augmentation n.
Archaic
takviye hurter n.

Bedeutungen, die der Begriff "takviye" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 330 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
takviye etmek reinforce v.
They were ordered to reinforce the troops.
Onlara askerleri takviye etmeleri emredildi.

More Sentences
General
takviye kursu refresher course n.
You need a refresher course.
Bir takviye kursuna ihtiyacın var.

More Sentences
takviye etmek reinforce v.
They were ordered to reinforce the troops.
Onlara askerleri takviye etmeleri emredildi.

More Sentences
Phrasals
(bir şeyi bir şeyle) takviye etmek reinforce (something) with (something) v.
The reactionary legal arsenal is being reinforced with new provisions.
Gerici yasal cephanelik yeni hükümlerle takviye ediliyor.

More Sentences
Technical
takviye etmek (yakıt/yağ) replenish v.
On the contrary, they serve to replenish the war chest of the Khartoum government.
Aksine, Hartum hükümetinin savaşa ayırdığı bütçenin takviye edilmesine hizmet ediyorlar.

More Sentences
takviye etmek reinforce v.
They were ordered to reinforce the troops.
Onlara askerleri takviye etmeleri emredildi.

More Sentences
takviye eden reinforcing adj.
In fact, some projects of this kind have already been conducted and simply need reinforcing.
Aslında bu türden bazı projeler halihazırda yürütülmektedir ve sadece takviye edilmeye ihtiyaçları vardır.

More Sentences
Electric
takviye kabloları jumper cables n.
Tom always keeps a set of jumper cables in the trunk of his car.
Tom arabasının bagajında her zaman bir takviye kablosu bulundurur.

More Sentences
Construction
takviye eden reinforcing adj.
In fact, some projects of this kind have already been conducted and simply need reinforcing.
Aslında bu türden bazı projeler halihazırda yürütülmektedir ve sadece takviye edilmeye ihtiyaçları vardır.

More Sentences
Military
takviye kuvvetleri reinforcements n.
The commander called reinforcements up.
Komutan, takviye kuvvetlerini çağırdı.

More Sentences
takviye etmek reinforce v.
They were ordered to reinforce the troops.
Onlara askerleri takviye etmeleri emredildi.

