shop - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

shop

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "shop" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 76 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
shop n. mağaza
shop n. dükkan
General
shop n. zanaat dersi (ortaokul ve liselerde)
shop n. atölye (zanaatçıya ait)
shop n. tecimevi
shop n. tamirhane
shop n. atelye
shop n. fabrika
shop n. imalathane
shop n.
shop n. meslek
shop n. okul
shop n. kuruluş
shop n. kurum
shop n. dükkan (perakende satış yapılan)
shop n. dükkan
shop n. cam işçileri ekibi
shop n. dükkana benzer şey
shop n. operasyon merkezi
shop n. işlem merkezi
shop n. işlevsel faaliyet
shop n. fonksiyonel aktivite
shop n. tedarik kaynağı
shop n. ev atölyesi
shop n. alet edevat ile çalışma sanatı
shop n. teknik çalışma bilimi
shop n. toplanma yeri
shop n. buluşma yeri
shop n. faaliyet merkezi
shop n. etkinlik merkezi
shop n.
shop n. meslek
shop n. tiyatroculuk
shop n. iş sohbeti
shop n. iş hakkında yürütülen muhabbet
shop v. araştırmak
shop v. ele vermek
shop v. gammazlamak
shop v. alışveriş etmek
shop v. alışverişe çıkmak
shop v. alışveriş yapmak
shop v. hapse atmak
shop v. araştırma yapmak
shop v. alıcı gözü ile bakmak
shop v. stok durumuna bakmak
shop v. satın almak
shop v. (gazete) alışveriş için taramak
shop v. servise göndermek
shop v. huzuruna çıkarmak
shop v. satışa sunmak
shop v. piyasaya sürmek
shop v. (markette) en iyi ürünü aramak
shop v. (markette) en iyi fiyatı kovalamak
shop v. göz gezdirmek
shop v. (mecazen) ava çıkmak
shop v. (ürün veya projeyi) satmaya çalışmak
shop v. (işi) bağlamaya çalışmak
Trade/Economic
shop n. atölye
shop n. dükkan
shop n. işyeri
shop n. mağaza
shop interj. müşteri bekliyor!
shop interj. müşteriye bakın!
Technical
shop n. işlik
shop n. onarım evi
Automotive
shop n. dükkan
shop n. tamirhane
Education
shop n. (ilk veya ortaokulda) laboratuvar
Military
shop n. onarım atölyesi
shop n. tamirhane
Archaic
shop v. piyasaya sürmek
shop v. satışa çıkarmak
shop v. satmak
shop v. alıcıya sunmak
British Slang
shop v. gammazlamak
shop v. ispiyonlamak

Bedeutungen, die der Begriff "shop" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
shop assistant n. tezgahtar
repair-shop n. tamirhane
pawn shop n. rehin dükkanı
pawn shop n. tefeci
shop window [uk] n. vitrin
General
pawn shop n. tefeci dükkanı
shoe shop n. ayakkabı dükkanı
pizza shop n. pizzacı
apothecary's shop n. eczane
hat shop n. şapkacı dükkanı
toy shop n. oyuncak dükkanı
body shop n. karoseri
carpenter´s shop n. marangozhane
beauty shop n. kadınlar için kuaför salonu
souvenir shop n. hediyelik eşya dükkanı
antique shop n. antikacı
erecting shop n. montaj atölyesi
butcher's shop n. kasap
shop window n. camekan
coffee shop n. kahve dükkanı
opportunity shop n. satılan ikinci el malların gelirini yardım amaçlı kullanan müessese
corner shop n. köşebaşı dükkan
confectioner's shop n. şekerci
resale shop n. satılan ikinci el malların gelirini yardım amaçlı kullanan müessese
shop right n. işveren ruhsatı
