sınav - Türkisch Englisch Wörterbuch

sınav

Bedeutungen von dem Begriff "sınav" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 18 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
sınav test n.
In this respect the EU has passed a practical test with good marks.
Bu açıdan AB pratik bir sınavı iyi notlarla geçmiştir.

More Sentences
sınav exam n.
Enlargement is a process of continuous assessment, not a one-off exam.
Genişleme, tek seferlik bir sınav değil, sürekli bir değerlendirme sürecidir.

More Sentences
sınav examination n.
They are now approaching the final examination at the Copenhagen Summit.
Şimdi Kopenhag Zirvesi'ndeki son sınava yaklaşıyorlar.

More Sentences
General
sınav examination n.
We are concerned here with the harmonisation of examination requirements but also, in fact, with minimum requirements.
Burada sınav gerekliliklerinin uyumlaştırılması ile ilgileniyoruz, ama aslında asgari gerekliliklerle de ilgileniyoruz.

More Sentences
sınav trial n.
The European Union was built up over time and through various trials.
Avrupa Birliği zaman içerisinde ve çeşitli sınavlardan geçerek inşa edilmiştir.

More Sentences
sınav testing n.
Testing begins this week.
Sınavlar bu hafta başlıyor.

More Sentences
Technical
sınav test n.
This is the first test for this regulation.
Bu, söz konusu yönetmelik için ilk sınavdır.

More Sentences
Linguistics
sınav examination n.
Thanks to his advice, I succeeded in the examination.
Onun tavsiyesi sayesinde sınavda başarılı oldum.

More Sentences
sınav tests n.
I believe that transatlantic relations are regularly subjected to crucial tests.
Transatlantik ilişkilerin düzenli olarak önemli sınavlara tabi tutulduğuna inanıyorum.

More Sentences
General
sınav blue n.
sınav examen n.
sınav opposal [obsolete] n.
sınav examinatorial adj.
sınav ex [canada] abrev.
Technical
sınav oral test n.
Education
sınav assessment n.
Archaic
sınav throughgoing n.
sınav assay n.

Bedeutungen, die der Begriff "sınav" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 324 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
sözlü sınav oral exam n.
He had an oral exam.
Onun bir sözlü sınavı vardı.

More Sentences
sözlü sınav oral examination n.
She had an oral examination in English.
Onun İngilizce sözlü sınavı vardı.

More Sentences
sınav kağıdı examination paper n.
Hand in your examination papers.
Sınav kağıtlarınızı teslim edin.

More Sentences
sınav kağıdı paper n.
There isn't a single mistake in his paper.
Sınav kağıdında tek bir hata bile yok.

More Sentences
sözlü sınav viva n.
He successfully defended his thesis during the viva.
Sözlü sınavda tezini başarıyla savundu.

More Sentences
sınav sonucu exam result n.
Let me know your exam results.
Sınav sonuçlarını bana bildir.

More Sentences
çoktan seçmeli sınav multiple choice exam n.
Tom doesn't like multiple choice exams.
Tom çoktan seçmeli sınavları sevmez.

More Sentences
yazılı sınav written test n.
I failed the written test.
Yazılı sınavdan kaldım.

More Sentences
yazılı sınav written exam n.
Tomorrow I have the written exam.
Yarın yazılı sınavım var.

More Sentences
sınav dönemi exam period n.
Once I get through this horrible exam period, we’ll party hard.
Bu korkunç sınav dönemini atlattıktan sonra, sıkı parti yapacağız.

More Sentences
sınav geçmek pass an exam n.
This is the first time I've ever passed an exam.
İlk defa bir sınavı geçtim.

More Sentences
mini sınav quiz n.
The teacher decided to give a surprise quiz.
Öğretmen, sürpriz bir mini sınav yapmaya karar verdi.

More Sentences
sınav sonucu result n.
My parents congratulated me on my excellent exam results.
Annemle babam mükemmel sınav sonuçlarım için beni kutladılar.

More Sentences
not vermek (sınav kağıdını veya ödevi okuyup) grade v.
You can't change the grades after you've given them in, so make sure they are correct.
Notları verdikten sonra değiştiremezsiniz, bu yüzden doğru olduklarından emin olun.

More Sentences
sınav olmak take an exam v.
We are to take an exam tomorrow.
Yarın bir sınav olacağız.

