| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | sit out v. | dışarıda oturmak | ||
|
Come and sit out here with us. Buraya gel ve burada bizimle dışarıda otur. More Sentences |
||||
| General | sit out v. | katılmamak | ||
| General | sit out v. | yer almamak | ||
| General | sit out v. | sonuna kadar oturmak | ||
| General | sit out v. | oynamamak | ||
| General | sit out v. | fazla uzun kalmak | ||
| General | sit out v. | dahil olmaktan kaçınmak | ||
| General | sit out v. | telefon görüşmesini uzatmak | ||
| General | sit out v. | ziyareti uzatmak | ||
| General | sit out v. | (dansı) oturur pozisyonda yapmak | ||
| General | sit out v. | otururken (eteğin) arkasını düzeltmek | ||
| Phrasals | ||||
| Phrasals | sit out v. | işsiz olmak | ||
| Phrasals | sit out v. | (bir şeye) katılmamak | ||
| Phrasals | sit out v. | gereğinden fazla kalmak | ||
| Phrasals | sit out v. | gereğinden fazla zaman geçirmek | ||
| Marine | ||||
| Marine | sit out v. | (giden teknede) dengeyi sağlamak için geriye yaslanmak | ||
| Marine | sit out v. | (giden teknede) kaykılmak | ||
| Sport | ||||
| Sport | sit out v. | (amatör güreş) oturur pozisyonda karşı hamleden kaçmak | ||
| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | sit sprawled out v. | iki seksen uzanmak | ||
| Phrasals | ||||
| Phrasals | sit something out v. | katılmamak | ||
| Phrasals | sit something out v. | yer almamak | ||
| Phrasals | sit something out v. | (etkinliğe) katılmamak | ||
| Phrasals | sit something out v. | (etkinliğin) dışında kalmak | ||