owner of a shop n. dükkan sahibi
carpet shop n. halıcı
pet shop n. evcil hayvan dükkanı
machine shop n. tornacı dükkanı
furrier's shop n. kürkçü dükkanı
repair shop n. tamirci dükkanı
closed shop n. yalnız sendika üyelerini çalıştıran fabrika
beauty shop n. güzellik salonu
open shop n. sendikasız işçi çalıştıran kuruluş
furniture shop n. mobilyacı
shop clerk n. satıcı
machine shop n. makine fabrikası
photographer's shop n. fotoğrafçı
op shop n. satılan ikinci el malların gelirini yardım amaçlı kullanan müessese
cake shop n. pastane
sweet shop n. şekerci dükkanı
sweet shop n. şekerci
shop assistant n. satıcı
coffee shop n. kahve çay ve hafif yemekler sunan lokanta
flower shop n. çiçekevi
curiosity shop n. hediyelik eşya dükkanı
machine shop n. makine atölyesi
gift shop n. hediyelik dükkanı
print shop n. matbaa
jeweller's shop n. kuyumcu dükkanı
tea shop n. çay fabrikası
shop management n. atelye yönetimi
automobile repair shop n. otomobil tamirhanesi
discount shop n. iskonto kurumu
machine shop n. atölye
tea shop n. çay ocağı
tobacco shop n. tütün fabrikası
fitting shop n. montaj atölyesi
print shop n. yazıcı hizmeti veren dükkan
a famous flower shop in old istanbul of ottoman empire n. sabuncakis
barber shop n. berber dükkanı
old clothes shop n. eskici dükkanı
junk shop n. eski eşya dükkanı
shop girl n. tezgahtar kız
pastry shop n. pastacı
multiple shop n. şube
paint shop n. boyahane
shop mathematics n. atölye matematiği
shop floor n. üretim bölümü
shop floor n. işçiler
shop floor n. çalışanlar
kebab shop n. kebapçı
kebab shop n. kebap dükkanı
shop staff n. mağaza görevlisi
shop assistant n. mağaza görevlisi
tailor shop n. terzi dükkanı
paint shop n. boya atölyesi
kebab shop n. kebapçı dükkanı
doner shop n. dönerci dükkanı
doner shop n. dönerci
antique shop n. antika satıcısı
gun shop n. silah dükkanı
hot shop n. yaratıcı reklam ajansı
a bull in a china shop n. orman kibarı
florist shop n. çiçekçi dükkanı
florist shop n. çiçekçi
dram-shop n. bar
cut-price shop n. ucuzcu dükkan
dolly-shop n. rehinci
shop-lifter n. mağazalardan eşya çalan kişi
pop-shop n. rehinci
shop-girl n. çalışan kadın
multi-storey shop n. çok katlı mağaza
stationery shop n. kırtasiyeci
shop-window dummy n. vitrin mankeni
offal shop n. sakatatçı dükkanı
high street shop n. cadde üzerindeki dükkan
hamburger shop n. hamburger dükkanı
hamburger shop n. hamburgerci dükkanı
hamburger shop n. hamburgerci
pastry shop n. pastacı dükkanı
pastry shop n. pastane
print shop n. basımevi
shoe repair shop n. ayakkabı tamircisi
shoe repair shop n. ayakkabı tamir dükkanı
shoe repair shop n. ayakkabı tamir atölyesi
cookie shop n. kurabiye dükkanı
cookie shop n. kurabiyeci
shop owner n. dükkan sahibi
new shop n. yeni dükkan/mağaza
dress shop n. giyim mağazası
dress shop n. kıyafet dükkanı
clothing shop n. kıyafet dükkanı
clothing shop n. kıyafet mağazası
dress shop n. kıyafet mağazası
clothing shop n. giyim mağazası
stationery shop n. kırtasiye dükkanı
flower shop n. çiçekçi dükkanı
jewellery shop n. kuyumcu
sports shop n. spor mağazası