More Sentences
sınav olmak examine v.
We were examined on physics yesterday.
Dün fizikten sınav olduk.

More Sentences
(sınav kağıdı, ödev) okumak mark v.
It took me 5 hours to mark all the papers.
Tüm kağıtları okumak 5 saatimi aldı.

More Sentences
Chemistry
sınav kağıdı test paper n.
Your test papers must be handed in by Monday.
Sınav kağıtların Pazartesiye kadar teslim edilmelidir.

More Sentences
Education
ara sınav mid-term exam n.
The mid-term exams are just around the corner.
Ara sınavlar yakında.

More Sentences
sınav sonuçları exam results n.
I didn't post the exams results online.
Sınav sonuçlarını internette yayınlamadım.

More Sentences
sözlü sınav oral examination n.
She had an oral examination in English.
İngilizce sözlü sınava girdi.

More Sentences
Linguistics
sınav sonuçları test results n.
I wanted to talk to you about your test results.
Sınav sonuçların hakkında konuşmak istedim.

More Sentences
Common Usage
sınav yapmak quiz v.
General
sınav gözetmeni invigilator n.
yazılı sınav written examination n.
sömestr ortasında yapılan sınav midterm n.
sınav gözetmeni proctor n.
üniversite ve yüksek okullarda yarı yıl içinde yapılan sınav visa n.
sınav yapan kimse examinant n.
kısa sınav quiz n.
ön sınav prelim n.
sınav harcı fee n.
ön sınav preliminary examination n.
sınav gözetmenliği invigilation n.
sene ortasında yapılan sınav midyear n.
ön sınav preliminary n.
sınav öncesi yoğun çalışma cram n.
sınav harcı examination fees n.
sınav anksiyetesi test anxiety n.
sınav notu exam marks n.
sınav notu exam mark n.
çetin sınav ordeal n.
ön sınav pre-examination n.
sınav sorusu exam question n.
son sınav last exam n.
sınav baskısı exam pressure n.
sınav süresi exam time n.
sınav puanı exam score n.
sınav süresi exam duration n.
sınav soruları ve cevapları examination n.
sınav kağıdı examination n.
sınav yapma examination n.
sınav kitapçığı blue book n.
sınav kitapçığı bluebook n.
çetin sınav wringer n.
çetin sınav gantlet n.
oxford üniversitesi'nin klasik bilimler lisans programından özellikle onur derecesiyle mezun olmak için geçilmesi gereken son sınav great n.
sıra, dizi veya topluluk halinde bulunup zorlu bir sınav teşkil eden şey gauntlet n.
ağır sınav gauntlet n.
lise denklik belgesi yeterliği olarak kullanılan bir sınav serisi markası ged ® n.
sözlü sınav oral n.
çetin sınav ordal n.
(sınav öncesi) yoğun çalışma scram [dialect] [uk] n.
sınav olmak have an exam v.
geçmek (sınav sınıf vb'ni) get through v.
sınav yapmak examine v.
sınav olmak go in for v.
sınav öncesi ineklemek cram v.
kaybettirmek (seçim, sınav) spin v.
geçmek (sınav sınıf vb'ni) go through v.
sınav yapmak test v.
sınav vermek pass a test v.
sınav için çok çalışmak cram v.
(sınav) kazanmak pass v.
sınav hazırlamak prepare an exam v.
sınav olmak take exam v.
sınav sorularını hazırlamak prepare exam questions v.
sınav sonuçlarını değerlendirmek evaluate exam results v.
sınav yapmak hold an examination v.
(sınav vb) sonuçları açıklamak announce the results v.
(sınav vb) sonuç açıklamak announce the results v.
sınav sonuçlarını açıklamak announce/declare the test scores/results v.
sınav gözetmenliği yapmak proctor v.
sınav kağıdı okumak assess paper v.
sınav hazırlamak set an exam [uk] v.
sınav yapmak quizzify v.
sınav yapmak make an exam v.
sınav etmek make an exam v.
sınav yapmak give an exam v.
sınav etmek give an exam v.
(adayı) sınav veya derece için üniversite yetkililerinin önüne getirmek present v.
(sınav sorularını) yazarak cevaplamak sit [uk] v.
geçmek (sınav, sınıf vb.) pass v.
Phrasals
(ödev/sınav kağıdı vb) teslim etmek hand something in (to someone) v.
(ödev/sınav kağıdı vb) teslim etmek pass something in (to someone) v.
(sınav) kopya çekmek crib (something) from (someone) v.
