swollen

Bedeutungen von dem Begriff "swollen" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	swollen adj.	şiş
My little finger is swollen. Benim küçük parmağım şişti. More Sentences
2	General	swollen adj.	şişmiş
Are your ankles swollen when you wake up in the morning? Sabah uyandığınızda ayak bilekleriniz şişmiş mi oluyor? More Sentences
Common Usage
3	Common Usage	swollen adj.	kabarık
General
4	General	swollen adj.	kabarık
5	General	swollen adj.	şişkin
Technical
6	Technical	swollen adj.	şişik

Bedeutungen, die der Begriff "swollen" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 16 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	become swollen v.	şişmek
This infected membrane becomes swollen or inflamed, and cold symptoms begin. Enfekte olan bu zar şişer veya iltihaplanır ve soğuk algınlığı belirtileri başlar. More Sentences
2	General	suffer from a swollen head v.	küçük dağları ben yarattım demek
3	General	make swollen v.	şişkin hale getirmek
4	General	have a swollen head v.	burnu büyümek
5	General	greatly swollen adj.	kütük gibi
6	General	swollen-headed adj.	kendini beğenmiş
7	General	swollen with pride adj.	gururlu
8	General	swollen with pride adj.	gurur dolu
9	General	swollen with pride adj.	göğsü kabarmış
10	General	swollen with pride adj.	koltukları kabarmış
Idioms
11	Idioms	suffer from a swollen head v.	küçük dağları ben yarattım demek
Medical
12	Medical	swollen ankle n.	şişmiş ayak bileği
13	Medical	swollen testicles n.	şişmiş testisler
14	Medical	suffer from a swollen head v.	kafa şişliğinden muzdarip olmak
Dentistry
15	Dentistry	complaint of severe mobility of the teeth with the red and swollen gingiva n.	dişlerdeki şiddetli mobilite ve kırmızı şiş dişeti şikayeti
16	Dentistry	swollen gum n.	diş eti şişmesi