crystalware shop n. billuriye
glassware shop n. billuriye
candy shop n. şeker dükkanı
cell phone shop n. cep telefonu mağazası
cell phone shop n. cep telefonu dükkanı
phone shop n. telefon dükkanı
phone shop n. telefon mağazası
phone shop n. telefoncu
bric-a-brac-shop n. biblo dükkanı
knick-knack shop n. biblo dükkanı
body shop n. tamirhane
auto body shop n. araba tamirhanesi
betting shop n. bahis şirketi
betting shop n. bahis bayi
hardware shop n. nalburiye
hardware shop n. nalbur
shop paper n. firma dergisi
shop paper n. bir şirketin özellikle çalışanları için yayınladığı dergi
antique shop n. antika dükkanı
beauty shop n. kozmetik mağazası
barter shop n. takas dükkanı
body shop n. kaportacı
bucket shop n. borsa hisselerinden vurgun yapan aracı kurum
coffee shop n. kahvehane
coffee shop n. kafeterya
nail shop n. pedikür/manikür salonu
dolly shop n. gemi bakkalı
dolly shop n. rehinci
duty free shop n. gümrüksüz mallar mağazası
chop shop n. çalıntı araba parçalarının (satılmak amacıyla) söküldüğü yer
newsagent's shop (uk) n. gazete satılan yer
newsagent's shop (uk) n. gazete bayi
newsagent's shop (uk) n. gazeteci
newsagent's shop (uk) n. gazete bayisi
newsagent's shop (uk) n. gazete büfesi
shop window (uk) n. mağaza vitrini
pound shop n. bir milyoncu
electronics shop n. elektronik mağazası
leather shop n. derici
leather shop n. deri mağazası
bag shop n. çantacı
music shop n. müzik mağazası
music shop n. müzik dükkanı
shop sign n. dükkan tabelası
engine shop n. motorhane
pound shop n. herşey birmilyoncu
pound shop n. her-şey bir milyoncu
pound shop n. herşey bir milyoncu
pound shop n. bir milyoncu
ironing shop n. ütü dükkanı
trousers shop n. pantolon dükkanı
ironing shop n. ütühane
shop salesclerk n. mağaza satış temsilcisi
shop salesclerk n. mağaza satış görevlisi
shop assistant n. mağaza satış temsilcisi
shop assistant n. mağaza satış görevlisi
shop clerk n. mağaza satış temsilcisi
shop clerk n. mağaza satış görevlisi
clerk. shop sales rep n. mağaza satış temsilcisi
clerk. shop sales rep n. mağaza satış görevlisi
rug shop n. halı dükkanı
rug shop n. halı mağazası
rug shop n. halıcı
photographer's shop n. fotoğrafçı dükkanı
costume shop n. kostüm mağazası
costume shop n. kostüm dükkanı
tea shop n. çay ve hafif yiyeceklerin servis edildiği dükkan
tea shop n. çayevi
printing shop n. baskı dükkanı
printing shop n. basımevi
novelty shop n. ufak tefek hediyelik eşyalar satan dükkan
clothes shop n. giyim mağazası
pawn shop n. rehinci dükkanı
espresso shop n. espresso dükkanı
berlin shop n. berlin yün işlemesi mağazası
medicine shop n. (malezya'da) modern ilaçların yanında geleneksel otların da satıldığı fakat reçete edilmiş ilaçların tedarik edilemediği çin menşeli eczane
china shop n. züccaciye
chip shop [uk] n. balık ve patates kızartması satan yer
opportunity shop [australia/new zealand] n. yardım mağazası
rum shop [caribbean] n. alkollü içecekleri şişe olarak da satan taverna
in-bond shop [caribbean] n. gümrüksüz satış mağazası
grocery shop n. bakkal
grocery shop n. market
paper shop [uk] n. gazete bayisi
