Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | sokak müzisyeni | street musician n. | ||
Tom earns his living as a street musician. Tom sokak müzisyeni olarak hayatını kazanıyor. More Sentences |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Music | ||
Music | para kazanmak için laterna çalan sokak müzisyeni | organ-grinder n. |