More Sentences
Common Usage
takviye etmek consolidate v.
General
uzunlamasına takviye longitudinal bracing n.
takviye etme padding n.
takviye etme consolidation n.
takviye iskeleti truss n.
takviye edilmiş besin fortified food n.
takviye etme feed n.
takviye pulu grummet n.
takviye etme strengthening n.
aşırı takviye excessive reinforcement n.
ağır/sağlam biçimde takviye edilmiş sınır heavily fortified border n.
yeniden takviye etme reconsolidation n.
ayakkabıya takviye astar parçaları yapıştıran işçi backer n.
takviye eden kimse backstop n.
takviye etmek ranforce [obsolete] n.
takviye etme reenforcement n.
takviye parçası reinforcement n.
takviye edilme reinforcement n.
takviye eden kimse reinforcer n.
bitkisel takviye herbal n.
gazlı bez takviye eden çalışan gauze dresser n.
takviye kuvvet fortifier n.
takviye etmek back v.
takviye etmek support v.
takviye etmek consolidate v.
takviye etmek fortify v.
takviye etmek pad v.
takviye etmek confirm v.
takviye etmek strengthen v.
takviye etmek encourage v.
takviye etmek build up v.
askeri gücü takviye etmek build up v.
takviye etmek beef something up v.
takviye etmek beef up something v.
aküsü bitmiş aracın motorunu takviye kablosuyla ya da vurdurmak suretiyle çalıştırmak jump-start v.
aküsü bitmiş aracın motorunu takviye kablosuyla ya da vurdurmak suretiyle çalıştırmak jumpstart v.
takıma takviye yapmak reinforce the team v.
ile güçlendirmek/takviye etmek reinforce with v.
takviye etmek enforce v.
takviye etmek afforce [obsolete] v.
yeniden takviye etmek reconsolidate v.
takviye etmek reenforce v.
takviye etmek re-enforce v.
takviye etmek nurse v.
takviye etmek man v.
takviye etmek renforce [obsolete] v.
takviye sağlamak second v.
takviye etmek solidate v.
takviye edilmiş reinforced adj.
takviye edilmiş castled adj.
takviye edilen padded adj.
çelikle takviye edilmiş steeled adj.
takviye edilmiş fortified adj.
takviye edilebilir reinforceable adj.
takviye edici auxiliary adj.
takviye eden auxiliary adj.
takviye edilmemiş unpadded adj.
takviye edici bolt-on adj.
takviye elemanı stiff (stiffener) abrev.
Phrasals
(bir şeyi/birini bir şeyle) takviye etmek fortify (someone or something) with (something) v.
bir şeyi bir şeyle takviye etmek replenish something with something v.
(birini/bir hayvanı bir şey karşısında bir şeyle) takviye etmek fortify (someone or an animal) (against something) (with something) v.
ile takviye etmek replenish with v.
Idioms
takviye destek a pair of hands n.
takviye destek pair of hands n.
Trade/Economic
sermayeyi takviye etmek amacıyla çıkarılan tahvil adjustment bond n.
stok noksanını geçici olarak takviye etmek üzere perakendeciler tarafından yapılan satın alımlar hand to-mouth buying n.
takviye etme re-inforcement n.
takviye tahvili adjustment bond n.
Politics
takviye kuvvet gönderen nato ulusu reinforcing nation n.
takviye etmek strengthen v.
Technical
ayakkabı arkasına takviye için konan kösele backstay n.
basınçla takviye pressure feed n.
besleme takviye pressure feed n.
boyuna takviye longitudinal bracing n.
bir köprüyü takviye etme strengthening a bridge n.
cam elyafla takviye edilmiş sıcakta sertleşen plastik glass reinforced thermosetting plastic n.
çelik takviye steel reinforcement n.
çapraz takviye angle brace n.
çapraz takviye diagonal n.
dolgu ve takviye maddeleri fillers and reinforcing materials n.
dikey takviye parçası vertical stiffener n.
dolgu veya takviye malzemeleri içermeyen without fillers or reinforcing materials n.
dolgu veya takviye malzemeleri ihtiva etmeyen without fillers or reinforcing materials n.
dikey takviye parçası vertical stiffencr n.
dolgu ve takviye malzemesi ihtiva etmeyen without fillers and reinforcing materials n.
enine takviye nogging n.
enine takviye sway bracing n.
eğri takviye diagonal member n.
eğri takviye auxiliary diagonal n.
hava takviye tapası (hidrolik fren) brake bleeder n.
hortum takviye teli hose reinforcement wire n.
lifli sürekli takviye edici maddeli seramik matriks bileşenler ceramic matrix composites with fibrous continuous reinforcement n.
marş sonrası emme manifold takviye ısıtma sistemi air inlet heater extendet postheat cycle n.
motor takviye fişi auxiliary start receptacles n.
motor takviye şasisi sub frame n.
ön takviye front reinforcement n.
su takviye miktarı water refill quantity n.
takviye levhası stay plate n.
takviye plakası stiffening plate n.
takviye flanşı reinforcing flange n.
takviye ile çalıştırma jump starting n.
takviye braketi reinforcing bracket n.
takviye edici booster n.
takviye fanı booster fan n.
takviye elemanları reinforcing elements n.
takviye çözeltisi feeding liquor n.
takviye levhası reinforcing board n.
takviye kayışı strap n.
takviye çerçeve reinforcing frame n.
takviye malzeme reinforced material n.