(sınav) yandakinden kopya çekmek crib something from someone or something v.
(sınav öncesi) ineklemek cram for (something) v.
birini bir konuda/alanda sınav yapmak examine someone in something v.
birini bir şeyden sınav yapmak examine someone in something v.
birini bir konuda/alanda sınav yapmak examine someone on something v.
birini bir şeyden sınav yapmak examine someone on something v.
(birini bir konuda/alanda) sınav yapmak examine (one) in (something) v.
(birini bir şeyden) sınav yapmak examine (one) in (something) v.
(birini bir konuda/alanda) sınav yapmak examine (one) on (something) v.
(birini bir şeyden) sınav yapmak examine (one) on (something) v.
(birine ödev/sınav kağıdı ) teslim etmek hand (something) in to (one) v.
(birine ödev/sınav kağıdı) teslim etmek pass (something) in to (one) v.
(birine bir konuda) kısa sınav/sözlü/test yapmak quiz (one) about (something) v.
(birine bir konuda) kısa sınav/sözlü/test yapmak quiz (one) on (something) v.
(bir konuda) kısa sınav/sözlü/test yapmak quiz on v.
(sınav, belge) için çalışmak read for v.
Colloquial
(sınav/görüşme) kötü geçmek bum out v.
Idioms
önemli sınav litmus test n.
son sınav litmus test n.
(sınav, müsabaka) çok iyi sonuçlar almak come off with flying colors v.
(sınav, müsabaka) çok iyi sonuçlar almak come through with flying colors v.
en düşük notu almak (sınav) come bottom v.
iyi bir sınav vermek give a good account of oneself v.
sınav çekmek put through one's paces v.
(sınav vb) birini endişelendirmek hang over someone's head v.
zorlu/çetin bir sınav vermek be put through the hoop v.
zorlu/çetin bir sınav vermek be put through the wringer v.
(sınav, müsabaka) çok iyi sonuçlar almak come through (something) with flying colors v.
(sınav öncesi) ineklemek cram for a test v.
(sınav öncesi) ineklemek cram for the test v.
(sınav öncesi) ineklemek cram for the exam v.
(sınav öncesi) ineklemek cram for an exam v.
iyi bir sınav vermek give a good account of v.
iyi bir sınav vermek give a good account of yourself v.
kötü bir sınav vermek give a bad account of yourself v.
(biri) için zorlu/çetin bir sınav olmak put (one) through the hoop v.
(biri) için zorlu/çetin bir sınav olmak put (one) through the hoops v.
(biri) için zorlu/çetin bir sınav olmak put (one) through the wringer v.
(sonucunu) tahmin etmesi zor (sınav/seçim) too close to call expr.
Speaking
bütün her şey büyük bir sınav gibi the whole thing is like one big test expr.
bugün sınav var there is an exam today expr.
bugün sınav var we've got an exam today expr.
geçen hafta sınav oldum I had an exam last week expr.
sınav nasıl geçti how was the exam expr.
sınav nasıl geçti how did the exam go expr.
sınav oldum I had an exam expr.
Institutes
ölçme, değerlendirme ve sınav hizmetleri genel müdürlüğü directorate general for measurement, assessment and examination services n.
sınav güvenliği ve sınav yönetimi daire başkanlığı department for examination security and management n.
sınav yönetimi, moral motivasyon ve rehberlik daire başkanlığı department for examination management, motivation and guidance n.
Computer
sınav no assignment id n.
Aeronautic
sınav sertifikası certificate of test n.
Psychology
sınav kaygısı exam anxiety n.
sınav heyecanı exam anxiety n.
Education
sınav yeri location of test n.
sınav kağıtlarını okuyan profesör asistanı reader n.
sınav başarı belgesi testamur [brit] n.
sınav uygulayan kimse tester n.
ara sınav quiz n.
habersiz sınav pop quiz n.
güz dönemi ara sınav programı fall semester midterm exam program n.
katılan için önemli sonuçları olan sınav high-stakes testing n.
katılan için önemli sonuçları olan sınav high-stakes test n.
ön sınav prelim (preliminary) n.
sınav stresi exam stress n.
sınav konusu exam subject n.