paper shop [uk] n. büfe
paper shop [uk] n. gazete büfesi
porn shop n. erotik mağaza
porn shop n. seks ürünleri satan dükkan
coffee-shop n. kahveci
coffee-shop n. kahve servis eden işletme
fish shop n. balık dükkanı
fish shop n. balıkçı dükkanı
fish-and-chip shop [uk] n. balık kroket ve patates kızartması satılan dükkan
print shop n. baskı veya grafiklerin satıldığı dükkan
preferential shop n. yönetimi sendika üyelerine çeşitli alanlarda imtiyaz sunan bir dükkan türü
shoe-shop n. ayakkabı dükkanı
shoe-shop n. ayakkabı mağazası
shop [obsolete] n. atölyeye benzer oluşum
shop bell n. (dükkan kapılarında) müşteri geldi zili
shop boy n. genç mağaza görevlisi erkek
shop front n. vitrin
shop front n. mağazanın ön tarafı
shop front n. mağaza binasının ön tarafında yer alan odalar
shop mechanic n. makinist
shop mechanic n. tezgah operatörü
shop mechanic n. makine ustası
shop talk n. işle ilgili sohbet
shop talk n. mesleki terminoloji
shop talk n. mesleki jargon
slop shop n. hazır giyim mağazası
slopseller's shop n. hazır giyim mağazası
smoke shop n. tekel bayi
smoke shop n. tütün dükkanı
sundry shop n. (malezya'da) çin menşeli gıdaların ağırlıkta olduğu şarküteri
close up a shop v. kepenk kapatmak
shop for v. çarşı pazar dolaşmak
set up shop v. dükkan açmak
window shop v. vitrine bakmak
shop online v. online alışveriş yapmak
open a shop v. dükkan açmak
set up shop v. yazıhane açmak
shop for v. araştırmak
shop for v. belirli şeylerin peşinde çarşı pazar dolaşmak
shop around v. en uygun fiyatların peşinde çarşı pazar dolaşmak
set up shop v. tezgah kurmak
close up shop v. işyerini kapatmak (iş gününün bitiminde)
open a shop v. mağaza açmak
set up a shop v. mağaza açmak
set up a shop v. dükkan açmak
close the shop v. dükkanı kapatmak
shut the shop v. dükkanı kapatmak
window-shop v. vitrin gezmek
set up a shop v. dükkan kurmak
open a sport shop v. spor mağazası açmak
shop unlimitedly v. sınırsız alışveriş yapmak
shop on the internet v. internetten alışveriş yapmak
talk shop v. işinden söz etmek
shop-soiled adj. dükkanda bayatlamış
Phrasals
shop at v. bir yerden alışveriş yapmak
shop (something) around v. (bir şeyi) çeşitli alıcılara pazarlamak
shop around (for something) v. (bir şeyin) en uygun fiyatlısını bulmak için çarşı pazar dolaşmak
shop around (for something) v. (bir şeyin) en uygun fiyatlısını bulmak için farklı yerlere bakmak
Proverb
keep your shop and your shop will keep you bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur
a man without a smiling face must not open a shop güler yüzlü bir tutum insanı iş hayatında başarılı kılar
a man without a smiling face must not open a shop gülmeyi bilmeyen dükkan açmasın
a man without a smiling face must not open a shop gülümsemeyi bilmeyen dükkan açmasın
a man without a smiling face must not open a shop güler yüzlü olmayan dükkan açmasın
Colloquial
talking shop n. hiçbir sonuca ulaşmayan tartışmalar yapan grup ya da komite
an ice cream shop n. dondurmacı
thrift shop n. İkinci el satış mağazası
a cop shop n. karakol
a cop shop n. polis karakolu