takviye etme feed n.
takviye pompası booster pump n.
takviye kiti reinforcement kit n.
takviye kablosu jump leads n.
takviye katmanı reinforcement layer n.
tampon takviye kirişi headstock strengthening plate n.
takviye rayı reinforcing rail n.
takviye şeridi reinforcing strip n.
takviye etme reinforcement n.
takviye kablosu guy wire n.
takviye kirişi reinforcing beam n.
takviye levhası reinforcing plate n.
takviye şeridi stiffening strip n.
takviye elemanı stiffener member n.
takviye sacı stiffening plate n.
takviye borusu topping-up pipe n.
takviye halkası reinforcing ring n.
takviye plakası reinforcement plate n.
takviye diski reinforcing disc n.
takviye banyosu replenishing liquor n.
takviye kabloları reinforcement cords n.
takviye valfi (yakıt/yağ) replenishing valve n.
takviye sacı headstock stiffening plate n.
takviye edilmiş taban malzemesi reinforced base material n.
takviye plakası backing plate n.
takviye örgüsü reinforcing web n.
takviye açısı reinforcing angle n.
takviye edici maddeler için deney metotları methods of test for reinforcements n.
takviye kompresörü booster compressor n.
takviye yayı reinforcing spring n.
takviye kordları reinforcement cords n.
takviye elyafı reinforcing fibre n.
takviye kayışı reinforcing strap n.
takviye etme strengthening n.
takviye vitesi (diferansiyel) auxiliary shift n.
takviye yayı strengthening spring n.
takviye kalorifer booster heater n.
takviye elemanı reinforcing member n.
takviye parçaları end stiffener plate n.
takviye parçası stiffener n.
takviye çıtası reinforcing moulding n.
takviye yıkayıcı backing washer n.
takviye plakası reinforcing plate n.
takviye öğesi stiffening element n.
takviye valfi makeup valve n.
vinç halkası takviye demiri lifting brace n.
uçağın dış kaplamasına takviye amacıyla tutturulan yapısal eleman stiffener n.
yatay takviye horizontal bracing n.
yatay takviye horizontal stiffening n.
yoğun tüketim saatlerinde yapılan takviye sağlama amaçlı gaz uygulamaları peak shaving n.
yoğun tüketim saatlerinde takviye sağlama amacıyla yapılan gaz tasarruf uygulamaları peak lopping n.
x-çapraz takviye pekitme x-bracing n.
yük takviye kayışı gericisi load strap tensioner n.
takviye oranı reinforcement rate n.
takviye etmek shore v.
(perçinleme) titreşimi azaltıp genleşmeyi artırmak için takviye aletini perçine bastırmak buck v.
(yolu) kütükle takviye etmek skid v.
polimerle takviye edilmiş polymer reinforced adj.
sağlam takviye edilmiş hard adj.
Electric
takviye kablosu jumper lead n.
takviye kablosu booster cable n.
Mechanic
takviye etme reinforcement n.
Textile
iş ayakkabılarının tabanına sabitlenmiş metal takviye toeplate n.
metal nüfuz etmeye dirençli takviye metal penetration resistant insert n.
takviye banyosu replenishing liquor n.
takviye elyafı reinforcement fibre n.
takviye ipleri reinforcement yarns n.
takviye dikiş reinforcing seam n.
Construction
yeniden takviye etme refortification n.
dikey saplanmış çiviler arasına gerilen yatay takviye şeridi nogging n.
beton takviye lifi concrete reinforcement fiber n.
boyuna takviye longitudinal bracing n.
takviye kirişi stringer n.
takviye birliği reinforcements n.
takviye parçası reinforcement plato n.
takviye çerçeve reinforcing frame n.
takviye levhası reinforcing plate n.
takviye kirişi grade beam n.
uzunlamasına takviye longitudinal bracing n.
gemi omurgasıyla baş veya kıç bodoslaması arasındaki düşey takviye bağları deadwood n.
öngerilmeli takviye tellerle beton elemanı yapma prestress n.
yeniden takviye etmek refortify v.
(beton elemanını) öngerilmeli takviye tellerle yapmak prestress v.
(beton elemanını) öngerilmeli takviye ile yapmak pretension v.
Automotive
akü takviye kablosu jumper cable n.
akü takviye kablosu jumper cable n.
arka alt takviye çubuğu rear beam brace n.
arka takviye kolu rear stiffener n.
diferansiyel takviye dişlisi double reduction rear axle n.
fiber takviye fiber reinforcement n.
gaz kelebeği basınç takviye valfi throttle pressure boost valve n.
hava takviye selenoidi air adder solenoid n.
hava takviye supap diyodu air adder valve diode n.
hidrolik takviye hydraulic assist n.
kapı kilit takviye plakası door lock reinforcement plate n.
kapı kolu takviye parçası door check strap n.
ön takviye kolu front stiffener n.
takviye birimi booster n.
takviye etme souping n.
takviye elemanı stiffener n.
takviye elemanı reinforcement n.
takviye etme reinforcement n.
takviye malzemesi reinforcement n.
topuk takviye bezi bead chafer n.
takviye aküyle çalıştırma jump start n.
takviye modu attack mode n.
takviye basınç göstergesi boost pressure indicator n.
takviye bobini booster coil n.
takviye bağlantısı butt strap n.
takviye basıncı sensörü boost pressure sensor n.
takviye basıncı boost pressure n.
takviye aküsü booster battery n.