sınav takvimi exam schedule n.
sınav sonrası inceleme a2 level n.
sınav heyeti examining board n.
sınav tüyoları exam tips n.
sınav kurulu examining board n.
sınav konusu exam topic examination subject n.
sınav tarihleri exam dates n.
sınav kitapçığı test booklet n.
sınav kitapçığı exam guide n.
sınav soruları exam questions n.
sınav kitapçığı exam booklet n.
sınav haftası week of exams n.
sınav yöntemleri exam methods n.
sınav merkezi exam center n.
sınav takvimi exam calendar n.
sınav öncesi stres pre-exam stress n.
sınav takvimi exam timetable n.
sınav haftası exam week n.
sınav kağıdı exam paper n.
sınav konusu examination topic n.
sınav komisyonu examination board n.
sınav komisyonu exam board n.
sınav haftası exams week n.
son sınav final exam n.
sözlü sınav viva n.
sorumluluk sınav yönetmeliği regulations for conditional pass examination n.
soruları evde cevaplanan sınav türü take-home exam n.
sorumluluk sınav yönetmeliği regulations for responsibility examination n.
uluslararası ingilizce sınav sistemi international english language testing system n.
yazılı sınav written exam n.
(finallerden önce yapılan) ön sınav mock exam n.
ilköğretimin sonunda öğrencinin gideceği ortaöğretim türünün belirlendiği sınav eleven-plus n.
genel eğitim sertifikası için girilen genel sınav s level [uk] n.
(ingiltere/avrupa) sözlü sınav viva voce n.
lise öğrencilerinin üniversiteye kabul edilmek için geçmeleri gereken sınav matriculation exam n.
yazılı sınav question sheet n.
sınav kurulu tarafından yapılan sınav boards n.
akademik dönemin ortasında yapılan sınav midterm examination n.
üniversite düzeyinde sınav higher n.
(oxford üniversitesi'nde) aday yerleştirmesinin yapıldığı ilk sınav honour moderations n.
oxford üniversitesi'nde klasikler veya matematik alanında lisans için açılmış halka açık sınav moderations n.
oxford üniversitesi'nde giren adayların üç onur sınıfına göre yerleştirildiği ilk genel sınav mods n.
sınav hazırlığı review [us/canada] n.
sınav hazırlığı revision [uk] n.
ara sınav little go n.
ara sınav smalls n.
oxford ve cambridge üniversiteleri'nde görev yapan sınav gözetmeni bulldog n.
üniversitelerin yönetim kurullarınca belirlenip yerel merkezlerde düzenlenen sınav local examinations [uk] n.
sınav sonucuna göre oluşturulan sınıf degree n.
(sınav sonucuna göre sınıflara ayrılırken düzenlenen) resmi seremoni degree n.
sınav bölmesi loge n.
sınav kağıdının başındaki yönergeler rubric n.
öğrencinin belirli bir alandaki yeterliliğini ölçen sınav comp n.
öğrencinin belirli bir alandaki yeterliliğini ölçen sınav comprehensive n.
öğrencinin belirli bir alandaki yeterliliğini ölçen sınav comprehensive examination n.
güz-bahar arasında yapılan sınav midyear n.
çalışma alanında genel ilerleme veya yeterliliği ölçen kapsamlı sınav comprehensive n.
çalışma alanında genel ilerleme veya yeterliliği ölçen kapsamlı sınav comprehensives n.
çalışma alanında genel ilerleme veya yeterliliği ölçen kapsamlı sınav comprehensive examination n.
lise öğrencilerinin girdiği merkezi sınav plan [us] n.
uygulamalı sınav practical n.
sanatta yeterlilik derecesini almak için girilen son sınav school n.
beceri ve bilginin kullanımını test eden bir sınav çeşidi standard grade n.
(sınav gibi durumlarda) yaş veya yeteneğinin ötesinde başarı göstermek overachieve v.
(sınav kağıtları) puanlamak correct v.
(sınav kağıtları) okumak correct v.
(sınav kağıtları) derecelendirmek correct v.
(sınav kağıtlarında) düzeltme yapmak correct v.
kitap açık sınav open-book adj.
ördek avcılarının ava çıkmadan önce avlanabilir olan ve olmayan su kuşlarını ayırt edebildiklerini göstermek için girdikleri sınav wit (waterfowl identification test) [australia] abrev.
16 yaşındaki öğrencilerin girdiği bir sınav gcse (general certificate of secondary education) abrev.