a cop shop n. polis istasyonu
sports shop n. spor mağazası
sports shop n. spor dükkanı
thrift shop n. ucuz satan yer
hock shop n. rehinci dükkanı
hock shop n. rehinci
chop-shop n. çalıntı araba parçalarının (satılmak amacıyla) söküldüğü yer
chop-shop n. oto kasabı
op-shop [australia/new zealand] n. yardım mağazası
op-shop [australia/new zealand] n. satılan ikinci el malların gelirini yardım amaçlı kullanan müessese
op-shop [australia/new zealand] n. yardım amacıyla genellikle bir hayır kurumunun yönetiminde satış yapan mağaza
variety shop n. her şey bir milyoncu
variety shop n. bir milyoncu
variety shop n. ucuz fiyatla birçok çeşit ürün satılan dükkan
Idioms
the cop shop n. karakol
the cop shop n. polis karakolu
the cop shop n. polis istasyonu
a bull in a china shop n. paldır küldür dalan/hareket eden kimse
a bull in a china shop n. götüyle/kıçıyla dağ deviren kimse
a bull in a china shop n. patavatsız kimse
a closed shop n. belli kriterlere sahip kişilerin alındığı/dahil edildiği iş/yarışma
a closed shop n. belli kişilerle sınırlı iş/yarışma
a closed shop n. sadece belli kişilere açık iş/yarışma
a closed shop n. yalnız belli bir sendikaya üye kişileri çalıştıran fabrika, işyeri
a closed shop n. yalnızca belli bir sendikanın üyelerinin çalışabildiği fabrika, işyeri
a talking shop [uk] n. hiçbir sonuca varmayan tartışmaların yaşandığı toplantı/organizasyon
a talking shop [uk] n. her şeyin lafta kaldığı bir toplantı/organizasyon
a talk shop [us] n. hiçbir sonuca varmayan tartışmaların yaşandığı toplantı/organizasyon
a talk shop [us] n. her şeyin lafta kaldığı bir toplantı/organizasyon
bull in a china shop n. orman kibarı
bull in a china shop n. beceriksiz
bull in a china shop n. sakar
bull in a china shop n. züccaciye dükkanına girmiş fil
mom-and-pop shop n. küçük ve yerel dükkan
mom-and-pop shop n. mahalle bakkalı
mom-and-pop shop n. aile bakkalı/dükkanı
shop till you drop n. düşüp bayılana kadar alışveriş
sweat-shop n. çalışanların az maaş aldıkları kötü çalışma koşullarına sahip işyeri
sweat-shop n. köle gibi çalıştıran iş yeri
talk shop v. mesleki işleri konuşmak
talk shop v. iş hakkında konuşmak
talk shop v. iş konuşmak
talk shop v. işten konuşmak
talk shop v. kendi işinden sözetmek
smell of the shop v. mesleğini fazlaca belli etmek
smell of the shop v. ne iş yaptığı hemen anlaşılmak
be all over the shop v. dört bir yana dağılmak
be all over the shop v. dört bir yana yayılmak
be all over the shop v. düzensizlik içinde olmak
be all over the shop v. dört bir yana saçılmak
shut up shop v. işyeri vb'ni kapatmak
close up shop v. işyeri vb'ni kapatmak
talk shop v. iş konuşmak
close up shop v. kepenk indirmek
be all over the shop v. kafası tamamen karışmak
shut up shop v. kepenk indirmek
come to the wrong shop v. yanlış kapıyı çalmak
come to the wrong shop v. yanlış kapı çalmak
give away the shop v. bir pazarlıkta çok fazla taviz vermek
give away the shop v. bir anlaşmada gereğinden çok ödün vermek
give away the shop v. bir alışverişte çok fazla ödemek
give away the shop v. elde avuçta ne varsa vermek/ödemek