tampon takviye parçası bumper support strap n.
takviye basıncı boost pressure n.
takviye basıncı kontrol selenoidi boost pressure control solenoid n.
takviye sensörü boost sensor n.
takviye basınç kumandası boost pressure actuator n.
takviye kablosu battery booster cable n.
takviye basınç kontrolü boost pressure control n.
takviye şanzıman auxiliary gear box n.
akü takviye kablosu jump leads n.
takviye kablosu jumper cables n.
takviye aküyle çalıştırmak jump v.
takviye yapmak boost v.
takviye edilmiş reinforced adj.
Railway
balast takviye makinesi track reballasting machine n.
Aeronautic
baş kesit takviye parçası hat-section stiffener n.
manevra özellikleri takviye sistemi maneuvering characteristics augmentation system (mcas) n.
pala takviye segmanı blade shroud n.
takviye şeridi breaker n.
takviye parçası doily n.
takviye parçası backing bar n.
takviye şeridi butt strap n.
Marine
tekneye sabitlenen takviye odun parçası anchor chock n.
istiralya ile takviye etmek stay v.
Medical
çıkarılan sıvı, gaz vb. maddenin yerine konması için hazırlanan takviye madde refill n.
ağ örme takviye darn repair n.
folik asitle zorunlu takviye mandatory fortification with folic acid n.
folik asitle takviye folic acid fortification n.
folik asitle takviye fortification with folic acid n.
takviye edilmiş besin fortified food n.
takviye aşısı booster shot n.
Pharmaceutics
laktoz intoleransına karşı kullanılan, laktozu glukoz ve galaktoza ayrıştıran laktaz enzimi içeren bir takviye ilaç lactaid® n.
eklem hareket ve esnekliğini geliştirmek için alınan takviye madde chondroitin n.
Food Engineering
takviye edici gıda food supplement n.
Gastronomy
takviye edilerek kuvvetlendirilmiş (içki) fortified adj.
Agriculture
boyunduruk üzerinde iki tane halkalı cıvata ve iki takviye plakasına bağlı büyük demir halka neck yoke attachment n.
takviye sulaması supplement n.
takviye sulaması supplemental irrigation n.
Apiculture
takviye beslemesi emergency feeding n.
Education
takviye kursu refresher n.
takviye eğitim remediation n.
takviye eğitim vermek remediate v.
takviye ders almak take extra tuition v.
takviye eğitim vererek remedially adv.
Environment
takviye edilmiş tesis hardened site n.
takviye edilmiş hedef hardened target n.
tamir-takviye çalışması repair and strengthening works n.
Military
takviye kuvvetlerle destekleme reenforcement n.
takviye/destek gücü reinforcement n.
takviye güç reinforcement n.
donanma filosuna destek için görevlendirilmiş takviye gemiler train n.
taktik takviye görevi general support (gs) n.
acil takviye personeli emergency reinforcement n.
bölge takviye kuvveti regional reinforcing force n.
dış takviye kuvveti external reinforcing force n.
deniz takviye grubu naval augmentation group n.
hava üssü takviye seti air base augmentation support set n.
indirme takviye kademesi follow-up echelon n.
kara kuvvetleri takviye kuvvetleri army reserve reinforcements n.
takviye etme reinforcement n.
takviye birliği reinforcing unit n.
takviye roketi sustainer rocket n.
takviye kuvveti reinforcing force n.
topçu takviye görevi reinforcing artillery mission n.
takviye topçu ateşi reinforcing artillery fire n.
takviye motoru sustainer engine n.
takviye edici psikolojik harekat consolidation psychological operations n.
takviye aşısı booster dose n.
takviye kuvveti augmentation force n.
takviye uçak envanteri backup aircraft inventory n.
takviye edilmiş silah salted weapon n.
takviye görevi reinforcing mission n.
takviye uçak yetkisi backup aircraft authorization n.
takviye sağlayan ülke reinforcing nation n.
takviye kademesi follow up shipping n.
deniz piyade teşkilatının tek bir bölük ile hava filosundan ve bunların standart takviye birliklerinden meydana gelen hava-yer ekibi marine division and wing team n.
mevcut olmayıp askeri hareketlilik halinde nato'ya atanan, nato'ya tahsis edilen veya nato kuvvetlerini güçlendirmek için görevlendirilen takviye kuvvetleri mobilizable reinforcing force n.
takviye güç replacement n.
genel destek takviye topçusu general support-reinforcing n.
askeri takviye succor n.
takviye kuvvetleri succor n.
askeri takviye succors n.
takviye kuvvetleri succors n.
askeri takviye succour [uk] n.
takviye kuvvetleri succour [uk] n.
takviye kuvvetlerle desteklemek reenforce v.
takviye kuvvetlerle desteklemek re-enforce v.
gerillaların takviye yollarını kesmek deny guerrillas access to support v.
takviye veya savunma amacıyla belirli bir konuma asker desteği göndermek appui v.
hendekle takviye etmek entrench v.
(nükleer bombardımana karşı) takviye etmek harden v.
takviye etmek bulwark v.
takviye edilen reinforced adj.
takviye edilmiş reinforced adj.
hendekle takviye edilmemiş untrenched adj.
takviye lazım need back up expr.
Slang
sürekli ya da aşırı takviye alan badici juice freak [dated] n.