Linguistics
ardıl sınav geçerlemesi a posteriori test validation n.
alan bağımlı sınav field-specific test n.
alan odaklı sınav domain-referenced test n.
alt sınav sub-test n.
alt sınav birim subtest n.
anlık sınav pop quiz n.
art sınav post-test n.
bilgisayar uyarlamalı sınav computer adaptive test n.
bireysel sınav individual test n.
bütünlükçü sınav integrative test n.
bilgisayar destekli sınav computer-assisted language testing n.
bitmiş sınav final form n.
bulgulayıcı sınav diagnostic tests n.
çıkartmalı sınav c-test n.
çıkartmalı sınav cloze test n.
çoktan seçmeli sınav multiple choice test n.
dil sınav bilgisi language testing n.
düzgü odaklı sınav norm-referenced testing n.
düzgü odaklı sınav norm-referenced test n.
dolaylı sınav indirect test n.
dolaysız sınav direct test n.
eşdeğer sınav alternative forms n.
eşdeğer sınav yöntemi alternative forms method n.
geleneksel sınav kuramı classical test theory n.
evrensel sınav universal test n.
genel sınav general test n.
hazırlanmış sınav final form n.
hedef sınav kitlesi target test population n.
ingilizce sınav takımı english language battery n.
ingilizce yeterlik sınav takımı english proficiency test battery n.
ikincil değerli sınav low stakes n.
kaset aracılı sınav tape-mediated test n.
kullanımdışı kalmış sınav retired test n.
kültür uyumlu sınav culture-fair test n.
nesnel sınav objective test n.
öncel sınav geçerlemesi a priori test validation n.
ölçünlendirilmiş sınav standardised test n.
özel amaçlı sınav special purpose testing n.
ön sınav pre-test n.
ölçün temelli sınav norm-referenced test n.
ölçüt bağımlı sınav criterion referenced test n.
ön-ardıl sınav tasarımı pre-test post-test design n.
ölçüt bağımlı sınav criterion-referenced test n.
öznel sınav subjective test n.
özlü sınav pure test n.
özel amaçlı sınav (sınavbilimi) language for specific purposes testing n.
ölçünleştirilmiş sınav standardized test n.
ön sınav pretest n.
özel amaçlı sınav (sınavbilimi) language for specific purposes test n.
resmi sınav formal test n.
resmi olmayan sınav informal test n.
resimli sınav pictorial test n.
sınav elkitabı test handbook n.
sınav korkusu test anxiety n.
sınav uzunluğu test length n.
sınav maddesi test item n.
sınav kaygısı test anxiety n.
sınav güvenirliği test reliability n.
sınav kullanan test user n.
sınav elkitabı test manual n.
sınav yöntemi test method n.
sınav türü test type n.
sınav tanımlamaları test specifications n.
sınav deneyimi test wiseness n.
sınav biçemi test format n.
sınav eşitliği test fairness n.
sınav güvenliği test security n.
sınav kümesi test battery n.
sınav eşitlemesi test equating n.
sınav çözümlemesi test analysis n.
sınav kurulu examination board n.
sınav içeriği test content n.
sınav yönetimi test administration n.
sınav yanlılığı test bias n.
sınav takımı test battery n.
sınav yönergesi test rubric n.
sınav sürdürümü test maintenance n.
sınav yansızlığı test fairness n.
sınav eşdeğerliği test equivalance n.
sonuç özetleyici sınav summative evaluation n.
tanılayıcı sınav diagnostic test n.
üretici sınav production test n.
üretken sınav production test n.
yazılı sınav essay test n.
yarı-dolaylı sınav semi-direct test n.
yüz-yüze sınav face-to-face test n.
yerel sınav kurulu local examinations syndicate n.
yüz-yüze sınav live test n.
Military
deniz subay adayı sınav komisyonu (ingiltere) fleet board n.
Abbreviation
kuzey irlanda müfredat, sınav ve değerlendirme kurulu ccea (northern ireland council for the curriculum, examinations and assessment) n.
Archaic
oxford üniversitesi'nde diploma almak için geçilmesi gereken son sınav great go n.
Modern Slang
sınav için ezber yapıp sonrasında bilgilerin unutulması academic bulimia n.