live over the shop [uk] v. dükkanın üstünde yaşamak
live over the shop [uk] v. iş yerinde yaşamak
live over the shop [uk] v. iş yeriyle evi bir arada olmak
live over the shop v. iş yeri mülkünde yaşamak
live over the shop v. iş yerinin olduğu binada yaşamak
mind the shop v. bir yere göz kulak olmak
mind the shop v. bir şeye göz kulak olmak
mind the shop v. birinin yerine bir yere/şeye bakmak
mind the shop v. geçici olarak bir şeyin/işin başına geçmek
mind the shop v. geçici olarak bir şeyden/işten sorumlu olmak
mind the shop v. geçici olarak bir şeyin/yerin sorumlusu olmak
mind the shop v. kısa süreliğine birinin yerine bir şeye/yere bakmak
mind the shop v. kısa süreliğine birinin yerine bir şeye/yere göz kulak olmak
be like a bull in a china shop v. züccaciye dükkanına girmiş fil gibi olmak/hissetmek
set up shop somewhere v. bir yere tezgah/dükkan açmak
set up shop somewhere v. bir yerde iş yeri kurmak/açmak
shop till (one) drops v. düşüp bayılana kadar alışveriş yapmak
shop till (one) drops v. alışverişin dibine vurmak
watch the shop v. bir yere/duruma bakmak
watch the shop v. bir yere/duruma göz kulak olmak
window-shop v. vitrinleri seyretmek
window-shop v. vitrin gezmek
window-shop v. bir şey almadan vitrinlere bakmak
all over the shop [uk] adj. kafası karışmış
all over the shop [uk] adj. kafası dağılmış/dağınık
all over the shop [uk] adj. sağlıklı düşünemeyen
all over the shop [uk] adj. mantıklı davranamayan
all over the shop [uk] adj. planlı davranamayan
all over the shop [uk] adj. kafası karışmış
all over the shop [uk] adj. kafası dağılmış/dağınık
all over the shop [uk] adj. sağlıklı düşünemeyen
all over the shop [uk] adj. mantıklı davranamayan
all over the shop [uk] adj. planlı davranamayan
(like a) bull in a china shop adj. beceriksiz
(like a) bull in a china shop adj. çok beceriksiz
(like a) bull in a china shop adj. çok sakar
(like a) bull in a china shop adj. sakar
(like a) bull in a china shop adj. züccaciye dükkanına girmiş fil gibi
like a bull in a china shop expr. beceriksiz
like a bull in a china shop expr. çok beceriksiz
as awkward as bull in a china shop expr. çok sakar
like a bull in a china shop expr. çok sakar
as awkward as a bull in a china shop expr. çok beceriksiz
as awkward as bull in a china shop expr. çok beceriksiz
as awkward as a bull in a china shop expr. çok sakar
like a bull in a china shop expr. sakar
like a kid in a candy shop expr. çok mutlu
like a kid in a candy shop expr. çok sevinçli
like a child in a sweet shop [uk] expr. darı ambarına düşmüş tavuk gibi
like a child in a sweet shop [uk] expr. etekleri zil çalan
like a child in a sweet shop [uk] expr. şekerci dükkanındaki çocuk gibi
like a child in a sweet shop [uk] expr. sevinçten çılgına dönmüş
Speaking
photo shop n. fotoğrafçı
photo shop n. fotoğraf dükkanı
photo shop n. fotoğrafçı dükkanı
we don't have time to shop expr. alışverişe çıkmaya zamanımız yok
where is the shop? expr. dükkan nerede?
do you want anything from the shop? expr. dükkandan/bakkaldan bir şey istiyor musun?
