take part - Türkisch Englisch Wörterbuch

take part

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "take part" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
take part v. yer almak
Very often, however, they are hindered from taking part in our society.
Ancak çoğu zaman toplumumuzda yer almaları engellenmektedir.

More Sentences
take part v. katılmak
A total of 30 countries presently take part.
Halihazırda toplam 30 ülke katılmaktadır.

More Sentences
take part v. rol almak
Let us make sure that they are destroyed, and allow Europe to take part in their destruction.
Biz onların yok edilmesini sağlayalım ve Avrupa'nın da onların yok edilmesinde rol almasına izin verelim.

More Sentences

Bedeutungen, die der Begriff "take part" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 63 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
take part in v. katılmak
I thank you for giving me the opportunity to take part in this debate.
Bana bu tartışmaya katılma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim.

More Sentences
take the part of v. taraf çıkmak
take part in a contest v. yarışmaya katılmak
take part in crime v. suça ortak olmak
take part in crime v. suça yardımcılık etmek
take part in crime v. suçta rol oynamak
take part in a demonstration v. mitinge katılmak
take part in literature v. literatürde yer almak
take part in a ceremony v. törene katılmak
take part in activities v. etkinliklerde bulunmak
take part in the contest v. yarışmaya katılmak
take part in competition v. yarışmaya katılmak
take part in a survey v. ankete katılmak
take part in v. -e katılmak
take the part of v. birinden yana olmak
take the part of v. birinden yana çıkmak
take the part of v. birine destek vermek
take in good part v. iyi anlama almak
take part in v. hissedar olmak
take part in v. müdahil olmak
take part in the struggle v. mücadeleye katılmak
take part in the struggle v. mücadelede rol almak
take part in the struggle v. mücadele içinde yer almak
take part in the struggle v. mücadelede yer almak
take part in the election v. seçime katılmak
take part in the elections v. seçimlere katılmak
take part in v. parçası olmak
take part in the project v. projede yer almak
take part in crime v. suça yataklık etmek
Phrasals
to take part in something v. bir şeye katılmak
to take part in something v. bir şeye dahil olmak
Idioms
take something in good part v. alınmamak
take something in good part v. şakayı veya eleştiriyi kaldırabilmek
take in good part v. alınmamak
take someone's part v. birine destek olmak
take someone's part v. birinin tarafını tutmak
take someone's part v. birinin yanında olmak
take someone's part v. birine arka çıkmak
take in good part v. gücenmemek
take a leading part v. öncü bir rol oynamak
take in good part v. kabullenmek
take in good part v. şaka kaldırmak
take someone's part v. yan tutmak
play/take no part in/of something v. bir şeye karışmamış olmak
play/take no part in/of something v. bir şeyde yer almamış olmak
take no part in/of (something) v. (bir şeyde) yer almamak
take no part in/of (something) v. (bir şeyin) parçası olmamak
take no part in/of (something) v. (bir şeyde) rol oynamamak
take no part in/of (something) v. (bir şeyde) hiçbir şekilde payı olmamak
take no part in/of (something) v. (bir şeye) dahil olmamak
take no part in/of (something) v. (bir şeyle) ilgisi olmamak
take no part in/of (something) v. (bir şeye) bulaşmamış olmak
take no part in/of (something) v. (bir şeye) karışmamış olmak
have/play/take/want no part in/of something v. bir şeyde yer almamak/almak istememek
have/play/take/want no part in/of something v. bir şeyin parçası olmamak/olmak istememek
have/play/take/want no part in/of something v. bir şeyde rol oynamamak/oynamak istememek
have/play/take/want no part in/of something v. bir şeyde hiçbir şekilde payı olmamak/olmasını istememek
have/play/take/want no part in/of something v. bir şeye dahil olmamak/olmak istememek
have/play/take/want no part in/of something v. bir şeyle ilgisi olmamak/olmasını istememek
have/play/take/want no part in/of something v. bir şeye bulaşmamış olmak/bulaşmak istememek
have/play/take/want no part in/of something v. bir şeye karışmamış olmak/karışmak istememek
Trade/Economic
take part in v. iştirak etmek
Law
take part in robbery v. soygunda yer almak