no shop talk expr. işten konuşmak yok
Trade/Economic
contracted shop n. anlaşmalı mağaza
shoe shop n. ayakkabı dükkanı
shoe shop n. ayakkabı mağazası
shoe shop n. ayakkabı satış yeri
open shop n. açık işyeri
contracted shop n. anlaşmalı dükkan
work shop n. atölye
shop class n. atölye dersi
barber shop n. berber dükkanı
print shop n. baskı dükkanı
computer shop n. bilgisayar mağazası
shop selling n. borsada satış
computer shop n. bilgisayar dükkanı
shop-in-shop n. bir markanın belli bir alanda tek bir mağaza gibi sergilenmesi
bucket shop n. borsa hisseleri üzerinde vurgun yapan yolsuz işyeri
sweat shop n. çalışanların az maaş aldıkları kötü çalışma koşullarına sahip işyeri
shop floor n. çalışanlar
flower shop n. çiçekçi dükkanı
shop floor workers n. çalışanlar
shop fitter n. dükkan düzenleyicisi
shop lifter n. dükkan hırsızı
shop window (brit) n. dükkan vitrini
shop keeper n. dükkan sahibi
shop keeper n. dükkancı
junk shop n. eskici dükkanı
crafts shop n. el sanatları atölyesi
brick and mortar shop n. fiziki bir faaliyet yeri olmaksızın internet kanalıyla online hizmet veren işletmelerin aksine belirli bir işyerinden (bina veya dükkan) faaliyet gösteren geleneksel işletmeleri tanımlamak için kullanılan bir terim
brick and mortar shop n. fiziksel mağaza
shop bill n. fiyat listesi
pop-up shop n. gezici mağaza
duty-free shop n. gümrüksüz satış mağazası
duty-free shop n. genellikle liman veya havaalanlarında o ülkenin vergi ve resimlerinden muaf malların perakende satıldığı nokta
runaway shop n. gezici dükkan
charity shop n. hayır kurumu mağazası
op shop n. hayır kurumu mağazası
junk shop n. hurda mağazası
thrift shop n. hayır kurumu mağazası
souvenir shop n. hediyelik eşya dükkanı
bucket shop n. hisse senetleri işemleri yapan yer
hospice shop n. hayır kurumu mağazası
resale shop n. hayır kurumu mağazası
shop drawing n. imalat resmi
shop order n. iş emri
manufacturing shop n. imalathane
shop committee n. iş kurulu
shop steward n. işyeri temsilcisi
job shop n. iş evi
shop floor n. işçi katı
work shop n. iş yeri
shop steward n. işçi temsilcisi
shop floor workers n. işçiler
shop floor n. işçiler
job shop n. iş idaresi
shop committee n. iş komitesi
closed shop n. kapalı iş yeri
stationery shop n. kırtasiye mağazası
captive shop n. kullanımı şirkete ait olan atölye
cooperative shop n. kooperatif satış yeri
shop keeper n. mağaza sahibi
shop window (brit) n. mağaza vitrini
machine shop n. makine atölyesi
shop committee n. mağaza komitesi
multiple shop n. mağaza zincirinden biri
shop-in-shop n. mağaza içinde mağaza
furniture shop n. mobilya dükkanı
runaway shop n. mobil dükkan
record shop n. müzik dükkanı
furniture shop n. mobilya satış yeri
record shop n. müzik mağazası
furniture shop n. mobilya mağazası
repairing shop n. onarım atölyesi
repair shop n. onarım atölyesi
retail shop n. perakendeci dükkan
retail shop n. perakendeci dükkanı
retail shop n. perakende satış mağazası
retail shop n. perakende satış dükkanı
pop-up shop n. portatif mağaza
shop girl n. satıcı kız
rival shop n. rakip dükkan
pawn shop n. rehin dükkanı
closed shop n. sendika üyesi işçileri çalıştıran yer
shop steward n. sendika temsilcisi
tobacconist shop n. sigara satıcısı
runaway shop n. seyyar mağaza
job shop production n. siparişe göre üretim
union shop n. sendika işletmesi
closed shop n. sendika işyeri
clearance sale shop n. seri sonu mağazası
open shop n. sendikaya üye olma zorunluluğu olmayan işeri
chief shop steward n. sendika temsilcisi
open shop n. sendikasız işyeri
nonunion shop n. sendikasız işyeri
tobacco shop n. sigara satıcısı
one-stop-shop n. tek durak noktası
tobacconist shop n. tütün satıcısı
tobacco shop n. tütün satıcısı
repairing shop n. tamir atölyesi
pawn shop n. tefeci dükkanı
tobacco shop n. tütüncü
one stop shop n. tek durak noktası
repair shop n. tamir atölyesi
shop clerk n. tezgahtar
tally shop n. taksitle satış yapan dükkan
tobacconist shop n. tütüncü
one stop shop n. tek noktada hizmet sunumu
agency shop n. temsilci bürosu
wholesale shop n. toptancı dükkan